Yatak ve sehpada büro düzeni

Salgın, bilgisayarla evdeki ilişkimizi, sadece akşamla veya hafta sonlarıyla sınırlı olmaktan çıkardı.

Haberin Devamı

Özellikle evde çalışma düzenine geçenler için, artık vazgeçilmez parça oldu. Tabii buna bağlı olarak fiziksel sorunlar da baş göstermeye başladı. Çoğu insanın evinde bir çalışma odası olmadığı için yemek masaları işyerine dönüştü, yatakta yazı hazırlandı, sehpada işlem yapıldı. Aynı yanlış pozisyonda, uzun saatler boyunca çalışmanın yarattığı sorunlar doktorların da dikkatini çekti. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, evden çalışma pozisyonlarından kaynaklanan sorunlar ve çözüm yollarıyla ilgili önerilerde bulundu. Evden çalışmanın daha da uzun süreceği meslek gruplarına faydası olması dileğiyle, aktarıyoruz.

* Aynı pozisyonda uzun süre kalma, el bileği ve parmaklara aşırı yüklenme, tekrarlayan hareketler, bilgisayar ekranı ve klavyeler bel, sırt ve boyun kasları üzerinde baskıya sebep olarak kronik ağrılara yol açabilir. İlerleyen zamanlarda varis, kamburluk, el ve kollarda sinir sıkışması gibi şikâyetler görülebilir.

Haberin Devamı

* Evde çalışma masanız yok ise yerde, koltukta veya yatakta çalışmak yerine yemek masasını tercih edin. Uzun süre aynı pozisyonda kalmayın. Gün içinde kısa molalar verin, kas ve eklemlerinize dinlenme ve yenilenme fırsatı sağlayın. Her yarım saatte bir kalkıp, evin içerisinde 100 adım atın.

* Telefon görüşmelerinizi oturarak değil, ev içinde dolaşarak yapın. Tabure veya minder yerine sırtınızı yaslayacağınız bir sandalye tercih edin. Bel bölgenize bir destek koyarak dik oturmaya çalışın.

* Monitörünüz, dik oturduğunuzda tam göz hizanızda durmalıdır. Eğer masanıza oturduğunuzda aşağı veya yukarı doğru bakmak zorunda kalıyorsanız, monitör yüksekliğinizi ayarlayın. Uzun süre tek el ile mouse kullanmaktan kaçının. Gözünüzün ekrana uzaklığı, ortalama 60-70 santim (kol mesafesi kadar) olmalıdır.

* Ortam aydınlatması çok kısık veya çok aydınlık olmamalıdır. Çalışma ortamınızı yarım saatte bir havalandırın. En önemlisi ise gün içinde egzersiz yapın.

TELEFONLA ARAYAN VEKİLE İNANMADILAR

Koronavirüs salgını nedeniyle evde kalmak zorunda olan milletvekilleri, seçmenleri ile iletişimi sağlayabilmek için çareyi telefon görüşmelerinde buldu. MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, bu kez farklı bir yöntem izledi ve telefon görüşmelerini rastgele seçtiği seçmenlerle yaptı. Tabii, bu sürpriz telefon görüşmelerinde komik diyaloglar yaşandı.

Umut Erdem’in aktardığına göre, bu süreçte hemşehrileriyle 4 bin telefon görümesi yapan Erbaş, bazen kendisini şaşırtan, bazen gülümseten olaylar yaşadı. Erbaş’ın fıkra tadındaki görüşmelerinden bazıları şöyle: “Bugüne kadar kendi partililerimi arıyordum. Ancak salgın nedeniyle moral, motivasyon olsun, dayanışma içinde olalım diye ilimde rastgele hemşehrilerimi aramak istedim. Onlara hal hatır sordum, bu süreçte bir milletvekili olarak benden bir şey isteyip istemediklerini öğrenmek istedim. Ancak gördüm ki vatandaş inanmakta zorluk çekiyor. Her ilçeden rastgele kahveciyi, lokantacıyı, halk otobüsü şoförünü, garsonu, kurye elemanını aradım. Bu süreçte en zorda kalan meslek grupları onlardı. Bir hafriyatçıyı aradım, ‘Hayırdır vekilim, hafriyatla ilgili bir şey mi var?’ diye sordu. ‘Yok, senin bir şeye ihtiyacın var mı, sen nasılsın, işlerin nasıl’ dedim. İnanamadı.

Bazıları bana ‘Dolandırıcı mısın nesin?’ dedi. Bazıları da ‘Hele bir telefonunu ver ben bir kontrol edeyim, bakayım vekil misin?’ diye yanıtladı. 500 köy muhtarı var, en az 400’ünü aramışımdır. Bir gün telefonum çaldı, bir muhtar, ‘Falanca köyün muhtarını aramışsın, beni niye aramadın vekilim’ diye sitem etti. Başka bir muhtar ise bana hakaret etti. Meğer, o muhtarla sürekli dalga geçiyorlarmış. ‘Seni vekil aradı, bakan aradı’ diye. Yalancı çoban hikâyesi. Sonra anladı gerçeği.

Biz gençliğimizde eleştirirdik, ‘Bu vekiller ne iş yapar’ diye. İnsan eleştirdiği konumda olabiliyormuş. 3 kez milletvekili adayı oldum, ikisinde kazanamadım, üçüncüsünde kısmet oldu. Gördüm ki, halk bizi unutmuş. Hal hatır sormayı, ‘Nasılsın’ demeyi unutmuşuz. Kendimce çıkardığım dersler de oldu bu süreçte.”

Haberin Devamı

VİRÜS PAKETİ GENÇLERİ TEĞET Mİ GEÇTİ

“Koronavirüs salgını nedeniyle mağduriyetleri gidermek için açıklanan paketlerde, gençlerin olmadığı”na ilişkin iddia, muhalefet milletvekilleri tarafından sık sık gündeme getirildi. Bu konuda alınan kararlar, tek tek incelendi. Özellikle “sigortasız ve güvencesiz” çalışan gençlerin, işten ilk çıkartılan grup olduğuna dair veriler ortaya kondu. Konu, CHP Gençlik Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre tarafından rapora dönüştürüldü ve kamuoyuyla paylaşıldı. Konuya sadece gençler açısından bakan bu çalışmaya göre, TÜİK’in 10 Nisan 2020 tarihinde açıkladığı ocak ayı işsizlik verilerine göre, 15-24 yaş arası gençlerde işsizlik oranı yüzde 24,5 oldu. ‘Ne eğitimde, ne istihdamda olan’ gençlerin oranı ise yüzde 25,7 olarak belirlendi. Bu oranın COVID-19 salgını ile mart, nisan ve mayıs aylarında artma eğiliminde olacağı saptaması yapıldı. Salgın sürecinde çalışan gençlerin büyük bölümünün işten çıkartıldığı ya da ücretsiz izne çıkarıldığı belirtildi.

Kayıt dışı istihdam nedeniyle en çok zarar görenlerin de gençler olduğu belirlendi. Çalışan gençlerin üçte ikisinin sigortasız olduğu, “sigortasız-güvencesiz” çalıştırılan gençlere düşük ücret uygulandığı da raporlara yansıdı. Emre’nin hazırladığı raporda, yeni dönemde gençlere yönelik bazı kararların hayata geçirilmesi önerildi. Çalışmak zorunda kalan genç nüfusun beklentilerinin, bu hafta çalışmalarına başlayacak, TBMM’nin gündeme getirileceğini de aktaralım.

Yazarın Tüm Yazıları