Paylaş
* “Benzemez Kimse Sana” yarışması sırasında daha yakından tanıdım seni ve en yakın dostlarımdan biri oldun. Bu yüzden başarıların beni de mutlu ediyor. İki filmle birden sinemalarda olmana da bayıldım.
- Teşekkürler. Şarkıda da dediği gibi; arkadaşlar bunun içindir. “Kocan Kadar Konuş” vizyona girdi, izleyici çok sevdi. 3 Nisan’da “Figüran” gösterime girecek, o da en az onun kadar komik bir film.
* “Figüran” galiba bizim sektörden bir film.
- Evet. Bir figüranın kendi filmini çekme çabasını anlatıyor. Ben konuk oyuncuydum orada.
* O nasıl konuk oyuncu olmak öyle! Fragmanı izledim, başrol gibisin.
- Komik sahneler çektik, o yüzden bolca kullanmışlar fragmanda. Orada bir dizinin başrol oyuncusunu oynuyorum.
* Oyuncuyu oynamak nasıl bir şey?
- Değişik. Set içinde set oluyor. Hangi kamera gerçek, hangisi dizi kamerası, karıştırdığım oldu.
* Nasıl bir oyuncu canlandırdığın?
- Komedi unsuru bol bir rol. Etrafında biseksüel diye biliniyor. Ceyhun Fersoy’un oynadığı Mutlu da setinde figüranlık yapıyor. Bir gün Mutlu’nun yolu, onun karavana düşüyor...
* Yaş kaç oldu Cem?
- 37 oldum.
* Seni eskiden tanıyanlar at kuyruklu halinden bahsediyorlar. Ankara’da barmenlik yapıyormuşsun...
- Evet ya. Lise bittiğinde kulüplere girmeye yaşım tutmuyordu. Çalışarak gece hayatına girdim ben de. Birkaç sene eğlencesine barmenlik yaptım.
* Kaç kardeşsiniz?
- İki. Bir kız kardeşim var.
* Karışır mısın ona?
- Hiç. Kıskanç bir abi değilim ben. Babam ben çok küçükken öldü, annemin hayatına da karışmam.
* Kaç yaşındaydı öldüğünde?
- 37 yaşında vefat etti. Benim şu anda olduğum yaşta. Aynı Teoman’ın “Paramparça” şarkısı gibi, babamın öldüğü yaştayım şu anda.
OYUNCULUĞA ARZUM ONAN’A BENZERLİĞİM SAYESİNDE BAŞLADIM
* Oyunculuk hayatına nasıl girdi?
- Barda Osman Sınav’la tanıştırıldım. O sırada Arzum Onan ve Mehmet Aslantuğ’la “Sıcak Saatler”i yapacaktı. Benim saçlarım uzun, kıvırcık, gözler çekik. Arzum Onan’a benzetti beni, “Sizi dizide kardeş yapabiliriz” dedi.
* Oyunculuk var mıydı aklında?
- Aslında tam olarak ne yapmak istediğime karar verememiştim ama barmenlik yaptığım dönemde o bara çok fazla devlet tiyatrosu oyuncusu gelirdi. Sonra beni galalarına, oyunlarına davet etmeye başladılar. Çok eğlenceli, aydın, düzgün insanlar olduklarını gördüm. Aralarında olmak istedim. Onlar beni yönlendirdiler.
DİZİDE OYNUYORUM DİYE KONSERVATUVARA ALINMADIM
* İstanbul’a gelişini hatırlıyor musun?
- Evet. Osman Sınav’ın arabasıyla.
* Nasıl yani?
- “Giderken götüreyim seni, yarın gidiyorum” dedi. Ben de “Olur” dedim.
* Peki zorlandın mı? Hem şehir değiştiriyorsun hem yeni bir işe başlıyorsun...
- O yaşlarda hiçbir şeyde zorlanmıyor ki insan. Bakırköy’de kuzenimin yanında kaldım bir süre, sonra ev tuttum.
* Peki eğitim?
- Mimar Sinan’ı kazandım aslında, fakat dizide oynayanları almak istemediklerini söylediler. “Diziyi bırakırsan alabiliriz” dediler. Ama ben aynı zamanda geçinmek durumundaydım İstanbul’da...
KIZLAR TUVALETİNDE İSMİM YAZARDI
* Mankenlik yaptın mı?
- Ankara’da başlamıştım ufak ufak pozlar vermeye, fotomodellik yapmaya. İstanbul’da da kısa bir süre devam ettim ama mankenliğe çok uygun bir fiziğim olduğunu düşünmüyorum. Boylu posluyum da o Best Model’lerin falan çok farklı bir yapıları var. Ben oyunculuk şöhretinden faydalanarak mankenlik yaptım. Tanıdığım arkadaşlarım davet ettiler.
* Etkileyici bir fiziğin olduğunun kaç yaşından beri farkındasın?
- Lisedeyken anladım. Kızlar tuvaletinde çok ismim yazardı benim.
* Kadınlara işkence yapmaya başladın mı o dönemden sonra?
- Yok ya ben kadınları her zaman sevdim, hiçbir zaman üzmek istemedim.
STRESLİ OLDUĞU İÇİN ÇOK EŞLİLİKTEN UZAK DURUYORUM
* Çok kadın sevince finalde birilerini üzmüş oluyorsun aslında.
- Aynı anda değil canım, sırayla sevdim. Aynı anda birden çok kadınla o kadar stresli bir işe girmek istemem.
* Yaşadın mı bu stresi zamanında?
- Yaşamışımdır tabii ki, yalan söylemenin alemi yok. Ama o stresi yaşadıktan sonra değmeyeceğini anlayıp çok eşlilikten uzak durmaya çalıştım.
* Var mı biri şu an hayatında?
- Var.
* Ne kadar süredir?
- 1,5 senedir.
* Valla iyiymiş.
- Niye? Benim 7 sene süren ilişkim var.
* Çapkınmışsın gibi bir algı var...
- Öyle görünüyor, çünkü ben çok fazla basının önüne çıkarmıyorum ilişkilerimi.
* Kızlar buna bozulmuyor mu, “Niye saklanıyoruz” diye?
- Saklanmak gibi bir derdim yok. Dışarıda yemeğimi yiyorum ama basının olmadığı yerleri tercih ediyorum. Bunlar aile kızları, oyuncu, şarkıcı değil.
* Hiç bu sektörden biri olmadı mı?
- Oyuncu oldu. Onunla da saklanmıyordum hiçbir şekilde.
* Bu sektörden biriyle olmak zor mu?
- Büyük konuşmam ama bana ya da ona şehir dışı işi gelebiliyor. 3-5 ay ayrısın o zaman. Yani sonunda mutlaka ayrılık olduğunu biliyorum ben.
CUMARTESİLERİ MASK’TA SAHNEYE ÇIKIYORUM
* Müzik, hayatının neresinde?
- Müzik, haftada bir deşarj olduğum, eğlendiğim, coştuğum, arkadaşlarımla vakit geçirdiğim bir eğlence biçimi. Mask’ta cumartesileri müzik yapıyorum yıllardır.
* Sahneye çıkmadan önce var mı ritüellerin?
- Esneme hareketleri yapıyorum.
* Niye?
- Isınıyorum. Sahnede dans da ediyorum çünkü.
* Yeni single ne zaman çıkıyor?
- Hangi şarkıyla çıkış yapacağıma karar veremedim. “Uğurlar Olsun” diye bir şarkı var, o olacak büyük ihtimal. İki şarkılık bir çalışma...
KADINLAR NEDEN AÇIK SÖZLÜ OLMUYOR?
* En sinir olduğun kadın tipi?
- Kadınlar trip konusunda en başarılı canlılar. Ne istediğini asla direkt söylemeyip senin tahmin etmeni bekliyorlar. Niye açık sözlü olmuyor? İstediğini söylesin. İmaya ne gerek var? Ben ne söylüyorsam odur, yani altında başka bir şey aranmaz.
KADIN OYUNCULAR BAKIMSIZ DOLAŞIYOR
* Sen bir dönem günlük dizi çektin ama şikayet etmedin. Bu dizi saatleriyle ilgili olan muhabbetlere ne diyorsun?
- Dizi saatlerinin mutlaka düşmesi lazım. 140 dakika dizi olmaz. Normale dönse, aslında hepimizin hayatı normale dönecek. Hiçbirimiz çekim dışında başka hiçbir şey yapamıyoruz. Hele kadınlar, çok bakımsız dolaşıyorlar ortalıkta. Biz hadi o kadar bakımlı olmak durumunda değiliz ama kadın oyuncular için üzülüyorum gerçekten.
SEVİŞME ÖPÜŞME SAHNESİNDE ZORLANIYORUM
* Senin muhafazakâr bir yapın var. “Çırılçıplak soyunmam, sevişme sahnelerinde zorlanırım” diyorsun hep.
- Partnerinle iyi arkadaş oluyorsun, birlikte yemek yiyorsun, her anına tanık oluyorsun. “3. 2. 1 kayıt” denildiğinde ise sevgiliymişçesine öpüşmen, sevişmen bekleniyor. Bir arkadaşınla o hale gelmek zor, bir sürü insan da sana bakarken. Utanç verici ama ilginç de bir yandan. Ben zorlanıyorum açıkçası. Hoşlanmıyorum.
* Senaristlere “Öyle sahneler yazmayın” mı diyorsun?
- Hayır, demiyorum. Öyle kurallarım yok. Ama çok abartırlarsa, tabii ki haber uçurmaktan yana kullanırım şansımı.
* Hiç etkilendiğin oldu mu öpüşme sahnelerinde?
- Yok.
* O kadar nefret ettim diyorsun.
- Bir öpüşmeyle etkilenseydik..
KIZ ARKADAŞIM KISKANÇ OLMAMALI
* “Kocan Kadar Konuş” filminde bir kadına nasıl davranılacağını bilmeyen kaba bir adamı oynuyorsun.
- Kedime tamamen ters bir adamı oynadım. Normalde maç izlemem. Bonkörümdür. Kıza hesap ödetmem. Bir duygu paylaşımı varsa, paramı paylaşmak önemli değildir. Kendimi para yediriyorum gibi hissetmem.
* Sen hem yakışıklı hem de kibarsın. Kadınların yoğun ilgisiyle nasıl baş ediyorsun?
- O tarafı çok fazla kurcalamıyorum ben. İlgilenenlere teşekkür edip gönderiyorum.
* Kız arkadaşın kıskanç mı?
- Biraz. Kıskanmaması gerektiğini söylüyorum her seferinde.
* Neden kıskanmamalı?
- “Kıskanacaksan, bu ilişki olmaz” diyorum. Benim işim seyirciye güzel görünmek. Seyircinin ilgisi mutlu etmeli.
* Başka kadınlar sana ilgi gösterecek, o da mutlu olacak!
- Ama o zaman benimle değil, daha normal, kendini teşhir etmeyen insanlarla ilişki yaşaması gerekir. Yoksa o duyguyu törpüleyemezse mutsuz olacak, o mutsuz olunca beni de mutsuz edecek yani.
* Kendini sevgilinin yerine koysan, kıskanır mıydın?
- Kıskanmazdım. Ben düzgün davranıyorum çünkü. O kadar ilgiye alakaya hiç ofsayt yok yani.
* O zaman bayağı otokontrollüsün.
- Kontrollüyüm, çünkü 18-28 yaş arasını çok süratli yaşadım. Yaşanabilecek bütün duyguları yaşadım. Artık o tür maceralar beni eğlendirmiyor, bunaltıyor. O yüzden işime konsantre oluyorum. Evimde huzurlu, mutlu olayım. Dışarıdaki mutluluk sahte. Teoman doğru söylüyor; çok kadın hiç kadın.
EVLİLİK İSTEYEN KADIN BENİ RAHATSIZ EDİYOR
* İki-üç cümlede bir evlilik hayali kurduğunu belli eden kadınlar seni de itiyor mu?
- İtiyor tabii. Kadınlar kodlanıyor, biraz da “evde kalma” durumu olduğundan sanırım. Erkek için “Evde kaldın” denmez. Bu, kadın için kullanılmış bir tabir. Evlilik istiyor ya, o şirket kurmak gibi. Sevgiyi imzayla kanıtlamak istiyor işte.
* Evlenmeyecek misin?
- Ben düşünmüyorum evlenmeyi.
* Çocuk?
- Çocuk da istemiyorum.
* Sevmiyor musun?
- Sevmiyor değilim. Çok seviyorum, ondan korkuyorum. Çocuğum olursa ben kendi hayatımı bırakıp onun hayatını yaşamaya başlarım. Hayatım daha yeni başlıyor, kariyerimin başındayım. Yeni yeni güzel işler yapmaya başladım.
* Çocukla ilgili planın olmadığına göre kariyer planlarını dinleyelim o zaman...
- Yeni yeni iyi işler yapmaya başladım. Benim de yazdığım bir şeyler var. Televizyona, internete dair şeyler. Sinema filmi yazdım bir tane mesela. Onları yapmaya çalışacağım.
Paylaş