Spielberg’den bir at hikayesi

Okur, ağlar, izler, yine ağlardım.

Yıllar geçti, bir Siyah Ynci hikayesi daha gelmedi. Ve şimdi uzun bir aradan sonra bir umut doğdu.

Ünlü yönetmen Steven Spielberg, beyazperdeye bir at filmiyle gelmeye hazırlanıyor.

War Horse, Michael Morpurgon imzalı bir romanın, o romandan uyarlanan bir tiyatro oyununun ve şimdi de bir sinema filminin adı.

Tiyatro versiyonu eleştirmenlerden 5 yıldız alan ve Londra’da son 10 yılın sanat olayı ilan edilen War Horse’un beni en çok etkileyen yanı hikayenin bir atın gözünden anlatılıyor olması.

Hikaye, I. Dünya Savaşı sıralarında Joey adlı bir çiftlik atı ve onun genç sahibi Albert arasındaki ilişkiyi anlatıyor. Savaş çıkınca Joey’ye ordu el koyuyor ve Albert yaşı küçük olmasına rağmen atını bulabilmek için orduya yazılıyor.

E.T. ve çocuk arasındaki dostluğu çok güzel anlatan Spielberg eminim burada da döktürecektir.

Ve tabii bir de I. Dünya Savaşı’nın görselliği söz konusu. Bu da Spielberg’in uzmanlık alanlarından.

War Horse’da Joey’nin dikenli tellere takıldığı bir sahne olduğunu romanı okuyanlar ya da oyunu görenler bilir. Tiyatro oyununda kukla atlarla kotarılan bu sahnenin sinemadaki karşılığının çekimi elbette zor olacaktır. Ama bu çekimlerde hiçbir ata zarar verilmeyeceğine emin olduğumdan (ne de olsa Hollywood’dan bahsediyoruz) içim rahat.

Filmin vizyon tarihi 2011 yazı olarak belirlenmiş. Benim için 2011’in filmi şimdiden belli oldu: War Horse.

Polonya’da Türk sineması rüzgarı

Türk sineması sınırları sandığımızdan çok daha fazla aşmış. Bunu geçen haftaki Polonya seyahatimde daha da iyi anladım.

Polonyalılar, Türk sinemasının ödenek ve bütçelerinin kendilerine göre az olmasına rağmen bu kadar başarılı olmasının ardındaki sırrı çözmeye niyetliler.

Ülkenin en önemli film festivallerinden biri olan Wroclaw Yeni Ufuklar Uluslararası Film Festivali 10. yılında ‘Yeni Türk Sineması’nı ana tema olarak seçmiş.

Wroclaw için Leh dilinde bir Türk sineması kitabı basıldı, festivalde 27 Türk filmi gösteriliyor, Nuri Bilge Ceylan (fotoğraf sergisi de olacak), Zeki Demirkubuz
(Polonyalılar ona bayılıyor, festivalde tüm filmlerini kapsayan bir retrospektif olacak), Reha Erdem, Hüseyin Karabey, Yeşim Ustaoğlu, Ysmail Necmi, Pelin Esmer gibi ünlü yönetmenlerimiz izleyiciyle buluşup, Türk sinemasını konuşacaklar.

Açılış törenine Türkiye’den gelen sinemacılar, sinema eleştirmenlerinin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü Abdurrahman Çelik, AKP Ystanbul Milletvekili Ydris Güllüce ve Eski Devlet Bakanı MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru da katıldı.

Festivalin açılışında Polonya Büyükelçimizin sahneye çıkıp yaptığı konuşma salondan büyük alkış aldı. Abdurrahman Çelik’in açılış sonrasında Polonya ve Türk sineması ve ödenekleri üzerine bana verdiği bilgiler ise gerçekten önemli. Wroclaw çıkartmamızı burada kapatayım, Çelik’in RTÜK ve yeni yasalar üzerine ilginç tespitleri perşembeye kalsın.