ÖNÜMÜZDE hayli gergin günler olduğu görülüyor. Çünkü Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD gezisine katılan gazetecilere uçakta söylediklerinden, özellikle "irtica tehlikesi" konusundaki uyarıları hálá algılamadığı anlaşılıyor.
Söz konusu uyarılara gelmeden Başbakan Erdoğan’ın uçaktaki sözlerine gelelim.
Gazetecilerle arasında şu konuşma geçmiş:
"- Genelkurmay Başkanı ile yaptığınız görüşmede irtica meselesini de gündeme getirdiniz mi?
İrtica meselesi gündeme gelmedi. Ancak Türkiye’de gerilime vesile olacak açıklamalardan kaçınmak gerektiğini söyledim.
- Bunu söylediniz mi?
Evet söyledim. Çünkü bu süreç ekonomiyi etkiliyor. Bırakalım akışına gitsin; ben söylerim, isterse ekonomi batsın demek olmaz.
- Siz bunu söyleyince Genelkurmay Başkanı’nın tavrı ne oldu?
Yaşar (Büyükanıt) Paşa bu konularda hassastır. (...)
- Son günlerdeki irtica tartışması konusunda ne diyorsunuz?
İrtica bugünün tartışması değil. Bana göre sağlıksız bir kavram olarak gündemde tutuluyor. Bundan nemalananlar var. (...)"
Gördüğünüz gibi Başbakan yönünden bir sorun yok. Bu da normal. Çünkü kendisine en yakın çalışma arkadaşı olarak seçtiği kişi (Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer) alenen ve resmen bu ülkede "İslami bir rejim kurulmasını" isteyen kişi.
Bülent Ecevit’in son başbakanlığı sırasında, tüm ülkedeki irticai faaliyetleri izlemek için kurulan Başbakanlık Takip Kurulu’nu kaldıran kim?
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Müsteşarı Ömer Dinçer!
Anadolu’daki irticai faaliyetleri takip edip öğrenme ve engelleme yolu tıkandığına göre, Başbakanlığa herhangi bir "irtica" eyleminin yansımamasıdan tabii ne olabilir?
Kısaca, Başbakan devletten "kendi istediği" bilgiyi alıyor. O da "irtica yok ki tehlike olsun" demesine sebep oluyor.
Oysa irtica gerçekten büyük ve ciddi bir tehlike... O kadar ki Türkiye’yi dışarıdan izleyen yabancılar bile artık "Türkiye bu gidişle Batı’dan kopar mı kopmaz mı, İranlaşır mı İranlaşmaz mı?" tartışması yapıyor. Bir tek bizim yöneticilerimiz, daha doğrusu iktidar kadromuz rahat. Doğrusu bir de CHP’nin fazla bir derdi yok. Kalan tüm Atatürkçü aydınlar tedirgin. Bu tedirginlik Silahlı Kuvvetler’inkomuta kademesinde de yoğun bir şekilde hissedildiği için olsa gerek, son günlerde o taraftan gelen -kanımızca ölçülmüş biçilmiş, orkestrasyonu yapılmış- konuşmalardaki irtica tehdidi uyarılarının dozu her gün artıyor.
Nitekim Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Komutanları sırasıyla alarm sesi verdiler. Son olarak TBMM’nin Yeni Yasama Yılı’nıbugünaçacak olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in ve 2 Ekim günü Harp Akademileri’nin yeni eğitim yılını açacak olan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın -kanımızca iyi değerlendirilmesi gereken- uyarıları yapması bekleniyor.
İktidar, içmeyen insanları bile sarhoş eder. Ama sarhoşken bile insan, dosta ve doğru sözler söyleyip uyaranlara kulak verecek kadar akıllı olmalı.