Köpeğimi yazıyorum, çünkü...

“Marley ve Ben” adlı film, köşe yazılarıyla ilgili o meşhur sorunsalı bir kez daha gündeme getirdi.

Haberin Devamı

Köşe yazarları yazılarında kendilerinden, yaşadıklarından, günlük hayatlarından bahsetmeli mi?

Filmde iki genel yayın yönetmeninin iki ayrı görüşü var.

Biri köşe yazısının özel yaşamdan ayrılması gerektiğini savunuyor, diğeri ise günlük yaşantılardan izler taşıyan yazıları daha tatlı ve okunur buluyor.

Zaten filmdeki John Grogan adlı yazar da köpeği Marley ile yaşadıklarını anlattığında daha fazla övgü almaya başlıyor.

Hadi deneyelim o zaman!

Herkes uyumuş ama benim beden bir türlü uykuya geçmiyor.

Bir o yana bir bu yana dönerken bir bakıyorum bizim gece bekçisi tıkır tıkır odaya yaklaşıyor. Köpeğim Sheba’nın ayak sesleri özeldir, başka hiçbir şeye benzemez.

Tırnakları parkeye her değdiğinde çıkan o sesi duymanız lazım.

Panjurları indirmişiz, sokak lambalarının zayıf ışığının bile odaya girmesine izin yok, içerisi zifiri karanlık.

Ama o beni bulur. Bir bakıyorum odada, yatağıma yaklaşıyor. Birazdan ıslak burnu elime değecek, bekliyorum.

Ama o da ne?

Küçük burun yerine elime bir bez parçası geliyor.

Işığı açıyorum. Bizimki hediyesiyle gelmiş.

Çocuklar çoraplarını yine yere atmışlar ve Sheba da bir tekini kapıp bana getirmiş.

Hediyeyi alıp kirli sepetine götürüyoruz.

Sonra da diğer tekini bulmak için evi aramaya başlıyoruz.

Çorap bu kez salondan çıkıyor.

Bizim ev bazı geceler böyle dağılıyor işte.

Ama ne gam!

Ev darmadağın da olabilir, uykum da kaçabilir (zaten hiç gelmemişti!), yeter ki Sheba, Buddy hep bizimle olsun.
şimdi ben bu yazıyla ne mi demek istedim?

Bu hafta sinemaya gider, “Marley ve Ben”i izlerseniz anlarsınız. Hiç de pişman olmazsınız üstelik.

Haberin Devamı

Alman ve Türk kadınları bir arada

Geçen hafta, Tarkan Türkiye’de “Konuşacak bir şeyim yok” diyerek programlara çıkmıyor ama Almanya’da Metropol FM’de 2 saat canlı yayına katılıyor diye yazmıştım.

Türkiye’de konuşmayan Tarkan’ı konuşturan Metropol FM’i merak edenler oldu.

Hemen anlatayım.

Bu yıl 10. yaşını kutlayan Metropol FM, Almanya’nın en güçlü Türk radyosu.

Berlin, Mannheim, Ludwigshafen, Mainz, Weisbaden, Stuttgart ve Koblenz’de yayın yapıyor, 24 saat Türkçe müzik çalıyor.
Geçen hafta radyonun Berlin’deki merkezindeydim; ekibin kalitesine, ne kadar düzgün çalıştıklarına ve tabii şehnaz Azcan ile Aslı Erman’ın canayakınlıklarına bizzat şahit oldum.

Metropol FM’in aynı zamanda misyonu olan bir radyo olduğunu da öğrendim.

Şu anda yürüttükleri Kosmopolita projesi, Almanlar ve Türkler arasındaki kültürel ilişkileri kuvvetlendirmeyi amaçlıyor.

Berlin’de Türklerin yoğun yaşadığı Tempelhof-Schöneberg bölgesinde Alman ve Türk kadınların ortaklaşa düzenleyeceği bir çalışmaya 1000 Euro ödül verilecekmiş.

Son başvuru tarihinin 30 Nisan olduğu yarışmayı, Almanya’da en çok okunan Türk gazetesi olan Hürriyet’in bu sayfalarından ben de duyurmuş olayım.

Haberin Devamı

Örümcek Adam Broadway’de

“Süpermen” ve “Yüzüklerin Efendisi” müzikallerinde sonuç hüsran olmuştu. “Batman” hayata bile geçemeden tarih oldu.
Ama bu kez durum farklı.

Merakla beklenen “Örümcek Adam” müzikali “Spiderman: Turn of the Dark”ın biletleri haziran ayında satışa çıkıyor.

Peki ya müzikal ne zaman?

18 şubat 2010’da.

Yani neredeyse bir yıl sonra. Yapımcıların bu iddialı duruşunun arkasında yatan nedenler yabana atılır gibi değil tabii.

Müzik, sözler ve düzenleme U2’dan Bono ve The Edge’e ait.

Yönetmen “The Lion King”in mimarı Julie Taymor.

Enine boyuna aksiyona imkan veren bir kahraman ve ilginç kötü adamlar ise şimdiden iştahımızı kabartıyor.

“Örümcek Adam”ı perdeye tırmandıracak olan bu müzikal Broadway’de kaç ay kapalı gişe oynar dersiniz?

Şimdi gel de haziranda çıkacak biletleri alma!

Warner arşivini açtı

Bir sinema fanatiğiyseniz ve klasik filmlere bayılıyorsanız, size iyi bir haberim var.

Warner Bros. arşivindeki filmleri isteyene DVD formatında, isteyene ise internet üzerinden satmaya başladı

Arşivde sessiz film döneminden bugünlere kadar pek çok film yer alıyor.
www.warnerarchive.com adresine girip siparişinizi verebilirsiniz.

DVD isterseniz 20, internetten indirirseniz 15 dolarlık bir ücret ödemeniz yeterli.

Yazarın Tüm Yazıları