Paylaş
Sağlık çalışanlarının özlük haklarını düzeltmek için hazırlanan önergede o kadar eksik çıktı ki, AK Parti kurmaylarının adaletsizlik yaratacağı itirazı üzerine geri çekildi. Metnin tüm sağlıkçıları kapsayacak şekilde yeniden hazırlanarak TBMM’ye gönderileceğinin söylenmesinin üzerinden 10 hafta geçti.
Bu süreçte, Türk Tabipler Birliği’nin yaptığı bir araştırma, sağlık çalışanlarının yüzde 45’inin aylık gelirinin yetmediğini, yüzde 76’sının ek ödenek alamadığını ortaya koydu. TTB verilerine göre, 18 ayda 8 binin üzerinde hekim istifa etti. Yurtdışına başvurular 10 yıl içinde yaklaşık 24 kat arttı. Son 10 yılda toplam yaklaşık 5 bin genç doktor yurtdışına gitti.
İşin bir de şiddet ve tazminat boyutu var. Doktor hatası nedeniyle açılan tazminat davalarında son yıllarda patlama olduğu belirtiliyor. Bazı hukuk bürolarının hasta yakınlarına doğrudan giderek, dava açmaya ikna ettiği iddia ediliyor. Adalet ve Sağlık Bakanlığı’nda hem tazminat davaları hem de sağlık çalışanlarına şiddet konusunda yasal değişiklik yapılması için çalışma başlatıldığını biliyoruz.
Sağlık çalışanları ise tüm bu sorunlara karşı seslerini duyurmak için harekete geçti. 14 Mart Sağlık Haftası’na kadar eylemler düzenleyerek, taleplerini gündemde tutma kararı aldılar.
Aralık ayının başında verilen sözlerin yerine getirilip, 14 Mart müjdesine dönüştürülmesi çok mu zor?
YERELDEN BAKINCA
AK Parti milletvekilleri, partide yapılan toplantılarda seçim bölgelerindeki sorunları masaya getirerek politikalar belirlenirken, bunların dikkate alınmasını isterler. Bu mekanizma bildik bileli böyle işler.
Son dönemde, iktidar partisi milletvekilleriyle yapılan toplantılarda, tabandan gelen üç önemli sorun saptandı: “Tarım girdi fiyatlarındaki artış, çarşı-pazar fiyatlarındaki artış ve mülteci-göçmen sorunu...” Toplantılarda konuşulan konuların neredeyse tamamının bu üçü etrafında döndüğünü söyleyebiliriz. Örneğin, tarım girdi fiyatlarında elektrik ve mazota bağlı artışlardan, gübre fiyatları nedeniyle zamanında yapılamayan gübrelemeden söz edildiğini biliyoruz.
Toplantılarda, sorunun farkına varıldığı ve gerekli adımların atılacağına ilişkin ifadeler kullanıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Vatandaşımızın sıkıntılarını, tüm sorunlarını biliyoruz. Sorunların çözümü için gerekli kararlar hayata geçirilecek” dediği belirtiliyor.
TBMM’nin verdiği kısa çalışma arası, vekillerin bölgelerinde yüzleşmelerine neden oldu. Şimdi milletvekilleri seçim bölgelerinde başta elektrik fiyatları olmak üzere yapılacak iyileştirmeleri anlatmaya çalışıyorlar. İşleri zor.
JET HIZIYLA YASAMA
TBMM Dışişleri Komisyonu’nda gündemdeki uluslararası anlaşmalar genellikle enine boyuna tartışılır. Ancak komisyonun son toplantısı öyle olmadı. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkileri resmen müttefiklik düzeyine çıkaran Şuşa Beyannamesi öyle hızlı geçti ki komisyon üyeleri de şaşırdı.
Beyannamede, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar meselelerinin çözümlenmesi yönünde ortak çaba gösterecekleri, taraflardan herhangi birinin bağımsızlığına veya toprak bütünlüğüne üçüncü bir devletçe saldırı halinde tarafların birbirine gerekli yardımı yapacakları ifade ediliyor.
İçerikte değil ama işi yapış biçiminde sorun yaşandı. Sözleşmenin, bir an önce yasalaşması talimatı verilince, tüm yasama faaliyeti 24 saate sıkıştırıldı. Öyle ki muhalefete şerhlerini yazmak için sadece 18 dakika süre verildi. Komisyon Başkanı ile muhalefet milletvekilleri arasında tutanaklara yansıyan uzun tartışmada verilen sürenin yarısı gitti.
Komisyon Başkanı, acil yasalaşma talebi nedeniyle anlayış isterken, muhalefet milletvekilleri, haftalardır toplanmayan komisyonun daha iyi planlama yapmasını isteyerek salondan ayrıldılar.
Paylaş