SIRA şimdi bazılarının, yıllardır içlerinde sakladıkları ‘ırkçı’ anlayışı açığa vurmalarına gelmiş olmalı... Biliyorsunuz Türkiye’nin Avrupa Birliği’negirmesini istemeyenler, ‘coğrafyanız farklı, tarihiniz farklı, kültürünüz farklı, dininiz farklı’ gerekçesine sığınıyorlardı ya...
Onlara anlaşılan ‘Türklerin zeká seviyesi düşük’ü de ekleyecekler.
Oysa Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın 10 Aralık 1948 tarihli ‘İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni kaleme alan da Batı ülkeleridir, ‘Herkes; ırk, renk, cinsiyet, dil, din (...) ulusal veya toplumsal köken (...) gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin’ tüm insanlar eşittir, diyen de...
Üstelik o bildirgeyi hayata geçirmeyi amaçlayan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni yapan ve uygulayan da onlardır.
Ama içlerindeki ırkçı anlayışı belli ki hálá öldürememişler. İşte bu nedenle olsa gerek, önce Berlin Hür Üniversitesi Rektörü Prof. Dieter Lenzen, ‘Türk öğrencilerin zeká seviyesi Alman öğrencilerden daha düşük olabilir’ dedi. Bir bilim adamına ve uygar bir aydına yakışmayacak bu lafın ardından gerisi geldi:
Die Welt isimli Alman gazetesi de, Dr. Volkmar Weiss isimli bir ‘zeká bilimcisine’ atfen bir haber yayınladı. Gazete bu uzmanın, ‘Türk ve eski Sovyetler Birliği göçmenlerinin (Sovyetler Birliği’nde yaşayan, sonra Almanya’ya göç eden Alman kökenli insanların) zeká seviyelerinin Almanlarınkinden yüzde 10 ila 15 geri olduğu’ sonucuna vardığını bildirdi.
Gerçi hem rektör hem de bu araştırmanın sahibi olan Weiss, haber yayınlanınca sözlerini tevile çalışmışlar, ama herkes bilir ki denen denmiştir.
Birilerinin bizleri memnun etmek için hakkımızda güzel şeyler söylemesi gibi bir zorunluğu elbet yok. Ama kimle ilgili olursa olsun, eleştirinin veya saptamanın, ‘ırkçı’ bir anlayışa dayandırılması kabul edilemez.
Zaten bu çağda o yolu açan ancak aptallık etmiş olur. Çünkü birileri de çıkar aynı tür bir araştırmaya dayanarak ‘Almanlar faşisttir’ veya ‘Almanlar ırkçıdır’ gibi bir laf eder.
Oysa Almanlar içinde faşist olan da vardır olmayan da... Keza ırkçı da vardır, ırkçı olmayan da... Aynen Türkler içinde olduğu gibi.
Aslında bu tür sözleri, yani ‘şu ırkın mensupları şöyledir’ türü genellemeleri sokaktaki adam yapsa, mesele değil. Nihayet ‘kültür düzeyi bu kadar’ der geçersiniz.
Burada hem bir üniversite rektörü hem de -haberde bildirildiğine göre- Leipzig Jeanoloji Merkezi Başkanı sıfatını taşıyan ve ‘zeká bilimcisi’ olduğu ileri sürülen bir uzman söz konusu. Yani sözlerini hafife alma şansınız düşük.
Ancak bu iki bilim adamının söylediklerinden çok, araştırmanın evrensel insan değerleri ile çatışıp çatışmadığı önemli değil mi?
Prof. Lenzen ile Dr. Weiss acaba, arada bir aynaya bakıyorlar mı? Orada Hitler döneminin ünlü Dr. Josef Mengele’sini görüyorlar mı?