Bisikletli AB Başkanı

Öyle İskandinav ülkelerindeki gibi görüntüler ve bisiklet yolları ise zaten yok. Ancak, geçtiğimiz günlerde ünlü bir büyükelçi-bürokrat bu görüntüyü değiştirdi. Dışişleri Bakan Yardımcısı, AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı’yı tam bir bürokrat formatında takım elbisesiyle bisiklet üstünde görenler şaşırdı. Kaskı, maskesi ile hem hijyen hem trafik kurallarına tam uyan Kaymakcı, evinden işyeri olan AB Başkanlığı’na bisikletle gitti.

Bunu önemli bir mesaj için yaptı. Avrupa Hareketlilik Haftası nedeniyle, tüm AB ülkelerinde sağlıklı yaşam, spor yapmanın önemi ve sağlıklı bir kent için bisiklet yollarının desteklemesini amaçlandı. Kaymakcı, bu çabasını Instagram’da, “Bugün Ankara’da işe bisikletim Helsinki ile gittim. Oluyor, tertemiz hava, hafif spor, biraz kilo kaybı, biraz yakıt tasarrufu ve pozitif enerjiyle güne başladık. Avrupa Hareketlilik Haftası başlıyor. Şehirlerimiz temiz, hareketli ve bisiklet yolu dostu olsun” sözleriyle paylaştı. Kaymakcı’nın Ankara sokaklarında yaptığı bisiklet turu bir eksiği ortaya koydu. Malesef Başkent Ankara bisitlet yolu fakiri. Üstelik, araç sürücülerin bisiklet kullananlara kendi alanlarını gasp ediyormuş gibi davranması da cabası.

Kaymakcı’nın bu önemli adımının, hem belediyelere hem de bürokratlara örnek olmasını dileriz.

KARANTİNANIN ŞAŞIRTAN SONUÇLARI

Pandemi döneminde, her gün “vaka sayısı, test sayısı, yoğun bakımda yatan hasta sayısı, hayatını kaybedenlerin sayısıyla” ilgili rakamları, biraz fazla soğukkanlılıkla izlerken, dikkatimizden kaçan başka veriler, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından AK Parti’nin bir toplantısında paylaşıldı. Soylu, pandemi döneminde, “daha az öldüğümüzü” iddia etti.

Bu sözler, başta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan olmak üzere, partinin MKYK toplantısına katılanların ilgisini çekti. Soylu, her ne kadar rakam paylaşmasa da koronavirüs salgınının yaşandığı son üç ay içerisinde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla, normal ölüm rakamlarının gerilediğini dile getirdi.

Bu dönemde, 65 yaş üstünün evde olması, hastalık ve kaza riskini azalttı. Doğal olarak aynı dönemde trafik kazaları ve iş kazaları geriledi. Diğer bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hastaneye başvuranların sayısı azaldı. Yapılan ameliyatlar azaldığı için ölüm riski de geriledi. Tüm bunları alt alta koyunca, bakanın söylediğinin mantığı, toplantıya katılanlar tarafından kabul edildi.

Ancak bir ölüm var ki, onun azaldığı konusunda farklı görüşler var. Muhalefet partileri ve kadın dernekleri pandemi döneminde kadın cinayetlerinin oranında artış olduğunu iddia etti, iktidar partisi temsilcileri ise tam tersini. Soylu da aynı toplantıda, pandemi döneminde kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin yüzde 7 azaldığını dile getirdi. Bu konu, anamuhalefet partisi CHP’de de gündem oluşturdu ve parti geçen hafta, TBMM’ya “kadınlara yönelik şiddet olayları ve cinayetler” konusunda araştırma önergesi verdi. Bu konuda komisyon kurulması talebine iktidar partisinden destek gelmedi.

Araştırma önergesindeki verilere göre, Türkiye’de son 11 yılda 2 bin 720 kadın, evli oldukları erkekler, sevgilileri, babaları, abileri ya da yakınındaki erkekler tarafından öldürüldü. 2018 yılında 440, 2019 yılında 474 kadın, erkekler tarafından cinayete kurban gitti. 2020 yılının Ocak ve Şubat aylarında 49, COVID-19 salgının başladığı mart ayı içerisinde ise 29 kadın cinayeti işlendi.

TBMM’de gündemini iktidar partileri belirler. Hayvan hakları yasası gibi kadına yönelik şiddetin araştırılması da bu ilgisizlikten nasibini aldı maalesef.