George Clooney’yi izleyin

Filmin adı Centilmen (The American).
Usta bir tetikçinin hayatını anlatıyor, ama öyle vurdulu, kırdılı, aksiyonlu, gürültülü filmlerden değil.
Sakin sakin, derine inerek, huzur veren bir anlatımla ve insanın içine işleyip yapıyor bunu. Kiralık katilin özeline iniyor anlayacağınız.
Ve öyle bir görsellik sunuyor ki, film hiç bitmesin istiyorsunuz.
Görüntüler, kurgu olağanüstü, Oscar’lık denecek kadar.
George Clooney’ye gelince.
Doğru senaryo seçimi, sakin, kendinden emin bir oyunculuk ve muhtemel Oscar adaylığı...

Dansöz için Bono’nun eşinden izin almışlar!

Reina’nın halkla ilişkiler sorumlusu, “Bono’nun karizması Reina’da Nuran Sultan’a para yapıştırırken çizilmiştir. U2’nun akıllı bir menajeri olsa Türkiye’ye gelen her ünlü gibi tuzağa düşürülüp, masasında dansözle manşete taşınmasına izin vermezdi” diyen yazıma bozulmuş.
Lafım aslında onlara değil, bizim basının tavrınaydı ama madem alınmışlar ve işi tekzip istemeye, tekzibi yazmazsam dava açmakla tehdit etmeye kadar götüren uzun bir yazı kaleme almışlar (bu yazının üslubundan sevgili Mehmet Koçarslan ve Ali Ünal’ın haberi olmadığını düşünüyorum), bu yazıdan yola çıkarak bir çift laf daha edeyim.
Bana atılan mailde, U2’yu çok iyi ağırladıklarını ve turizm elçiliği yaptıkları için aslında onları tebrik etmem gerektiği söyleniyor.
Reina’yı, Suada’yı bilirim, severim, yemekler, atmosfer şahanedir. Bu anlamda misafirlerini iyi ağırladıklarına ve memnun ettiklerine gerçekten de hiç şüphem yok.
Ama dansöz ne zaman turizm elçimiz oldu merak ettim doğrusu.
Türk kültürüyle alakası olmayan, tamamen Arap kültürü ürünü olan dansözle Türkiye tanıtımı için “geçiniz” diyorum.
Bir Türk kızı olarak Türkiye’nin adının dansözle anılmasına şiddetle karşı çıkıyorum.
Yazıda bir de “dansöz getirmeden önce Bono ve eşinden izin aldık” diyen bir savunma var.
Demek ki uygun olmayan ve izin alınması gereken bir şey yapıldığının farkındalar!
Soruyorum şimdi; bu soru karşısında Bono’nun eşi ne diyecekti acaba?
“Hayır” diyerek “Bono’nun eşinden dansöze veto” haberleriyle manşet mi olsaydı kadıncağız.
Bence bizim saygılı olup, onları bu durumlara sokmamamız gerekir.
Adamlar dansöz görmek istese zaten Reina’ya değil, Sulukule’ye giderdi, öyle değil mi?

Bir rica!

Bugün bayramın birinci günü.
Zekatınızı, fitrenizi muhtemelen verdiniz.
Bir sevap daha işlemek ister misiniz?
HAYTAP’ın kampanyasına katılın, biraz su biraz da yemekle en yakınınızdaki hayvan barınağının yolunu tutun.
Çünkü insanların bayramları, barınaklardaki hayvanlar için en tehlikeli ve kötü zamanlar.
Görevlilerin çoğunun bayram iznine ayrılması ve yemek bulunamaması tel örgüler arkasına hapsolmuş pek çok hayvanın günlerce aç ve susuz kalması anlamına geliyor.
Ben bugün Bodrum’dayım ve denizi güneşi bırakıp bir barınak ziyareti yapacağım.
Siz de her nerede iseniz, lütfen bir saatinizi şu anda aç ve susuz, çaresiz halde sizi bekleyen barınak hayvanlarına ayırın.