İktidarın barışı

İKTİDARIN ağzından bir “barış” türküsü dinlemek hiç de fena değil. İktidarda olanın, “ezeceğiz geçeceğiz”, “sindireceğiz, susturacağız”, “yok farklılık marklılık, hepimiz çimento ile kaskatı birbirine yapışmaya hazır bir duvarın tuğlaları gibi sert ve aynıyız” türünden bir marş tutturmasındansa böyle bir türkü tutturması, her şeye rağmen iyi.

Haberin Devamı

FARK VAR

İktidar partisinin 3. Olağan Kongresi’nde, Başbakan’ın konuşmasından söz ediyorum. Ben bu konuşmayı veya iktidar tavrını, böylesi mütevazı bir çerçevede değerlendirmek yanlısıyım. Çünkü bu tavrı, mütevazı bir çerçeveye koyarsak umutkâr, abartırsak karamsar olmak için çok neden var.


Her şeye rağmen, herhangi bir iktidarın demokrasi, çoğulculuk, farklılık, geçmişle barışma gibi değerler ve hayallere sahip çıkması ile yok sayması arasında, olumlu manada ciddi bir fark var. Bu tavır ve üslup, toplumun tamamını değilse bile kendini destekleyen kısmını bu değerlerle, hayallerle barıştırması açısından önemli.


Bir kesimin, geçmişte düşman gördükleri, hatta küfrettikleriyle barışması kazanım, bu muhasebenin bir ülkenin iktidarının ağzından yapılması kayda değer.

Haberin Devamı


Ancak, “iktidardan barışma” veya “iktidarın eliyle” barışmanın sınırları ve ciddi zaafları olduğunu hatırlamamız gerekiyor. “İktidardan barışma”, yani iktidara sahip olduktan sonra, o güce sahipken barışma, tehdit olarak görülmeyen ile, tehdit olmaktan çıkan ile ve tehdit olmadığı sürece barışmadır. Dün tehditken göz açtırılmayan, bugün tehdit olmadığında taltif edilebilir.


Dahası, iktidar eliyle barışma, iktidarın elini uzattığı yere kadardır. İktidarın eli uzundur, tokalaşmanın, barışmanın alanı geniş gibi görünür, ama iktidarın eli
güçlüdür, karşısındakini kendine çekmek üzere uzanır.


Dahası, iktidarın barışı “güç”ün, “güçlü”nün barışıdır. Bu açıdan geniş ve güvenilir bir imkan alanı vardır, ama sıcak, sağlam ve nihayet çok da samimi değildir. Olamaz. İhtiyatlı ve hesaplı olmak durumunda, hatta zorundadır. Tabii fazladan, sadece hesaplı değilse!

OYSA BİTER!

Böyle düşündüğüm için, dün kongre üzerine yazılanları okurken, kendimi en çok Hasan Cemal’in yazısına yakın buldum. “Hiç bitmeyecekmiş gibi durur iktidar şarkısı, oysa biter!” hatırlatmasını da, sadece iktidar ve çevresi için değil, Türkiye’de barış ve demokrasi umutlarını topyekûn, mevcut iktidara bağlayanlar için bir uyarı olarak okudum.

Haberin Devamı


Bugün Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu meseleler, sıradan bir iktidar siyasetini aşan meseleler.


Tam da bu nedenle, toplumsal barış ve demokrasi adına devşirdiğimiz güç, mevcut iktidarın gücü ve imkânlarının ötesinde kurulmalı, ötesine taşmalı ki, o iktidar bittiğinde veya zayıf düştüğünde hâlâ sırtımızı dayayacağımız bir yer olsun.    

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları