Paylaş
Sezon açılmışken, eski ve saçma bir deyişten “Eti senin kemiği benim”den yola çıkarak bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Bu çocuğunu okulda öğretmene teslim ediş deyimi, genelde “Etini istediğin kadar dövebilirsin, kemiği sağlam kalsın” demek olarak algılanır.
Korkunç tabii!
Ama bu devirde bile yine bu kafada olanlar varsa bir hukukçunun uyarısını hatırlatmakta fayda görüyorum.
HAÇİKO yönetim kurulu üyelerimizden, Avukat Yıltay Günay, sosyal medyasından yazdı:
“Derste gürültü yapılmasına sinirlenen öğretmenin, projeksiyonu açmak için kullanılan çubukla öğrencinin avuç içine bir defa vurması, kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak silahla basit yaralama suçunu oluşturur. Yargıtay Kararları 3 CD.”
“Eti senin kemiği benim” ciddi bir suç yani, akılda bulunsun.
Alerjiye çözüm bulundu
Sokak hayvanlarının nüfusunun kontrol altına alınması, sistemli kısırlaştırma ve sahiplendirme kampanyaları ile mümkün.
Sahiplendirmenin ne kadar zor olduğunu bizzat gören ve yaşayan biri olarak bu konudaki engellerin önüne geçecek her türlü şeye sımsıkı sarılıyorum.
Bir süredir piyasada olan Pet Right adlı ürün de bunlardan biri.
Bazı insanlar her ne kadar hayvan sevseler de alerjileri yüzünden kedi, köpek sahiplenemiyorlar.
İşte her sahiplendirilecek hayvan ilanında içi giden, sosyal medyada her kedi, köpek videosunda heyecanlanan insanlar Pet Right ile bu sorundan kurtuluyor.
Ürünün bir başka iyi tarafı daha var. O da Pet Right’ın “Derma Care” serisi altında çıkan sprey ve şampuanın kedi ve köpeklerin alerjenlerine de çözüm olması.
Kedi, köpek sahiplendikten sonra sırf alerji nedeniyle onları ağlayarak terk etmek zorunda kalanları da mutlu edecek bir sprey bu.
Sokaktan can dost sahiplenmenin önündeki engellerden biri daha kalktığına göre, tereddüt edenler harekete geçebilir ve hayatlarının en güzel hamlesini artık yapabilirler.
Unutmayalım ki, Anatole France’ın dediği gibi, bir insanın ruhunun yarısı bir hayvanla tanışana dek uykudadır.
Serçenin Gözyaşı
Meslektaşım, köşe yazarı Ali Eyüboğlu, kaleminin gücünü ve sihrini bu kez bir sinema filmi için kullandı ve “Serçenin Gözyaşı” adlı filmin hikâyesini yazdı.
Ezilen, şiddete, tacize maruz kalan, öldürülen, önyargılar nedeniyle toplum dışına itilen kadınların yaşamlarına mercek tutan “Serçenin Gözyaşı” filminin yola çıkış noktasını ve hikâyesini şöyle anlatıyor Ali:
“70’li yıllarda yaşanan gerçek bir hikâyenin filmidir Serçenin Gözyaşı. Bu ülkede kadınlar yıllardır erkek şiddetinin mağduru.
On binlerce kadın eceliyle değil, erkek şiddeti sonucu hayatını kaybetti.
Polis kayıtlarında kadın cinayetlerine ilişkin veri var ama asılsız iddialarla hayatları karartılan genç kızların ve kadınların sayıları bile bilinmiyor.
Çünkü yıllardır ezilen ve susturulan kadınlara kendilerini savunma hakkı bile tanınmıyor.
Kendi namusu için cinayet işlemeyi göze alanlar bile, gerçeği araştırıp ona göre hareket etmek yerine yalanın yayılma hızı ve cazibesine kapılıp bekar kızların namuslarına dil uzatabiliyor.
Bir aşk ve dram filmi Serçenin Gözyaşı, aynı zamanda toplumun bu konulardaki ikiyüzlülüğüne dikkat çekiyor.”
Yönetmenliğini Aysun Akyüz Mehdiabbas’ın üstlendiği filmin Ali Eyüboğlu imzalı hikayesinin senaryosunu Altın Kalem ödüllü yazar Şengül Boybaş yazdı.
“Serçenin Gözyaşı”nın vizyon tarihi 20 Ekim.
Unutulmayan bir şarkı sözü
“Gözler kalbin aynasıdır, yalan nedir bilmez onlar, siyah, mavi, yeşil olsun, aşkı inkâr etmez onlar.” (Selami Şahin, Gözler Kalbin Aynasıdır)
Paylaş