Paylaş
Böyle içten, böyle kalpten, böyle mutlulukla, böyle müteşekkir.
“Sarılabilir miyim?” sorusunun cevabını bile beklemedim sanırım.
Mutluluktan uçtuğu anda bir şey düşünemiyor insan.
Adı Ateş Barut.
Ankara Veteriner Tıp Merkezi’nin (VTM) ortaklarından.
Benim için kızım Sheba’nın hayatını kurtaran adam.
Bizim hikâyemiz Sheba’nın yürürken bile dengesini kaybedip düşmeye başlamasıyla başladı.
Sheba’ya yapılan tetkikler ve çekilen MR sonucu beyin tümörü teşhisi konmuştu.
“Tümör beyin köküne yakın, ameliyatı zor, masada kalma ihtimali yüzde 95” dendi.
Ama son çare ameliyattı, ameliyat günü alındı mecburen.
Sheba’ya sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladığım kabus dolu günler başlamıştı.
Düşünsenize masadan kalkma ihtimali sadece yüzde 5!
Ameliyattan iki gün önce tesadüfen tanıştım Ateş Barut’la.
Sheba’yı canı gibi seven Sonat (Ülküer) “Ateş Barut diye bir veteriner var, bu konularda çok iyi, bugün bir seminer için İstanbul’daymış, bir de ona danış bence” deyince hemen randevu aldım.
Burada çekilen MR’ı inceledikten sonra durdu, düşündü Ateş Hoca, “Yarın Ankara’ya getirebilir misiniz Sheba’yı? Daha detaylı bir beyin MR’ı çekmek istiyorum” dedi.
Bir umut olacaksa kızımı Ankara’ya değil, dünyanın öbür ucuna götürürüm.
“Tabii” dedim, “yarın yanınızdayız”...
İş, güç, röportaj, konser her şey ertelendi.
Sheba’yla Ankara yolculuklarımız o gün başladı.
Ankara’da yeniden MR’ı çekildi Sheba’nın.
Durumu daha iyi anlamak için BOS testi yapıldı.
Nihai karar için beklemeye karar verildi, çıkan sonuçlara uygun olan kortizona ve antibiyotiğe başlandı.
Bu pazar üçüncü kez Ankara’ya yola çıktık Sheba’yla.
Kitlenin son durumuna bakmak için tekrar MR’a girdi ufaklık.
Kötü haber almaya alışmıştım, en kötüsüne hazırdım.
Ama o da ne, Sheba’yla MR’dan çıkan Ateş Barut’un yüzünde anlayamadığım bir gülümseme vardı.
“Kitle küçülmüş, ufaklık daha iyi, tedaviye böyle devam edeceğiz” diyordu.
İşte “Sarılabilir miyim?” sorusunun cevabını beklemediğim an o andı.
Ateş Barut olmasa, Sheba’yı çoktan ameliyat masasında kaybetmiştik.
İstanbul’da da çok değerli veterinerler var ama veterinerleri cerrahi disiplinlerde uzmanlık sahibi ve doktoralı olan Ankara VTM’nin bir benzeri ne yazık ki buralarda yok.
Bu nedenle sadece İstanbul’dan değil, Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya tedaviye gelenler oluyor.
VTM’nin hemen yakınındaki Koza Suite Oteli’nde kedi ya da köpeğinizle kalabiliyorsunuz üstelik.
Sheba’yla acı, ağlamaklı ama umut dolu öyle saatler geçirdik ki orada, otel odasındaki gecelerimiz ayrı bir yazı konusu olabilir.
Biz şimdi kızımla evimizdeyiz.
Bundan sonraki süreci nasıl olur bilemiyorum ama şu anda nefes alıyor, kuyruğunu sallayıp, yüzümü yalıyor olması, gece gündüz demeden çalışan, yenilikleri takip eden, son kararı vermeden tüm detayları değerlendiren, kendini mesleğine ve bu küçük, masum canlıların iyiliğine adamış olan Ateş Barut sayesinde.
Sheba’yla ben kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
23 Nisan'da çocuk olmak
Yarın 23 Nisan, benim en sevdiğim bayram.
Dünyada çocuklara armağan edilmiş tek bayramın Türkiye’den olmasının gururunu bir kez daha yaşayacağız.
Evimizin penceresine bayrağımızı ve Atatürk posterini asıp, yüce önderimizin büyüklüğünü bir kez daha anarak.
Yarın ben Vialand Tema Park’ın, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ile gerçekleştirdiği Eğlenirken Öğreniyoruz Projesi kapsamında çocuklarla buluşuyorum.
39 farklı ilçeden öğrenci ve öğretmenle birlikte Vialand’deki 30 eğlence ünitesinde eğlenecek, Fatih’in Rüyası ünitesinde İstanbul’un fethini izleyecek, Sünger Bob’la denizaltı macerasına katılacak, dünyada anaokulu çağındaki çocukların en çok ilgi gösterdiği karakterlerden olan Kaşif Kız Dora ile 4 boyutlu sinema keyfi yaşayacağım.
Paylaş