Paylaş
Bu gece 21.00’den itibaren Kral TV’den yayınlanacak MÜYAP ve Kral TV ödül töreninde günümüzün yıldızları ödüllerini alacaklar.
Geçen hafta ise MÜYORBıR (Müzik Yorumcuları Birliği) sanatta 50 yılını doldurmuş müzisyenleri ödüllendirdi.
Bu gece neler olacak göreceğiz, ben şimdi MÜYORBıR’in şahane töreninden bahsedeyim.
Kaçıranlar için üzgünüm, ödül alan dev sanatçılar Metin Özülkü’nün yönetimindeki orkestra eşliğinde bize hayatımızın nostaljisini yaşattı.
Kimler yoktu ki sahnede: Adnan şenses, Ayten Alpman, Berkant, Erol Büyükburç, Metin Ersoy, Yaşar Özel, Mustafa Sağyaşar, ılham Gencer, Gönül Yazar, Mustafa Kandıralı, Önder Bali, Salim Dündar, şevket Uğurluer.
Ve onların en sevilen parçaları.
Ödül almaya gelemeyenlerin şarkıları genç kuşağa teslim edilmiş.
Erkin Koray’ın Fesuphanallah şarkısını Burak Kut mükemmel yorumladı.
Samanyolu Berkant’tan dinlenir. Nostalji rüzgarı reklam arasında da devam etti; Hatırla Sevgili’yi Berkant gecenin sunucuları Ali Kocatepe ve Seray Sever’le birlikte söyledi.
Erol Büyükburç şarkısı kadar “Hepimiz Atatürk ordusunun askeriyiz” cümlesiyle de alkış aldı.
Aynı alkışlar ılham Gencer’in Atatürk için yaptığı “Ne Mutlu Türküm Diyene” adlı beste için de koptu.
Metin Ersoy “Vakit yok gemi kalkıyor artık” dedi, ardından Mustafa Kandıralı klarnetini konuşturdu.
Mustafa Sağyaşar, Kalamış’ı söylerken salondan “maşallah” sesleri geliyordu.
şevket Uğurluer piyano başında You Mean Everything to Me’yi söyledikten sonra sahneden ayrılamadı ve Aynalar’ı söyleyen Salim Dündar’a eşlik etti.
Bize davudi sesi sevdiren Yaşar Özel “Geçsin günler haftalar” derken içimden “Ama bu gece bitmesin” diyordum.
Töreni özetleyen cümle ise ödül vermek üzere sahneye çıkan ve hislerime tercüman olan Feridun Düzağaç’dan geldi: “Tek gecelik büyük bir öğreti...”
Dedim ya izleyemeyenler çok şey kaçırdılar.
MÜYORBıR’in 50. Yıl Sanat Ödülleri gecesi TRT4’ten naklen yayınlandı.
Bu şahane tören ve dev sanatçılar resmi geçidi daha fazla duyuru yapılarak, en kısa zamanda TRT’de de gösterilmeli.
Kiralık Adam’la aşk ve cinsel sorunlar
“Ömürcüğüm, o karanlık saatler, heyecanlar, gözyaşları, düş kırıklıkları, kahkahalar, yan yana koltuklarda, birlikte paylaşılan sinema keyfi...” diye imzaladı Yazgülü Aldoğan, Kiralık Adam adlı ilk kitabını.
şöyle bir düşündüm de gerçekten de filmlerin ön gösterimleri sırasında ne çok şey paylaşmıştık onunla.
Yazgülü “Kitap yazdım ve mutlu günümü seninle de paylaşmak istiyorum” dediğinde uçarak gittim davetine.
Herkes oradaydı, uzun zamandır görmediğim çok eski dostlar bile.
Basın gösterimlerine kah kızıl, kah kahverengi bazen de kırmızı röfleli saçlarla gelen çılgın kadın Yazgülü, muhteşem kıyafetiyle davetinin parlayan yıldızıydı.
Bu çılgın kadın sıradan bir kitap yazmaz diye düşünüyordum ki haklı da çıktım.
Vakit darlığından romanlardan uzak duran ben, hafta sonu ızmir-Antalya-ıstanbul yolunda Kiralık Adam’ı bir solukta okuyup, bitirdim.
Kitap, imkansız gibi görünen bir kadın-erkek ilişkisi üzerine kurulu. Hani dışarıdan bakınca “yürümez” denileninden.
Ama aşk tutkalı sayesinde bir türlü ayrışmayanından.
Ve tabii tam da bu nedenle en ilgi çekici olanından.
Yazgülü, cinsel uyaranları bol olan bir kitap yazmış. Bu da bir sonraki sayfada neler gelecek acaba diye merak ettiriyor okuyucuyu.
Kiralık Adam’ı öyle sadece iç gıcıklayan, hoş ve boş bir kitap sanmayın ama.
Yazarımız, Cinsel Eğitim ve Tedavi ve Araştırma Derneği’nin çalışmaları ve Prof. Dr. Mehmet Sungur’un bilimsel verileri doğrultusunda cinsel sorunlara ışık tutacak bölümler de eklemiş hikayenin içine.
Kendi deyimiyle “cinsel sorunların irdelendiği bir aşk romanı” yazmış.
Yazgülü, kitabının tanıtım kokteylinde kulağıma “Oku bakalım, bu kitaptan film olur mu acaba?” diye fısıldamıştı.
Olur, hem de çok güzel olur.
Ve kim bilir belki bir gün bir basın gösteriminde Yazgülü Aldoğan ile birlikte Kiralık Adam’ı izler ve sonrasında da kritiğini yaparız.
Paylaş