Oburluğa 8.5 milyon abone

YouTube’da çok izlenen videoları inceledikçe ne kadar haklı olduğunu görüyorum.
Aranjör Mehmet Keleş’in 13 yaşındaki oğlu Ahmet Tuğra Keleş’in abone olduğu bir kanala denk geldim.
Kanal Matt Stonie adlı bir gence ait.
Olayı çok yemek, çok içmek ve bu konuda meydan okumak.
O hunharca yedikçe, içtikçe takipçi ve izlenme sayıları artıyor.
Takipçi sayısı 8.5 milyon.
Koca bir Nutella’yı 3 dakika 50 saniyede yediği video 10 milyon izlenmiş mesela.
Bir oturuşta 4.7 litre milkshake içtiği bir videosu da var.
1620 tane patates kızartmasını yemesini 15 milyon kişi izlemiş.
Biz Tuğra ile spagetti yediği son videosunu izledik.
O kadar yerken nasıl zayıf kalıyor ya da hastanelik olmuyor merak ediyor insan tabii.
Şunu söyleyebilirim; izleyin ama denemeye, onunla yarışmaya kalkmayın.
Abartı dikkat çeker, izlenir belki ama sadelik, ölçülü tüketim en iyisidir.

Dişi Thor, Natalie Portman oldu

Natalie Portman’ın “Leon”daki küçük kız olduğunu belki herkes bilmiyordur.
9 yaşından beri vejetaryen, son 8 yıldır vegan ve Hollywood’un en önemli hayvan hakları savunucularından biri olduğunu da...
Sadece oyunculuğuna değil, kişiliğine ve duruşuna da sevgimiz, saygımız sonsuz yani.
Bize sürekli yeni bakış açıları kazandırmaya devam ediyor üstelik.
3 ay önce Los Angeles’ta öğrencilere verdiği bir konferansta veganlığın aynı anda bir kadın hakları savunuculuğu olduğuna değinmişti.
Süt ve yumurtanın dişi hayvanların vücutlarının, üretkenliklerinin, annelik dürtülerinin sömürülerek elde edildiğini söyleyerek veganlığa “dişi hayvan sömürüsü savunuculuğu” adıyla farklı bir boyut kazandırmıştı.
Bu şahane kadın sinemada süper kahramanlar arasındaki yerini tekrar aldı.
Natalie Portman, yeni “Thor” filminde dişi Thor olarak kamera karşısına geçecek.
İlk iki filmde Jane Foster’ı oynayan Portman, 5 Kasım 2021’de vizyona girmesi planlanan “Thor: Love and Thunder” (Thor: Aşk ve Şimşek) adlı dördüncü filmle geri dönerek Thor’la işinin bitmediğini duyurmuş oldu.
Heyecanla bekliyoruz.

Devir altyazı devri

İster televizyon olsun, ister Netflix, isterse sinema, devir artık altyazı devri.
Ve altyazılar artık sadece işitme engelli izleyiciler için değil.
Deafinitely Girly (@deafgirly) adıyla yazan İngiliz blogger, geçtiğimiz gün şöyle bir tweet attı: “Altyazıları işitme engelli olmayan arkadaşlarım da kullanıyor. Siz de Netflix ve TV’de altyazı tercih ediyorsanız, bu uygulamanın sinemada da yaygınlaşması için tweet’imi paylaşın...”
Ünlü blogger’ın bu tweet’i 75 bin like ve binlerce cevap aldı.
İngiltere’de yapılan bir araştırma, altyazı kullanan 7.5 milyon kişinin sadece 1.5 milyonunun işitme engelli olduğunu ortaya koydu.
İster işyerinde olsun, ister evde ya da dışarıda, Facebook videolarının yüzde 85’i sessiz izleniyor.
Altyazılar sadece dizilerin, filmlerin değil, sosyal medyada paylaşılan fotoğraf ve videoların da vazgeçilmezi haline geldi aslında. Dizi sahnelerini farklı altyazılarla caps yapmak da çok popüler.
Ve artık sosyal medyadaki viral videolarda da en çok kullanılan teknik, görseli altyazı ile desteklemek.
Uzun lafın kısası, gerek diziler, gerek filmler gerekse sosyal medya paylaşımları olsun, devir sessiz filmlerde olduğu gibi altyazı devri.

Unutulmaz bir roman satırı
“Kara ile ben birbirimize sarıldığımızda, inanın bana, sanki bütün aleme aynı şekilde bir iyilik yayılıyordu...”
(Benim Adım Kırmızı)