Paylaş
Ülkemize yükseköğretim için gelen öğrencilerin 190 binden fazlası lisans, 40 bine yakını ön lisans 10 bini aşkını ise doktora eğitimi alıyor. Cinsiyet olarak bakıldığında öğrencilerin 160 binden fazlası erkek, 120 bini kadınlardan oluşuyor. Yabancı öğrencilerin büyük çoğunluğu işletme, tıp ve bilgisayar mühendisliği okumak için geliyor.
ÖĞRENCİ BAŞI YILDA 10 BİN DOLAR
Verilere göre her öğrenci bir yılda yaklaşık 10 bin dolar bırakıyor. Yabancı öğrenci sadece okurken para bırakmıyor daha sonra ticaret yaparken de Türkiye ile bağını sürdürüyor. Bu nedenle, yabancı öğrenci sayısında iki katına çıkılması hedefleniyor. Uluslararası öğrenci sayısı açısından dünyadaki ilk 10 ülke arasında yer alıyoruz. Avrupa’da ise ilk beşteyiz. Ülkemizde genelde Ortadoğu ve Afrikalılar ile Türki Cumhuriyetlerden öğrenciler çoğunlukta yer alıyor. En çok Suriye, Azerbaycan, İran, Türkmenistan, Mısır, Somali, Kazakistan’dan öğrenci geliyor.
EKONOMİK DEĞERLERİ BÜYÜK
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, uluslararası öğrencilerin özellikle gelişmiş ülkelerin ekonomileri açısından önemli bir ekonomik değer taşıdığını belirterek şunları söylüyor: “Türkiye’nin kardeş ülke ve topluluklarla ortak değerlerimizi yenileyerek kaynaşmayı tesis etmek ve onlara her türlü desteği sağlamak amacıyla 1992 yılında başlatılan Büyük Öğrenci Projesi bu anlamda önemli bir dönüm noktası oldu. Bugün, bu ülkelerde kamu ve özel sektörde üst düzey yönetim kademelerinde görev yapan ya da ülkeleriyle Türkiye arasında ticari ilişkilere katkı sunan işadamı Türkiye mezunlarının sayısı azımsanmayacak düzeyde. Dolayısıyla uluslararası öğrencilerin katkılarını ekonomik katkıyla sınırlı tutmayıp; akademik gelişmeyi sağlamasını, uluslararası proje ortaklıklarını ve eğitim-öğretimin niteliğini artırmasını; sosyal, siyasal ve kültürel etkileşimi geliştirmesini de dikkate almamız gerekiyor.”
AFRİKA’DAN 50 BİN ÖĞRENCİ
Başkan Özvar, önceki gün 30 Afrika ülkesini aynı masa etrafında toplayarak önemli bir adım attı. Kendi aralarında kavgalı olan bazı ülkeleri bile bir araya getiren Özvar, “Bu, Türkiye’nin diplomatik bir başarısıdır. Yükseköğretim Kurulu olarak öncelikle hedeflerimiz arasında yer alan uluslararasılaşma kapsamında bir araya geldik. Türkiye’nin zengin kültür yapısı, yükseköğretimde kaydedilen ilerlemeyle birleşerek ülkemizi cazibe merkezi haline getirmiştir” dedi. Başkan Özvar, YÖK’ün kuruluşundan bu yana, Afrika Kıtası’ndan 21 ülke ile bakanlar düzeyinde yükseköğretim alanında işbirliğine yönelik protokol imzalandığını belirterek, “Şu anda 54 farklı Afrika ülkesinden tüm eğitim düzeyleri için üniversitelerimizde öğrenim gören 50 binden fazla öğrenci bulunuyor. Üniversitelerimizde çalışan Afrika uyruklu akademisyen sayısı da 227“ diye konuştu.
YABANCI ÖĞRENCİLER:
TÜRK KIZINA AŞIK OLDUM
- Jason Steinberg (ABD-dil öğrenimi alıyor): Türkiye’ye 2013’te geldim. Türk kızına aşık oldum. O Amerika’ya gelmişti, ancak dönmesi gerekiyordu. Ben Amerika’da öğretmenlik eğitimi aldım. Ankara’ya onun yanına geldim. 2013 yılının ekim ayından itibaren ODTÜ’de Modern Diller Bölümü’nde İngilizce öğretiyorum. Oğlum Türkiye’de büyüyecek, yılda bir kez Amerika’ya gideceğiz. Türkiye’deki hayat hoşuma gidiyor. Amerika’daki hayat o kadar durgun ki! Türkiye’de zorluklarla yüzleştikçe öğrenip gelişiyoruz.
TÜRKİYE’YE GELMEK İÇİN AĞLADIM
- Consuelo Emilj Malara (İtalyan-tarih okuyor): 2015’te Türkiye’ye eğitim amacıyla geldim. Osmanlı tarihi okumak, bu konuda araştırma yapmak istiyordum. Ailemde hiç Türk yok. Türkiye bursuyla okudum. Lisansımı İtalya’da sanat tarihi üzerine yaptım. Hacettepe Üniversitesi’nde yüksek lisansı tamamladım, ülkeme döndüm. Ancak, Türkiye’yi özledim. Orada kaldığım 9 ay boyunca Türkiye için ağladım. O kadar özledim ki Türkiye’yi. Tekrar Ankara’ya döndüm doktora yapmak için. Türkiye’de kalıp akademisyen olmak istiyorum.
TIP EĞİTİMİ ÇOK KALİTELİ
- Nigar Ağazade (Azerbaycan-tıp okuyor): Bakü’de doğdum. Azerbaycan’daki üniversite sınavlarında ülke birincisi oldum. Şimdi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencisiyim. Hayalim çok iyi bir kalp damar cerrahı olmak. Ankara Üniversitesi’nin bana çok büyük fırsatlar sunacağına, çok şey katacağına ve bir doktor olarak yetişmeme yardım edeceğine eminim. Çünkü tıp Türkiye’de çok gelişmiş ve üniversiteler kaliteli öğretim sunuyor. Türkiye’deki üniversiteden alınan diploma, tüm Avrupa ülkelerinde tanınıyor.
Paylaş