Sabahattin Ali’den çocuk öyküleri

Yapı Kredi Yayınları, Sabahattin Ali’nin yazdığı üç öyküyü tek kitapta topladı. Birer çocuk öyküsü olan “Arabalar Beş Kuruşa”, “Ayran” ve “Sırça Köşk”, 1930’lar ve 40’lar Türkiye’sinin bir resmini çiziyor. Okunduğu her dönemde etkileyiciliğini sürdürecek olan bu öyküler, genellikle yoksulların hüznünü ve çilesini ele alıyor. 

Sabahattin Ali’nin öykülerinde yoksul kişilerin acıyı, özlemi ve yoksulluğu bir kadermiş gibi yaşamasını etkileyici gözlemlerle okuyucuya aktarılıyor. Anadolu kadınını, çocukları, beyleri ve ağaları, özlemleri ve beklentileri de öykülerinin içine ustaca yerleştiriyor.

Koray Avcı Çakman'dan 'Köye yazar geldi'

Genç kuşağın üretken yazarlarından biri olan Koray Avcı Çakman, her hikâyesinde ayrı bir dünyanın içine çekiyor çocukları… Dili akıcı kullanan üslubu ile kolay bir okuma sunan yazar, kitaplarında ince göndermeler yapıyor. Yaratıcı tanımlamaları ile iyi bir gözlem yeteneğine sahip olduğunu da apaçık gösteriyor. Can Çocuk Yayınları’ndan çıkan “Köye Yazar Geldi” kitabı da bu yaratıcı tanımlamalardan nasibini alıyor.

Çocukların keyifle okuyacağı bu kitap, köy-şehir uçurumu, doğa ve kitap sevgisi, hayvanlar ve gündelik yaşama dair önemli göndermeler içeriyor. Köye gelen bir yazar ile iki kafadar çocuğun hikâyesini anlatan kitap hepimizin yaşadığı, ama birçoğumuzun fark edemediği güzellikleri dile getiriyor.

Nilay Yılmaz'dan 'Kırılmayan hayaller'

Nilay Yılmaz, yaşamını yaratıcı dramaya ve çocuk haklarına adamış bir yazar. Altın Kitaplar’dan çıkan “Kırılmayan Hayaller” kitabı ile çocuklara yazı yazma ve resim yapma fırsatı tanımış. On beş ayrı çocuğun katkı sunduğu bu kitapta, başkarakter Camsu’nun ‘kırılmayan hayalleri’ni anlatılıyor. Camsu, adı gibi camdan. En küçük bir üzüntü onu ‘çıt’ diye kırıyor. Ancak o, iyilik ve güzellikle ayakta kalabiliyor. Bu özellikleri ile Camsu, bir yandan da çocuk haklarını anlatıyor.

Kitapta ayrıca üç boyutlu parçalar da yer alıyor. Böylece çocuklar bu kitaptaki parçaları kesip boyayarak kendi hayallerinin öyküsünü çizebiliyor. 

Yeni yıldan ne bekliyorum?

Herkes yeni yıla umutla bakmak istiyor. Umut, en çıkmaz anlarda bile hayat kurtarmıştır. Birçoğumuz geçmiş yıllardan şikâyet ediyoruz. 'Yeni' sözü bile bize başlı başına umut vaat ediyor. Ben, yeni yılda toplumsal olarak daha çok okuma alışkanlığı kazanabilmeyi, daha çok çocuğun düş gücünün gelişmesini, daha çok insanın hakkaniyetle düşünebilmesini diliyorum. Benim umudum okumakta... Önce yetişkinler olarak bizler okumalıyız. Bizi gören çocuklarımız da bol bol okuyacaktır.