Paylaş
ARÇELİK'in yeni Genel Müdürü Nedim Esgin, mali krize rağmen yatırım ve AR-GE bütçelerini değiştirmediklerini belirterek, birbiriyle konuşabilen beyaz eşyaları geliştirdiklerini ve bunları bir yıl içinde piyasaya sunacaklarını açıkladı. Esgin, cazip buldukları yeni ülkelerde lokal üretim yapma arayışını sürdürdüklerini bildirdi.
KOÇ Topluluğu'nun ‘‘amiral gemisi’’ Arçelik'in Genel Müdürlük koltuğuna yaklaşık 6 ay önce oturan Nedim Esgin, bütün sektörleri olumsuz etkileyen mali krizi, nakit akışını hızlandıracak önlemler alarak çok rahat geçirdiklerini söyledi. Krize rağmen yatırım ve AR-GE bütçelerini değiştirmediklerini belirten Esgin, birbiriyle konuşabilen beyaz eşyaları geliştirdiklerini ve bunları bir yıl içinde piyasaya sunacaklarını açıkladı.
Çin'de Beko markasıyla üretilen buzdolaplarını Batı Avrupa'ya göndermeye bu hafta başlayacaklarını belirten Esgin, cazip buldukları yeni ülkelerde lokal üretim yapma arayışını sürdürdüklerini bildirdi. Esgin, 2001 yılında Cezayir, İran ve Rusya'nın yeniden gözde pazar haline geleceğini belirtti.
9 fabrikası, 8 bin çalışanı ve 5 binin üzerinde bayisi bulunan Arçelik'in Genel Müdürü Nedim Esgin ile 2001 yılı beklentilerini, yeni projelerini, yeni ürünlerini, yeni pazarlarını, sektördeki ve ekonomideki gelişmeleri konuştuk.
Arçelik son mali krizden nasıl etkilendi? Krizde ne gibi önlemler aldınız?
- Krizde ilk olarak nakit akışını dengeleyecek önlemleri aldık. Öncelikle ödeme planımızı elden geçirdik. Uzun vadeli mal satmaya başladık. Ödemelerimizi de kısa süreli yapıyorduk. Bunların sürelerini uzattık. Bu bir para kriziydi. Biz de nakit akışımızı ayarlayacak önlemler aldık. Krizin yaşandığı aylar, beyaz eşya sektörünün canlı olduğu dönemdi. Ona göre üretimde ince ayar yaptık, ama hiçbir şekilde 'Aman satamayacağız' diyerek, üretimi durdurmayı düşünmedik. Türkiye'nin lider kuruluşuyuz. Pazar payımızı artan rekabet ortamında koruduk ve hatta bazı ürünlerde artırdık. Türkiye'nin en tanınan şirketiyiz ve en tanınan iki markasına sahibiz. Türkiye krize girince, Arçelik de giriyor. Ama büyük ve kuvvetli şirket olmanın getirdiği avantajla krizi minumum zararla, sarsılmadan atlatabildik.
Kriz yatırımlarınızı etkiedi mi?
- 2001 yılı bütçemizi ve hedeflerimizi değiştirmedik. Piyasadaki daralma ve krizden bir parça etkilendik, ama bu bütçemizi etkilemedi. 2001 bütçemizi yatırımlarımızı devam ettirecek şekilde yaptık. 2000 yılında 58 milyon dolarlık yatırım yaptık. 2001 yılında da 48 milyon dolara yakın yatırım yapacağız. Yatırımlarımız ciddi şekilde sürüyor, hiçbir kısıntıya gitmedik.
2001 yılının nasıl geçmesini bekliyorsunuz?
- 2001 yılının ilk üç ayında piyasadaki daralmanın devam edeceğini, ikinci çeyrekte ise duracağını tahmin ediyorum. Üçüncü çeyrekte piyasaların biraz canlanacağını ve son çeyrekte 2000 yılını yakalayacağı, hatta belki de üzerine çıkmasını bekliyorum. Biz iyimser düşünüyoruz ve pazarın yıl sonunda daha ileriye gideceğini düşünüyoruz. Türkiye çok dinamik bir ülke ve potansiyeli büyük.
Ekonomik programdaki hedeflerin tutturulabileceğine inanıyor musunuz?
- Ben programın hedefine ulaşacağına inanıyorum ve doğru buluyorum. Herşeyin bir bedeli var, bunu hep birlikte ödüyoruz. Türkiye bir bütün olarak bunu ödeyecek ki ilerde çocuklarımız için daha güzel bir toplum olsun. Keşke bu daha önce olsaydı ve biran önce bitseydi bu sorunlar. Krizler çıkmasaydı. Artık bedelini ödeyelim ve herşey geride kalsın.
Avrupa'da üretim yapma konusunda projeleriniz bulunuyor mu?
- Kendimize iki hedef koymak zorundayız. Kendi başımıza ürettiğimiz mallarda önümüzdeki 5 yılda, ciromuzda ihracatın payını yüzde 35'e kadar çıkarmak istiyoruz. Hedefimiz ihracatın daha ilerisine gitmek, şirket satın almak. Bu konuda geçmişten beri değişik firmalarla görüşmelerimiz sürüyor. Aldığımız bir şirketin her yönüyle bize yaraması gerek. Batı Avrupa'daki birkaç firmayla görüşüyoruz. Halen üretimde olan bir şirketi satın almak istiyoruz. Bu şirket Arçelik'ten daha büyük de olabilir, bize yakın büyüklükte bir şirket de olabilir. Yurtdışında yüzde 20 gibi büyük bir büyüme hedefimiz var. Bunun için ya kapasitemizi ya da yurt dışından mal tedarik ettiğimiz ülkelerin sayısını artırmamız gerekiyor.
Arçelik'in iç pazardaki pazar payı nedir?
- İç pazarda televizyonda pazar payımız yüzde 30-35, beyaz eşyada ise genel pazar payı yüzde 54. Yurtiçi pazarda Arçelik beyaz eşyada adetsel olarak bir yıl öncesine göre yüzde 8 büyüdü.
Rusya, İran ve Cezayir'de yatırım yapmak istiyoruz
Önümüzdeki yıllarda Arçelik için hangi ülkeler cazip görünüyor?
- Ürünlerimizi 55 ülkede pazarlıyoruz. Bazı pazarlar özellikle gelişmekte olan ülkelerden bazıları, dönem dönem ön plana çıkıyor. Türkler için on yıl önce Irak pazarı, 8 yıl önce İran pazarı, 5 yıl önce Rusya pazarı çok cazipti. Arçelik olarak geçen yıldan itibaren bizim için en cazip pazar Cezayir olmaya başladı. Rusya da bize göre 2001'de çok cazip hale gelecek. İran pazarından da çok umutluyuz ve bu yıl bu ülkeye özel ilgi gösteriyoruz. İran'a ayrı ayrı parçaları gönderiyor, oradaki yerel bir tesiste monte ediyoruz. Bu ürünleri İranlı firma kendi markasıyla satıyor. Cezayir'e de yarı mamül ürün gönderiyoruz, orada montajı yapıyruz. Cezayir'deki satışımızın yüzde 20'si Arçelik markasıyla. Tunus'ta Arçelik markasıyla buzdolabı üretiyoruz yaklaşık 3 yıldır. 1970'lerde Arçelik bu ülkeye çok fazla ihracat yaptığı için Arçelik markası burada iyi biliniyor. Tunus hariç yurtdışında Beko markasını kullanıyoruz. Bu pazarlarda uzun süredir varız, ama çok cansızdı. Irak pazarı canlanacak diye beklerken, İran pazarı hiç beklemediğimiz bir şekilde canlandı.
Bu ülkelerde ortaklık ya da tesisleri satın alma gündemde mi?
- İran'daki bu firmayla ileride ortaklık olabilir. Cezayir'de bize üretim yapan yerel firmayla görüşüyoruz. Belki ileride ortak olabiliriz ama şu anda kesinleşen birşey yok. Asıl aklımızda Rusya var. Orada yatırım yapmak ve kendi üretim tesisimizi sıfırdan kurmak istiyoruz. Rusya bizim için çok önemli bir pazar. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde imkan bulur bulmaz bu yatırımı yapmayı istiyoruz. Arçelik, Rusya çamaşır makinesi pazarında pazar payını yüzde 7'ye çıkardı. Tunus'ta buzdolabı pazar payımız yüzde 25'i aştı. Cezayir'de buzdolabındaki pazar payımız yüzde 33. 0
Birbiriyle konuşan beyaz eşyayı üretti
Birbiriyle konuşan ürünler üretme çalışmalarınız hangi aşamada?
- Dünyada ilk defa bu ürünleri bir mekanda konuşturan ürünleri biz geliştirdik. Önümüzdeki hafta Domestica'da bunu dünya basınına tanıtacağız. Ben bu konuda çok heyecanlanıyorum. ‘‘Blue tooth’’ standartına uygun, birkaç beyaz eşyayı aynı mekanda konuşturuyoruz. Herkes bu ürünler üzerinde çalışıyor ama biz ürünleri ortaya çıkarttı. Üstelik çok fazla pahalı olmayan fiyatlarla bir yıl içinde piyasaya sunacağız. Bir yandan da bu ürünlerin pazarlama çalışmasını yapıyoruz.
AR-Ge harcamalarınız ne kadar?
- 2000 yılında araştırma geliştirme çalışmalarımız için 22 milyon dolar harcadık. 2001 yılında da yaklaşık bu kadar bir bütçe ayrıldı. Arçelik bünyesinde 200 mühendisimiz çalışıyor.
Avrupa’da pazar payı yüzde 3
Avrupa'da şu andaki pazar payınız nedir?
- 2000 yılı ihracatımız 2.7 milyon adede ulaştı. 55 ülkeye yapılan ihracatta en büyük pay yüzde 29 ile İngiltere'nin. Batı ülkelerinde kendi şirketlerimiz var, bayilerimiz yok. Gelişmiş ülkelerde Carrefour gibi büyük hipermarket zincirlerine ürünlerimizi satıyoruz. Avrupa pazarı çok değişik. İngiltere'de tezgahaltı buzdolabı pazarının yüzde 15'i, Fransa'da önden kapaklı çamaşır makinesi pazarının yüzde 10'u bizim. Genel konuşursak ve bütün Batı pazarlarını alırsak pazar payımız Avrupa'da yüzde 3'e ulaştı. Bu da önemli bir rakam. Televizyon üretiminde de Beko Avrupa'da dördüncü sırada. Gelişmekte olan ülkelerde ise kendi bayi sistemimizi oradaki ithalatçı firmaya kurduruyoruz. Türk Cumhuriyetleri'nde de durum böyle.
İçerde yüzde 5 dışarda yüzde 20 büyüyeceğiz
Kriz sonrasında genel stratejilerinizde dış pazarın ağırlığı değişti mi?
- Arçelik olarak 2001 yılında yüzde 5 bir büyüme bekliyoruz. 1.5 milyar dolarlık bir şirketin yüzde 5 büyümesi çok büyük bir rakam. Yurtdışında çok daha büyük, yüzde 20'lik bir büyüme bekliyoruz. Artık ürünü satmak çok önemli. Biz Türkiye pazarında maksimimumu satabiliyorsak, yurtdışında da satabilmeliyiz. Üretimimiz yetmiyorsa başka yerlerde üretip, içerdeki üretimimizi desteklemeliyiz. Bugün Avrupa'da önemli satış kanallarına girmiş durumdayız. Pazar payımız artıyor. 2000 yılı ciromuzun yüzde 17'si ihracattan... Bazı mallarda üretimin yüzde 50'sini, bazısında yüzde 40'ını ihrac ediyoruz. En düşük ihracat oranımız ürün bazında yüzde 25. Yurtdışı ekibimiz artık sadece bavullarını değiştirmek için Türkiye'ye geliyor. İnanılmaz bir hareketlilik var bu bölümde. Bu biraz da benim dış ticaret kökenli olmamdan kaynaklanıyor. 'Gidin burda kalmayın, sizi ofiste otururken görmek istemiyorum' diyorum. Onlar da kısa süreli Türkiye'ye geliyor ve programlarını yapıp yine uçuyorlar.
NEDİM ESGİN
ARÇELİK Genel Müdürü Nedim Esgin, 1957 yılında İstanbul'da doğdu. Saint Benoit Lisesi'nin ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde pazarlama ön lisans eğitimini tamamlayan Esgin, ABD Golden Gate University'de yönetim dalında lisans derecesi aldı. Ram Dış Ticaret'te 1982 yılında İhracat Genel Müdürü olarak Koç Topluluğu'nda göreve başladı. 1988 yılında Ram France'ın Genel Müdürlüğü'ne getirildi. 1998 yılından Ağustos 2000'e kadar da Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Yurtdışı Pazarlama ve Satış Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Esgin, geçtiğimiz ağustos ayında da Arçelik Genel Müdürlüğü'ne getirildi.
Paylaş