Artık batırılan krediler enflasyona yedirilemeyecek
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
DÜŞÜK enflasyon ortamında risk yönetiminin önemini vurgulayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bankacılık ve Sanayi İşleri Komisyon Başkanı Dr. Ömer Aras, ‘Düşük enflasyon ortamında yapılan hataları, batırdığınız kredileri enflasyona yedirme gibi bir lüksünüz yok’ diye konuştu.
TÜRK Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Bankacılık ve Sanayi İşleri Komisyon Başkanı Dr. Ömer Aras, düşük enflasyon ortamında bankacılık sektöründe yapılan hataların üzerinin eskisi gibi örtülemeyeceği uyarısında bulundu. Faaliyetlerinin önemli bölümü finans sektöründe olan Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Aras, bankaların gündemine artık risk yönetiminin gireceğini belirterek, ‘Riskleri kontrol altına alabilmek için bankamız bünyesinde Kredi Komitesi dışında Piyasa Komitesi ve Operasyonel Komite de kurduk’ dedi.
Bankacılık sektörünün önümüzdeki dönemde müşteriye daha yakın olacağına dikkat çeken Ömer Aras, bankaların da artık sabun, deterjan, televizyon pazarlayan şirketler gibi pazarlama tekniklerini geliştirmek zorunda olduğunu belirtti. Aras, Türk bankacılık sektörüne yabancı bankaların heves ve iştahla baktığını belirterek, ‘Sektörün insan kaynağı, teknoloji ve yeni üründe yabancılara ihtiyacı yok, ancak sermayesi yetersiz’ dedi.
Aras, Finansbank’ın yurtdışında büyümeye devam edeceğini, yurtiçinde de kurumsal bankacılığın yanı sıra bireysel bankacılıkta da ağırlık kazanmayı planladığını söyledi. Fiba Grubu’nun perakende sektöründeki cirosunun da yıl sonunda 600 milyon doları bulacağını kaydeden Ömer Aras, ile finans sektöründen perakendeye uzanan bir sohbet yaptık.
Düşük enflasyon ortamının bankacılık sektörüne etkileri ne olacak?
- Bankacılıkta risk faktörü çok önem kazanmaya başladı. Düşük enflasyon ortamında risklerin yönetimi daha da önemli. Geçmişte yapılan bankacılık hataları, sorunlu krediler enflasyonla zaten eriyordu, enflasyon bir nevi bunun üzerine örtüyordu. Oysa bugün düşük enflasyon ortamında yapılan hataları, batırdığınız kredileri enflasyona yedirme gibi bir lüksünüz yok. Bankaların gündemine artık çok daha etkin risk yönetimi girdi. Düşük enflasyon ortamında riskin yönetimi daha büyük önem kazanıyor.
Siz riski nasıl yönetiyorsunuz?
- Kredi Komitesi dışında piyasa riskine karşı Piyasa Komitesi uygulaması başlattık. 2000-2001’de yaşanan krizde bankaların zora düşmelerinin nedeni piyasalardaki dalgalanmalardı. Bankalar kredi portföylerindeki sorunlardan daha çok, piyasadaki dalgalanmalardan, devalüasyondan, faizlerin yükselmesinden, piyasaya karşı olan risklerinin artmasından dolayı sıkıntıya girdi. Bu riskin yönetilmesi için Piyasa Komitesi oluşturduk. Tahmin ediyorum önümüzdeki dönemde bütün bankalar bunu yapacak.
Bankacılıkta 2005 yılındaki stratejiniz ne olacak?
- Tabana yayılmış ve müşteri sayısını artıran bir banka olmayı hedefliyoruz. Sadece fiyat bazında değil ürün bazında da rekabet olacak. Bankacılık önümüzdeki dönemde müşteriye daha yakın olacak. Banka-sanayi, banka-küçük işletme, banka-birey, bütün bu ilişkiler, devletin iç borçlanma gereğinin aşağı çekilmesiyle gelişecek. Müşterilere daha uygun hizmet verebilme ve onların isteklerine göre ürün geliştirme ön plana çıkacak. Bankalar artık sabun, deterjan, televizyon pazarlayan şirketler gibi pazarlama tekniklerini geliştirmek zorunda, biz de bunu uyguluyoruz.
2004 Finansbank için değişim yılı oldu
Fiba Grubu, finans sektöründe nasıl bir 2004 geçiriyor?
- Grubun amiral gemisi olan Finansbank, 2004 yılını oldukça iyi geçiriyor. 2004’ü büyük bir değişim yılı olarak gördük. İşlem hacmi ve müşteri sayısını, piyasadaki kritik rakam denebilecek rakamların üzerine taşıyarak, orta ölçekli banka konumundan, büyük banka olma yolunda ciddi adımlar attık. Daha çok müşteri odaklı bir banka haline geldik. Kurumsal bir banka olarak sektöre girmemize karşın, hedefimiz bankacılık hizmetlerini tabana yaymaktı. Bu anlamda 2004 bizim için dönüm yılıydı. Bunu gerçekleştirdik. 2005 yılında da bunun meyvelerini toplayacağız.
Faaliyetlerinizde bireysel bankacılığın payı hangi düzeyde?
- Kurumsal bankacılık rakamları hálá bireysel bankacılıktan daha büyük. Büyüme hızı olarak bireysel bankacılık ve küçük işletmelere yönelik bankacılık çok daha hızlı büyüyor. 2005-2006’da bireysel ve yaygın küçük işletme bankacılığının kurumsal bankacılığın önüne geçmesini bekliyoruz.
Sepet harcamaları yüzde 12-15 arttı
Perakende de sepet başına harcamalarda bir artış var mı?
- Müşterilerin ortalama alışveriş tutarı 2004 yılının ilk altı aylık döneminde 2003’ün aynı dönemine oranla artış gösterdi. Ocak - Haziran 2004 döneminde ortalama sepet harcaması Gima’da yüzde 15, Marks & Spencer’da yüzde 12 oranında arttı.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Aras, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde İktisat Lisansı, Syracuse Üniversitesi, Syracuse New York’ta İş İdaresi Lisans üstü master ve iş idaresi doktorası yaptı. Üç yıl Ohio State Üniversitesi işletme bölümünde asistan profesör olarak öğretim üyeliği ve çeşitli kuruluşlara danışmanlık hizmeti yaptı. 1984’de Türkiye’ye döndü. 1984-1987 arasında Citibank’ta, 1987’de Yapı Kredi Bankası’nda çalıştı. 1987 sonunda kuruluş döneminde Finansbank’a katıldı. İki yıl krediler, dış işlemler ve fon yönetiminden sorumlu genel müdür yardımcılığı, 6 yıl genel müdürlük yaptı. Fiba Holding’in tüm yurtdışı ve yurtiçi grup şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olan Aras, TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bankacılık ve Sanayi İşleri Komisyon Başkanı.
Yurtdışında yerel banka gibi hareket ediyoruz
Yurt dışı faaliyetlerinizde ne kadarlık büyüklüğe ulaştınız?
- İsviçre, Hollanda, Almanya, Belçika, Romanya ve Rusya’da faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Her ülkede değişik stratejiler uyguluyoruz, ama yerel banka gibi hareket ediyoruz. Hollanda’daki bilançomuz 2.7 milyar dolar. Yurtdışındaki en büyük Türk bankalarından biriyiz.
- Finansbank’ın toplam aktifleri 5.1 milyon dolar, yurtdışındaki tüm iştiraklerimizin toplam aktifleri de 3.9 milyon dolar. Bu da riskin dağılımı anlamında son derece önemli.