Paylaş
Sizce toplu taşımada çocukların hakları ihlal ediliyor mu?
Sadece çocukların değil, herkesin hakkı ihlal ediliyor. Toplumumuz, tramvayda veya otobüste hâlâ bacaklarını açarak oturan, diğer koltuğu işgal eden, gerçekten önceliği bulunan kişileri görmezden gelen, birbirine saygı göstermeyen bireylerden oluşuyor. Örneğin hamilelere, yaşlı ve gazilere yer verilmesi gerektiği bütün araçlarda yazar ama onlar için ayrılmış yerler bile gayet sağlıklı insanlar tarafından işgal edilmiş durumda.
Bu durum neyi gösteriyor?
Yazılı olan veya olmayan sosyal kuralları içselleştiremediğimizi. İlla ki birilerinin bize hatırlatmasını bekleriz, ancak o zaman ‘utanıp’ o kurallara uymak zorunda kalırız. Bir yasa koyucu, denetleyici ararız. Oysa ahlaki olanın, insani olanın gerektirdiğini yapmamız, bu konuyu içselleştirmemiz gerekir. Konu sadece yer verme konusu değil, kamuya açık bir ortamda başkalarının haklarını ihlal etme konusudur.
“Çocukları oturtup yaşça büyük olanları ayakta bekletmek doğru değil” diye tepkiler de var...
Biz geleneksel yapıda bir toplumuz. Yani “büyüklere saygı, küçüklere sevgi” diyen bir kültürden geliyoruz. Bu, çocuklara saygı göstermemek anlamında gelmemeli çünkü herkesin birbirinin özgürlük alanlarına saygı göstermesi gerekir. Çocuğun dayanma gücüyle, bir yetişkinin dayanma gücü aynı olmayabilir. Burada ölçüt, karşımızdaki insanın halinden anlamaktır. Konu içselleştirildiğinde kucağında bebeği olan bir anneye de hemen yer verilir, elinde çantası ve kitaplarıyla yorgun olan bir çocuğa da...
Anne-babalara önerileriniz neler?
Önemli olan iletişimdir. Önce genel olarak birbirimize, insana, canlıya saygıyı konuşmalı, buna uygun davranmalıyız. Böyle olunca çocuklar zaten gereken saygıyı görecekler, kendilerine bir yer edineceklerdir.
BU BİR GÜVENLİK VE SAĞDUYU MESELESİ
Elif Doğan ve Efsun Sertoğlu başlattıkları kampanyada şu argümanları öne sürüyor:
- Toplu taşıma araçları çocukların özellikleri ve ihtiyaçları düşünülerek tasarlanmıyor. Halihazırdaki tasarımıyla İstanbul’daki toplu taşıma araçları çocukların güvenle seyahat edebilmeleri için uygun koşulları barındırmıyor. Tutunma aparatları çocukların boyuna uygun yapılmıyor. Yeterince uzun boylu olmayan bir yetişkinin bile tutunmakta zorlandığı düşünüldüğünde, çocukların güvenle ayakta durmasını beklemek gerçekçi değil.
- Çocukların hareketli alanlarda dengede kalabilmesi daha zor. Ani hareketler (durma, kalkma, dönüş, hız değişimleri) çocuk bedeninde yetişkin bedenine kıyasla daha büyük sarsılmalara sebep oluyor.
- Kişisel alanın son derece dar olduğu ve sürekli sınır ihlallerinin yaşandığı bu alanlarda çocukları kendilerinden cüsse olarak daha büyük yetişkinlerin arasında sıkışmak zorunda bırakmak zorlayıcı ve riskli.
- Çocuklar da yoruluyor. Küçük yaştaki çocuklar uzun süre ayakta durabilecek donanıma sahip değil. Okula giden çocuklarsa okulda geçirdikleri ortalama 7 saatin sonunda bedensel ve zihinsel olarak yorgun hissediyor. Ülkemizdeki azımsanmayacak sayıdaki ‘çocuk işçi’ gerçeğini düşününce okulda olmaları gerekirken bir sömürü düzeninde çalıştırılan çocuklar fazlasıyla yorgun düşüyor.
- Toplu taşıma araçlarında çocuklara öncelik verilmesi onlara saygısızlığı öğretmiyor. Çocuğun yetişkine koşulsuz saygı göstermesi ve itaat etmesi gerektiğini düşünen toplumsal algı, ülkemizde çocuk istismarı oranlarının yüksek olmasının altında yatan en temel sebep. Bir yetişkinin, sırf yaşça ve deneyimce daha büyük olduğu için çocuktan saygı beklemesi hiyerarşidir, güç ilişkisidir. Çocuklara öncelik tanınması saygısızlık, görgüsüzlük ya da ‘eski köye yeni âdet’ değil, bir çocuk hakkı, güvenlik ve sağduyu meselesidir.
VİTAMİN EKSİKLİĞİ ÇOCUKLARIN DAVRANIŞLARINI ETKİLER Mİ?
Oxford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre vitamin ve mineral eksikliklerinin çocukların davranışlarını olumsuz etkilediği ortaya çıkmış. Araştırmayı ve sonuçlarını Uzman Eczacı Ayşen Dincer anlatıyor…
Paylaş