Paylaş
AK Partilisi, CHP’lisi, İYİ Partilisi, HDP’lisi toptan çileden çıktı. İlgisiz, bilgisiz bürokratların tavrı üzerine Komisyon Başkanı da isyan etti.
Konuya gelince, Hacer Boyacıoğlu’nun aktardığına göre, tartışmalı torba teklifin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri sırasında, düzenlemeler hakkında ayrıntı isteyen vekiller, geçiştirildiklerini fark edince ortam gerildi. İlk olarak,ormanlara kurulacak ayrıştırma tesislerine neden ihtiyaç olduğu konusu kafa karıştırdı.Orman Genel Müdür Yardımcısı Hayati Özgür’ün yetersiz açıklamaları nedeniyle maddenin görüşülmesi ertelendi, acilen gelen Bakan Yardımcısı Fatih Metin durumu kurtarmaya çalıştı.
Vekiller, bu kez OHAL maddesinde, kamudan kaç ihraç olduğu, kaç kişinin geri döndüğü gibi konularda detay istediler. İçişleri Bakanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürü Vekili Ali Yavuz Birincioğlu’nun bilgisinin olmadığını söylemesi, ardından Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’un benzer yaklaşımı uzun tartışmalara neden oldu.
En son TMSF’nin kayyım olarak atanması maddesi, bardağı taşırdı. Soruların yanıtsız kalması, üstelik de Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Şakir Ercan Gül’ün tartışmaları gülerek izlemesi vekilleri çileden çıkarttı. CHP’li Kamil Okyay Sındır,“O gülme nedir? Ciddiyete davet ediyorum”tepkisini gösterirken, CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu da “İnanın, şimdiye kadar bu komisyon böyle bir zulüm görmedi, hakikaten olmaz böyle” çıkışını yaptı.
Vekillere hak veren Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz,“Yeterli hazırlığınız yok. Kusura bakmayın ama bürokrasinin buraya hazırlıklı gelmesi lazım. Dersini çalışarak, rakamlarını toparlayarak gelmesi lazım. Benim de gözlemim bu yönde. Burada yasama faaliyeti yapıyoruz, bilgiyi vekillerimize sunmak durumundayız” dedi. Bakalım, toplu çileden çıkma bundan sonra işe yarayacak mı?
ENFEKTE EDEN DE KAÇAN DA AYNI
Pandemi sürecinde, toplumsal refleksler ve insan davranışları üzerine yapılan araştırmalar, bir gerçeği ortaya çıkardı. Dikkat etmeyerek toplumu enfekte edenlerle, aşıya direnen ve ilgisiz olanlar aynı kitle. Bu saptama, bilim adamları tarafından yapıldı ve 1.5 yıllık bir süreçte yapılan takip ve analizler bunu net olarak ortaya koydu. Özellikle 18-35 yaş arasında, eğitim düzeyi düşük, daha çok küçük kentlerde yaşayan, kurallara uyma konusunda zorluk çıkaran bu grup, aynı zamanda aşıya da ilgisiz. Konuştuğumuz uzmanlar da “Aşı konusundaki yavaşlama, randevu taleplerindeki azalmayla ilgili. Yaş aşağı indikçe aşıya olan uyum azalıyor. Şimdi bu kitle üzerinde çalışmak gerekir” yorumu yapıyor. Öğrendiğimize göre hükümet, şu an sokağa çıkma yasağı ve eve kapanma gibi keskin kararlar almaktan yana değil. Bunun ekonomik faturası korkutuyor. Ayrıca, sıkı denetimler ve cezalar da bir süre öncelikli tercih olmayacak. İşletmelerin daha fazla bunaltılmaması planlanıyor.
Diğer taraftan vakaların yayılma hızı ve sonbahar korkusu da ortada. Toplumsal bağışıklık beklendiği gibi yüzde 75 seviyesinde sağlanamazsa, Delta varyantının boyutu değişirse, o zaman hesaplar da yeniden yapılacak.
Yani satranç gibi, koronavirüsün her hamlesi, bir sonraki adımı değiştirecek.
ÇIPLAK MI DESEK HASSAS MI?
Her yıl en az bir kez, cezaevlerindeki çıplak arama ve buna ilişkin sıkıntılar, Meclis’te gündem olur. Yine aynısı oldu. Bu kez Adalet Bakanlığı bürokratları, çıplak arama yönetmeliğinin değiştirileceği, aramanın yeniden tarif edileceği ve adının da ‘hassas arama’ olarak düşünüldüğünü açıkladılar.
Bülent Sarıoğlu’nun bilgisine göre, konu, TBMM İnsan Hakları Alt Komisyonu’nun gündemine bazı cezaevlerine yapılan ziyaretler üzerine geldi. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Yunus Alkaç,“Çıplak arama dünyanın tüm ülkelerinde var, modern hukuk ülkelerinde var. Belki onlar biraz farklı tarif etmiş, bir kısmı biraz daha detaylı düzenlemiş. Biz de kendimize göre bir düzenleme yapacağız yakın zamanda.‘Detaylı arama’ olabilir, ‘hassas arama’ olabilir. Bizde ‘çıplak’ ibaresi ‘çırılçıplak’ gibi algılanıyor, ama öyle değil. Bir yönetmelik düzenlemesi olarak inşallah yakında toplumla paylaşacağız”diye bilgi verdi.
Yönetmelik, adım adım bu aramanın nasıl yapılacağını anlatıyor. Gerçekten çok sıkıntılı bir iş olduğu ortada. Sorun, bunun insan onurunu zedelemeden, ayrıca güvenlik zafiyetine de izin vermeden yeniden formüle edilmesi. Anlaşılan bakanlık da bu konudaki eksikliği fark etmiş.
Paylaş