Paylaş
At sahipleri, jokeyler “Biz onlara gözümüz gibi bakıyoruz” derler, kendilerini savunurlar.
Ben yine ikna olmam, ‘yarış’ ve ‘para’nın olduğu yerde her türlü dolabın dönebileceğini, işkencenin olabileceğini bilirim çünkü.
Bu işkence kimi zaman dopingle gösterir kendini, kimi zaman kırbaçla.
En son olayda iş iyice çığırından çıktı.
Jokey Ömer Ahlat, Deluxe adlı masum hayvanı starttan daha hızlı çıkarmak için elektroşok aleti kullandı.
Hayvanın o anda neler hissettiğini, ne kadar acı çektiğini, neye uğradığını, nasıl şaşırdığını düşünmek bile istemiyorum.
Sonrasında antrenör İsmail Gülbudak, elektroşok aletini startta değil, atların eğitiminde kullandığını kabul etti.
Özrü kabahatinden büyük diye buna derler herhalde.
Bu ikilinin cezaları ise ayrı bir komedi; 258’er lira ceza ve dört ay uzaklaştırma.
Ata elektrik veren bu vicdan yoksunu adamlar 258 lira ödeyip dört ay sonra geri gelecekler.
Hayvana işkence maalesef hâlâ ceza kanununda değil, kabahat sayılıyor ve parayla geçiştiriliyor.
Avukat Yıltay Günay’a bu ceza dışında ne verilebilir diye sordum.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151’inci maddesine göre, bu olay mala zarar vermeye girebiliyor.
Yarış atı ‘mal’ sayılıyor ya (bu da ne acı değil mi!) ve eğer at sahipleri şikayet ederse, söz konusu kişiler için mala zarardan dört aydan başlayan hapis cezası gündeme gelebiliyor.
Hapis cezasını bilmem ama Ahlat ve Gülbudak, mümkünse hiç, en kötü ciddi bir tedavi görmeden bırakın yarışlarda görev almayı, bir daha herhangi bir atın yanına yaklaştırılmasa iyi olur.
At yarışlarını izlemeyi yüreğim kaldırmıyor, izleyeniniz varsa ve bu isimleri dört ay sonra oralarda görürseniz bana haber verin lütfen.
‘Bu İşte Bir Yalnızlık Var’ film oluyor
Geçenlerde kış sezonunda vizyona girmek üzere hazırlık yapan Türk filmlerinin bir kısmını yazmıştım.
Nizam Eren’e teşekkürlerle listeye devam ediyorum.
Aydın Bulut, Beşiktaş taraftar aşkını anlattığı “Benimle Oynar mısın?” adlı filminde Uğur Polat ve Eyşan Özhim’e yer veriyor.
Beşiktaş denince eksik olmadım tabii. Minnacık bir rolde konuk oyuncu olarak ben de varım.
Korku filmleri de var yeni sezonda; Cemal Okan’ın yapımcısı olduğu “Cin Çarpması” ve “El Nazar” korkutmaya devam edecek. Dada Film’in yapımcısı olduğu “Şeytan-ı Racim” filmini de Arkın Aktaç yönetiyor.
Tolgahan Sayışman-Saadet Aksoy “Büyük Sürgün”, Şevket Çoruh “Hayat Sana Güzel”, Engin Akyürek, Farah Zeynep Abdullah “Bir Küçük Eylül Meselesi” filmleriyle perdede bu yıl izleyeceğimiz oyuncular.
Son yıllarda animasyon teknolojisinin gelişmesiyle yerli yapımlarda da bir hareketlilik göze çarpıyor. “Uzay Kuvvetleri 2911” ile “Evliya Çelebi ve Ölümsüzlük Ruhu” yeni dönemde izleyeceğimiz animasyonlar.
Kerem Topuz, yeni filmi “Lavinya” için ön hazırlıklara başladı.
Edebiyat uyarlaması var mı diye baktığımızda ilk dikkatimizi çeken Tuna Kiremitçi romanı “Bu İşte Bir Yalnızlık Var” oldu. Senaryosunu Burak Göral’ın yazdığı filmin yönetmeni Ketche.
Merakla bekleten, şu yaz bitsin artık dedirten projeler şimdilik bunlar...
Paylaş