Hadi beni sen yürüt!

Aşkım pek çok ünlünün şöhretle birlikte kararan, yalnızlığa itilen hayatlarının arkasındaki nedenleri şöyle anlattı...
“Ünlülerin hayatında olmayan şey disiplin. Mutlu değiller, otokontrolleri yok. Kilo alıyorlar, orada bile tutuyorlar birini, sen beni yürüt diyorlar. O gidince ne olacak?
“Notları asistanım alsın, o beni uyandırsın, işlerimi o halletsin. Sen ne yapacaksın? Ben sahneye çıkacağım! İşte o zaman ne doğru dürüst bir sevgilin, ne çocuğun, hiçbir şey olmaz, yanında durmaz.”
“Hayatını parayla tuttuğu birileri kolaylaştırdıkça mutsuzlaşıyor ve yalnızlaşıyor bu insanlar. Aynı davranışları sevgilisinden, çocuklarından da bekliyor ama onlar hizmetçi ya da köle değil. Kaçıyorlar bir süre sonra. Daha mutlu olacakları yerlere gidiyorlar.”
Hayat amacınız var mı?
Mutluluk çok yakında ama bir o kadar da uzakta gibi duruyor.
Mutluluk yolunda ise Aşkım’a göre bakın neler var: “Bir insanın doğa ve hayvanlarla ilişkisine çok bakarım. Merhamet doğa zekası denen şeyden geliyor. Hayvanlarla ilgilenenlerin ilişkideki sorumluluk becerileri daha fazla olur. Beyin bir çiçek hayvan ya da çocuğa bakma arasında bir fark gözetmiyor çünkü. Bana her gelene sorarım hayat amacın ne diye. Para, kariyer, iyi bir evlilik, araba diyorlar. Bunlar hayat amacı değil. Hayat amacı karşılıksız yapılan şeylerdir. Hayvan hakları, doğa, engelliler, şiddet gören kadınlar vs gibi şeyler için çalışmaktır. Bu insanlar ruhen asla ölmüyor.”
Kıskançlık tahrik ediyormuş!
Kıskanayım, kıskanmayayım mı?
Hadi deli gibi kıskanıyorum diyelim, belli etmesem daha mı iyi?
Bu soruları şöyle cevaplıyor Aşkım Kapışmak: “Kıskançlık ilişkiyi dinç tutar, adrenalin getirir. Hiç kıskanmamak doğru değil. Ama kıskançlığı sürekli dile getirmek, söylemek de iyi değil, çünkü böyle yaparak karşı tarafı tahrik ediyorsunuz.”
Yani diyorum, bir örnek verse?
O da hazır: “Bir kadın eşinin sekreterine takmış. Adam hiç aklımda yokken artık her gün sekreterimin kalçalarına bakıyorum” diyor.
Kısacası karda yürü izini belli etme, kıskan ama söyleme.
Uyuşturucu nasıl anlaşılır?
Cengiz Semercioğlu ecstasy ve uyuşturucu kullanımının artması üzerine bir yazı yazdı geçen hafta. Bu konuyu da sordum Aşkım’a.
“Artık bunlara çok kolay ulaşılıyor gençler. Bir kural vardır, bir şey dile düşerse ele de gelir. Aileler çocuklarını takip etmiyorlar. Genç takılıyor diye düşünüyorlar” dedi.
Neden kullanıyorlar ve bir gencin uyuşturucu kullandığı nasıl anlaşılır?
“Yalnızlık, moda, kabul görmek için kullanıyorlar bu gençler. Anne babanın çocukların gözlerinin içinde bakması lazım, oradan anlaşılıyor. Gözbebekleri büyür, göz kırpma sıklığı azalır, çok su içerler, tikler geliştirirler, arkadaşları azalır, vücut kokuları değişmeye başlar. Bunu bir anne baba görebilmeli bence.”