Paylaş
Özellikle “Fetih 1453”te Ulubatlı Hasan rolünde kendisine hayran kalmıştım.
Pazar Hürriyet Kelebek için yaptığım röportajda hayran olduğum birkaç yönüyle daha tanıştım İbrahim’in.
Kendisi sıkı bir hayvansever.
“HAÇİKO için her zaman yanındayım” demesi bir yana, Sivas’ta beslediği, bakımını üstlendiği 150 kangalı var.
Dünyanın en duygusal ve güçlü hayvanları diyor kangallar için.
Ve sık sık Sivas’a onların yanına gidiyor.
İbrahim tam bir doğa tutkunu, elinde tüfek açık havada dolaşmayı ve ateş etmeyi çok seviyor.
Ama sakın avlanıyor diye düşünmeyin.
“Bir canlıya asla ateş etmem, cansız hedefleri nişan alıyorum” diyor İbrahim Çelikkol.
Keşke herkes onun gibi avcılık yapsa.
Ve geleyim Sevgililer Günü’ne az kala aşk ve cinsellikle ilgili kulak kesilesi sözlerine.
“Cinselliğin sadece yatak odasında geçirilen zamana değil, tüm güne güzel jestlerle yayılan, gerçek bir aşk olduğunu düşünüyorum. Yemek yemek gibi bir şey. Ne yersek yiyelim insanlarından değilim ben, güzel, özenli yemek yemeyi seviyorum. Yemek de cinsellik de keyfi çıkarılması, zamana yayılması, özen gösterilmesi gereken şeyler.”
Sadece 14 Şubat’ı değil her günü İbrahim Çelikkol tarifine göre yaşamanız dileğiyle.
Suç siz erkeklerin!
Sevgililer Günü’nü nasıl bilirsiniz?
Sevgilinize sürprizler yapıp, hediyeler aldığınız gün olarak mı?
Unutun.
14 Şubat’ı yeniden yazalım.
14 Şubat bir süredir Dünya Kürk Karşıtı Eylem Günü olarak kutlanıyor.
Nedeni ise 14 Şubat’ın dünyada en çok kürk satılan gün olması.
O, sadece kürkleri için korkunç işkencelerle öldürülen hayvanların günahını bence kürk giyen kadınlar kadar hediyeyi alan erkekler de paylaşıyor.
Hatta bizzat üstleniyorlar.
Sevgililer Günü’nde sevgilisine kürk almayı planlayan erkekleri ben şimdiden uyarıyorum.
Başka bir hediye düşünün.
Hatta kürk parasını bir derneğe sevgiliniz adına bağışlayarak değerlendirin.
Ben, bana böyle bir jest yapacak, benim için bir derneğe bağış yapacak bir erkekten çok etkilenirim mesela.
Sizin sevgiliniz de ben gibidir belki.
Deneyin, kalbini ve takdirini daha çok kazanacaksınız.
Beşiktaşk uçağından
En büyük aşk futbol ve takım aşkıdır diye boşuna demiyorlar.
Bu aşk da en çok deplasmanlarda kendini gösteriyor.
Hem takıma hem yönetime hem de taraftara daha bir yakın hissediyor insan kendini.
Bizim aşkın adı Beşiktaşk.
Cumartesi günü Elazığ-Beşiktaş deplasmanı için Elazığ’daydım.
Beşiktaş kulübü başkanı Fikret Orman ve ikinci başkanı Ahmet Nur Çebi ile birlikte.
Herkes takım uçağında neler yaşandığını soruyor.
Gidiş sakin olsa da 3-1’lik galibiyet sonrasındaki uçak hayli şenlikliydi.
Kaptan pilotun kalkış sonrasındaki “İyi akşamlar Kartal ailesi. Güzel sonuç için tebrik ediyoruz. Keyifli uçuşlar diliyoruz” anonsundan sonra uçak bayram yerine döndü.
Bir anda yükselen müzik sesine kafamı çevirdiğimde Beşiktaşlı futbolcuları koridora yayılmış, dans ederken gördüm.
Sonrası anlatılmaz, yaşanır.
Son maçlarda iyice açılan, eski formunu bulan Portekizli Fernandes genelde terstir, suratı asıktır.
O bile eller havada oynuyordu.
Çocuklar gibi şendik o uçuşta, bir uçak dolusu insanla tarifsiz bir aşk yaşadık, Beşiktaşk’tı adı.
Kahraman cam işçileri
Hafta sonu gazetelerinin benim için eğlenceli haberi şuydu: ABD’deki Pittsburgh Çocuk Hastanesi’nde camları süper kahramanlar siliyor.
Batman, Süpermen. Kaptan Amerika, Örümcek Adam kılığındaki işçiler çocuklara ne eğlence ve moral oluyordur kim bilir?
İyi fikir.
Bravo.
Paylaş