Paylaş
Alman Başbakanın, Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalayarak, “Modern Türkiye’nin kurucusu büyük Avrupalı devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’e derin saygıyla. Bu gibi zor dönemlerde Türk ve Alman halkları arasındaki bağlılık özel bir değere sahip” şeklindeki notu, ziyaretin dikkat çeken anlarından biriydi.
Öğrendiğimize göre, görüşmelerde sadece Türkiye-Almanya ilişkileri değil, beklendiği gibi Rusya-Ukrayna savaşı ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri ele alındı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ziyareti parti toplantılarında aktarırken, Alman Başbakanının “Siz çok açık sözlüsünüz. Görüşlerinizi açık açık dile getiriyorsunuz. Sizinle güzel işler yapacağımıza inanıyorum” dediğini söyledi. Bu ziyarette yaratılan hava, Erdoğan’ın Berlin’e özel temsilci görevlendirmesine neden oldu.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Çağatay Kılıç, Almanya ile ilişkiler konusunda özel olarak görevlendirildiler. Ziyaretin büyük bölümünde de var olan bu ikilinin, yakın bir zamanda Almanya’ya uçması sürpriz olmaz.
İKİ ŞİRKETTEN SEÇİM SUNUMU
SİYASİ Partiler, seçim hazırlıklarını yavaş yavaş planlamaya başladılar. Bunlardan biri de iktidar partisi. Öğrendiğimize göre iki kampanya şirketi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunum yaptı. Şimdi, seçimlere kadar olan sürecin nasıl yönetileceğiyle ilgili hazırlıklar yapılıyor.
Erdoğan’ın “Bunlarla çalışabiliriz” dediği şirketlerin, nasıl bir sunum yapacağı parti içerisinde de merak konusu. Yeni bir hikâye ve yeni bir dil yaratılması gerektiği belirtiliyor ama sıkıntılar da gözardı edilmiyor. Savunma ve dış politikada yaşanan olumlu gelişmelere vurgu yapılması, ekonomik sorunlar ve hayat pahalılığıyla ilgili de çözüm önerilerinin dile gerilmesi gerektiği belirtiliyor.
Hatta, dünya ciddi bir krizden geçerken, “At değiştirmenin doğru olmadığını söyleyelim” diyenler de var. Ancak kampanya sloganı ve dili konusunda henüz bir fikir oluşmadı. Partinin Seçim Strateji Grubu da yapacağı toplantılarla sorunlu alanları saptayacak. Tabii, partinin gerçek oyu ve ittifak ortağı MHP’nin buna katkısının ne olacağına dair hesaplar yapılıyor. AK Parti’den uzaklaşan kitlelere nasıl bir mesaj verileceği tartışılıyor. Özellikle gençler ve Kürtler asıl sorunlu başlığı oluşturuyor.
Partinin hazırlığı, “baskın seçim” iddialarını gündeme getirse de kurmaylar normal seçime hazırlanmak için zamanın daraldığını söylüyorlar. Yaşayarak göreceğiz....
MİDYEDEN DOĞAL FİLTRE
BAŞTA Marmara olmak üzere “Denizlerimiz nasıl kurtulur?” başlıklı tüm çalışmalarda, kirleticilerin ortadan kaldırılmasına yönelik öneriler sıralanıyor. Bunun dışında, ekolojik yapının kendi kendini onarması için dile getirilen çok çarpıcı önerileri buraya taşımak istedik. Midye kuluçkahaneleri gibi.
Bülent Sarıoğlu’nun aktardığı TBMM Müsilaj Komisyonu raporunda, asıl sorumluluk Çevre Bakanlığı, belediyeler ve sanayicilerde. Ama buna paralel yürütülebilecek ilginç çalışmalar da var. Şöyle ki:
“Filtreleme yoluyla beslenen midye, istiridye, akivades gibi türler başta olmak üzere çift kabuklu yumuşakça yavrusu üretmeye yönelik kuluçkahaneler kurulmalı, teşvik edilmelidir. Gemi gövdelerinde bakır bazlı olup, ciddi ekolojik hasara neden olan anti-fouling boyalarının yerine çevre dostu hidrofilik kaplamalar, enzim bazlı sistemler ve yapışmaz kaplamalar kullanılmalıdır. Planktonla beslenen ve ekolojik dengede önemli olan hamsi, sardalya, çaça, pervane, camgöz köpek balıkları, deniz atı, deniz alası, deniz çayırları, mercanlar, kırmızı yıldız, deniz süngeri, deniz kaplumbağası, yunus ve Akdeniz foku gibi 16 türün yaşama üreme alanları acil olarak iyileştirilmelidir.”
Denizlerimizin kendi kendini kurtarmasına biraz destek olsak...
Paylaş