Paylaş
Adam (Fehmi Bey!) karısını aldatıyor, Esra Erol söz hakkını kullanması için kendisini yayına bağlıyor.
Adamın ilk cümlesi “Öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak’tan tüm dünyaya selamlar” oluyor.
Pes yani!
Biz diyoruz “karını aldatmışsın”, o diyor “kestane balı”!
Bu nasıl bir pişkinlik!
Şimdiden geyikleri başladı bile.
Caps’lere konu oldu.
- “Çocuğum bugünkü ödevini yaptın mı?”
- “Hocam, öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak’tan tüm dünyaya selamlar...”
- “Kızım bulaşıkları yıkadın mı?”
- “Anne, öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak’tan tüm dünyaya selamlar...”
- “Bu ayın kirasının yatırdınız mı?”
- “Şey, öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak’tan tüm dünyaya selamlar...”
- “Kızım artık bir torun sahibi olsak diyoruz.”
- “Kayınvalideciğim, öncelikle kestane balının diyarı Zonguldak’tan tüm dünyaya selamlar...”
Zonguldak’ın gönüllü turizm elçisi Fehmi Bey, üzerinize tez yazılabilir pekala.
Bir Mustafa Cengiz geçti
Galatasaray başkanını, Mustafa Cengiz’i kaybetti. Sevgili Hayat’ın biricik eşi, Sarper’in canı, babası. Benim Mustafa Abim.
Biz bu güzel aileyi bundan 22 yıl önce bir yurtdışı seyahatimizde tanımıştık.
Hayat ve Mustafa, Tayga’nın, biz ise Sarper’in çocukluğunu birlikte yaşadık.
O günden beri arada görüşemediğimiz zamanlar olsa da gönül bağımız, dostluğumuz hiç kopmadı.
Mustafa Abi Galatasaray’ın başkanı olduğunda her zaman destekçisi oldum.
Antalya Galatasaraylılar Derneği Başkanı Dr. Gökmen Güzel ile birlikte çok güzel anılarımız oldu.
Sevindiğinde sevindik, üzüldüğünde üzüldük, onu üzdüklerinde çok canımız yandı.
Kaliteli, dürüst ve iyi insanlar hep erken veda ediyor.
Nurlar içinde yat Mustafa Abicim.
Seni hiç unutmayacağız.
Daha fazla bahşiş verdim
Bahşiş veririm, vermeyenlere eksi notumu yapıştırırım. Geçen pazar günü Edirne-İstanbul otoyolunda benzin almak için OPET’te durdum.
Benzinciye yaklaşırken istasyonda çalışan genç adamın iki köpekle oynadığını gördüm. Çocuklar gibi alt alta üst üste çok eğleniyorlardı. Ben arabayla yaklaşınca, hemen köpeklere “Bekleyin geleceğim” gibisinden bir işaret yapıp benzin vermek üzere yanıma koştu.
“Ne güzel oynuyorsunuz, adları ne köpeklerin?” dedim.
Chucky ve Akbaş’mış arkadaşlarının isimleri.
Yemek ve sevgilerini o veriyormuş.
Geriye tabii ki bol bol sevgi alarak.
Ben ayrılırken bu genç adama normalde bıraktığımdan çok daha fazla bahşiş verdim, “Hayvanları sevenleri çok seviyorum, kendine benim yerime bir hediye alırsın” dedim.
Şaşırdı, gülümsedi ve köpeklerinin yanına döndü.
Paylaş