Hayalim popstar olmak

“İstersen” şarkısı, çıktığı hafta “Çilek Kokusu” dizisinde duyuldu, listelerde 1 numara oldu ve haftalardır da zirvede. Kıbrıs’ta başladığı müzik hayatına İngiltere’de master yaparak devam eden, sonra Avustralya’ya yerleşip orada kendi şarkılarını söylerken keşfedilen Buray, “Bir Şişe Aşk” albümünü yaz ortasında Sony Müzik etiketiyle çıkardı. Lansmanı 1 Ekim’de Jolly Joker’de yapılacak. Buray kimdir, nereden geldi, nasıl bir anda popüler oldu? Hepsi burada...

* Buray, yaz başında seni kimse tanımazken çok hızlı bir çıkış yaptın, şimdi şarkıların ezbere biliniyor. Nasıl hissediyorsun kendini?

- Süper! Daha yolun başında olduğum için pek bir şey anlamadım ama çok güzel bir duygu.

* Buray ne demek?

- Çok araştırdım. Arapça ya da Farsça bir kelimeden türemiş. “Ayın etrafındaki ışık” olarak geçiyor. Dedemin dedesinin ismiymiş. Babam o nedenle bana bu ismi vermiş.

* Soyadın ne?

- Hoşsöz. Soyadı kanunu Kıbrıs’a geç geldi. Amcam edebiyat öğretmeniydi. Sözleri hoş bir insandı. O yüzden bu soyadını almışlar.

* Ailede başka müzikle ilgilenen var mı?

- Babam var. Türk halk müziği ve Kıbrıs Türk müziği ile uğraşıyor. Benim DNA’ma işlemiş müzik.

* Nerede doğdun?

- Lefkoşa’da. 20’li yaşlara kadar oradaydım. Doğu Akdeniz Üniversitesi Müzik Kompozisyon Bölümü’nü bitirdim. Ondan sonra Avrupa’ya açıldım. Glamorgan Üniversitesi’nde Müzik Prodüksiyonu ve Ses Mühendisliği üzerine master yaptım. Üç sene İngiltere’de, bir yıl İspanya’da yaşadım. Sonra Avustralya’ya gittim.

* Nasıl bir çocuktun?

- Tombiş, ufak tefek, kısa boylu bir çocuktum. Saçlarım kıvırcık oldu büyüdükçe. Uslu, annesinin sözünü dinleyen biriydim. El bebek gül bebek büyüdüm. Hiç yaramaz değildim.

* Ne olmak isterdin?

- Hiç düşünmedim, liseden sonra müziği seçtim. Küçükken sorarlardı ama hiç cevap vermezdim. “Mutlu olmak istiyorum” derdim.

* Mutlu musun şimdi?

- Her zaman.

* Kıbrıs’tan ilk çıkışın İngiltere’ye doğru mu oldu?

- Türkiye’ye gelip gidiyordum, Kıbrıs’a gelen Türk sanatçılara gitarla eşlik ediyordum. Bir dönem Türkiye’de Haluk Levent’e dört-beş ay kadar eşlik ettim. Bunlar tabii 12 yıl kadar önceydi. İlk turne deneyimim de Türkiye’de oldu. İngiltere işi ondan sonra başladı.

* İngiltere’ye kiminle gittin?

- Tek başıma...

* Paran var mıydı?

- Kendime sponsor buldum. Kıbrıslı bir işadamı destek verdi.

MÜZİK SAYESİNDE DÜNYAYI GEZDİM

* İlk sahneye çıktığında kaç yaşındaydın?

- 12-13... Babamla çıkmıştım. Babam Türk halk müziği söylüyordu, ben hiphop... Sonrasında müzikle çok kapı açtım. Müzik sayesinde dünyayı gezdim.

* En çok nerede sahneye çıkmaktan keyif aldın?

- İspanya’da bir otelle anlaşmam vardı, orası çok keyifliydi.

* O zamanlar beste yapabiliyor muydun?

- Hayır. Avrupa’da hep gezdiğim için kendi stüdyom olmadı. Bestelerimi, aranjelerimi kaydedecek fırsatım yoktu. Avustralya’ya yerleştikten sonra o fırsatı yakaladım.

* Avustralya’ya nasıl gittin?

- Sidney’de Kıbrıslıların bir derneği vardı. Onlar bir müzisyen istiyorlardı. Davet ettiler, vizemi aldılar, gittim.

* Gidiş o gidiş...

- Evet, 7 yıldır oradayım.

* Şarkılarının söz yazarı Gözde Ançel’le de orada tanışmışsınız...

- Evet, ikimiz de yeni gitmiştik. Ben iş arıyordum, o da eşiyle garsonluk yapıyordu. Ben ufak ufak stüdyomu kurarken “Şarkılarım var” dedi ve bestelerini yollamak istedi. Ben de karşılık beklemeden yardım ettim.

HAYALLERİ KÜÇÜMSEMEMEK LAZIM

* Gözde’nin şarkılarında en çok ne etkiledi seni?

- İlk dinlediğimde çok kale almadım. Çünkü bana çok şarkı geliyordu. Sonra dinledikçe vurdu beni. Sözleri okuduktan sonra içindeki sihri hissettim. Üç beste yaptık o zaman; “Unutmuş Çoktan”, “Git, Dönme Geriye” ve “Eller Alsın”. Bunlar ilk ürünlerimiz. “Unutmuş Çoktan”ı Ferhat Göçer söyledi. Diğer ikisi de sana kısmetmiş.

* Peki bu şarkıların Türkiye yolculuğu nasıl oldu?

- Gözde, Ferhat Göçer’in menajeri Candaş Örnek’e ulaşmış bir şekilde. Ki o bağı koparmadık sonrasında, şu anda Candaş benim menajerliğimi de yapıyor. Tüm bunlar olduktan sonra Gözde’yle şaşırdık, sevindik. Birbirimize bakıp “Hiçbir zaman hayalleri küçümsemek lazım” dedik. Bir sürü beste yaptık ve arkası geldi. Türkiye’den “Niye buraya bir şeyler yapmıyorsunuz, burada ışık var” diye teklifler gelmeye başladı. Sony Müzik’le anlaştık işte sonunda. “Bir Şişe Aşk” albümündeki şarkılar son iki-üç yıl içerisinde çıktı.

‘BURAY ÇIKINCA BABAANNEM ÜTÜYÜ BIRAKIP ŞARKI SÖYLÜYOR’

* En çok nerede konser vermek istersin?

- Harbiye Açıkhava, yakın projelerimden biri.

* Şu an seni en çok kimler dinliyor? Hedef kitleni tarif edebilir misin?

- Aslında daha çok gençler dinliyor ama sosyal medyada şöyle yazılar da görüyorum; “Babaannem 75 yaşında, Buray çıkınca ütüyü bırakıp şarkı söylüyor.”

MÜZİK HER ŞEYİ DEĞİŞTİREBİLİİR

* Üç haftadır Türkiye’desin. Bu karmaşada nasıl hissediyorsun?

- Buruk hissediyorum tabii ki. Keşke olmasa bunlar.

* Müzik değiştirebilir mi sence bir şeyleri?

- Her şeyi değiştirebilir.

AVUSTRALYA’YI ÇOK ÖZLÜYORUM

* Avustralya’yı özlüyor musun?

- Çok özlüyorum. Bir ayağım orada olacak zaten. Ailem de Kıbrıs’ta. 1 Ekim’de Jolly Joker’de lansman konserimizi yapacağız. Sonrasındaki süreçte Türkiye, Kıbrıs, Avustralya üçgeninde gidip geleceğim.

* Gideceğim diyorsun da, orası dünyanın bir ucu. Ben bir gittim, bir hafta kendime gelemedim.

- Bir günlük yol. Hayatından bir günü feda edeceksin. İşin güzel tarafı burada yaz biterken orada yaz başlıyor. Yazı çok severim ben. Denizden uzak yaşayamayan biriyim. Ruhum pozitif ve mutlu şeyleri tercih eder müzik dinlerken de film izlerken de.

DÜNYAYA AÇILMAK İSTERİM

* Tanınmak, ne getirdi sana?

- Yeni yeni tanınıyorum ama gördüğüm kadarıyla şöhretin en kötü tarafı, seni çevren ve arkadaşlarından uzaklaştırması...

* Nasıl olmalı bir star sence?

- Giyimiyle, konuşması, fikirleriyle bir duruşu olmalı.

* Sen etrafa nasıl bir ışık tutmak ve neyi değiştirmek istiyorsun?

- İnsanların içindeki duygu zerreciklerini harekete geçirmek, yazdığım söz ve müzikle ruhlarına dokunmak istiyorum. O bir şişe aşktan bir yudum içirmek istiyorum.

* Hayalin ne?

- Popstar olmak.

* Ne zaman oldum dersin?

- Ben hayatta hedefler koyarak ilerleyen biriyim. 20’li yaşlardan beri “Ben İngiltere’ye gideceğim, master yapıp döneceğim” dedim, yaptım. Sonraki hedefim takside giderken kendi şarkımı duymak, televizyonda kendi albümümü görmekti. Bu hedefimi de gerçekleştirdim. Şimdiki hedefime ise daha karar vermedim.

* Hadi beraber karar verelim.

- En iyi çıkış yapan şarkıcı ödülünü almak isterim. Sonra İngilizce müziğe olan yeteneğimi hissettiğim için sadece Türkiye’yle kalmak istemem, dünyaya açılmak isterim.

ÖZEL KONULARA GİRİNCE DİLİM TUTULUYOR

* Sony ile anlaşman nasıl oldu?

- Bahadır diye davulcu bir arkadaşım vardı. Gökhan Tepe’yle Avustralya’ya gelmişti. Şarkıları ona ulaştırdım, o Sony’ye götürdü. Ondan sonra kendimi burada buldum. Çok hızlı gelişti olaylar.

* Ve şarkıların bir anda patladı. Sence ne etkiledi insanları?

- Herkes bana bunu soruyor ama yüzde yüz şundandır diye bir cevabı yok bu sorunun. Yani 100 şarkı yaparsın, içlerinden biri hit olur. “Bana hit olacak bir şarkı yaz” dendiğinde eve gidip de yazamazsın. Bu değişik bir süreçtir. Ama bazen yukarıdaki “Yürü ya kulum” der insana. Güzel bir enerji verir. Bizde hepsi güzel gitti ve sonuç güzel oldu.

* “İstersen” adlı şarkının “Çilek Kokusu” dizisinde çalınması da tanınmanda etkili oldu mutlaka...

- Kesinlikle. Doğru bir diziye yönlendirdik. Doğru bir izleyici kitlesine ulaştırdık. 12’den vurduk diyebilirim.

* Şarkıda seni en çok hangi cümle, hangi bölüm etkiliyor?

- “Ben yazdım seni diğer yarıma.”

* Senin yazdığın sözler var mı?

- Kısa bir bölüm var; “Dalgalanır, durulur sular gibi hasretin çarpar yüreğime.”

* Var mı böyle kalbinin hasretiyle çarptığı biri?

- Hımm, belki de vardır.

* İlk aşkını hatırlıyor musun?

- Hatırlamıyorum. Çok ufaktım, platonikti.

* Hatırladığın, sende iz bırakan bir aşkın yok mu? Duygusal, romantik adamsın, şarkılar yapıyorsun...

- Çok duygusalım tabii ama böyle özel konulara girince dilim tutuluyor. Benim sevgilim müzik.

* Sanatçı özel hayatını saklamalı diye mi düşünüyorsun?

- Paylaşırsak özelliği gider bence. Onlar da bana kalsın.

AŞKIN POP, ROCK, ARABESK VE ALATURKA HALLERİ VAR

* Albümünün adı “Bir Şişe Aşk”. Aşkı bir şişeye sığdırabilir misin?

- Sığdırdık işte. Aşkın her halini anlatmaya çalıştık Gözde’yle.

* Aşkın kaç hali var?

- Albümde yaşanmış olaylar değil de müzikal anlamda geniş spektrum olarak çalıştık. Rock da var, pop da. Arabesk, alaturkaya yakın tarzlar var. İlk albüm olduğu için geniş tutmaya çalıştık. Sözler zaten ayrı bir dünya...

* Aşkın arabesk hali nasıl oluyor mesela?

- Umutsuz, depresif. Acılarla yoğrulmuş. “Ben Akıllanmam” şarkısı mesela sözler anlamında arabeskin dibine vurmuştur.

* Rock?

- Rock biraz daha asabi, isyankâr.

* Sen hangisini daha rahat söylüyorsun?

- Moduma göre değişiyor. Genelde romantik, yumuşak şeyler seviyorum.

* Kenan Doğulu ve Yalın’a benzetiyorlar seni...

- Gurur duyarım. Kenan Doğulu’yu da, Yalın’ı da çok severim. Kenan Doğulu çıktığında ben 9 yaşındaydım. Abim diyebilirim onlar için.

* Kimleri dinlersin, seversin?

- Michael Jackson’ı çok severim. Öldüğünde çok üzülmüştüm. Bruno Mars’ı çok severim. Ona da benzetirler beni. Lenny Kravitz’i severim, Bob Marley dinlerim. Cazdan ilham alırım. Güzel olan her şeyi dinlerim aslında.