Paylaş
Üniversiteye giriş sistemini YÖK Başkanı 26 Eylül’de açıkladı, 12 Ekim’de sistemin detayları belli oldu. Daha sonra eşit ağırlık öğrencileri için tarih ve coğrafya dersi kondu, baraja ikinci oturum dahil edildi, ennn son da sınav iki güne yayılıp, yeni alanlar eklendi. Yani artık değişiklik yok dendi, arada ufak tefek yapılsa da geçen hafta gece yarısı “şimdilik son değişiklik” gündeme oturdu. 1.5 ayda 5 değişiklik olduğuna göre daha hazirana çok var, neler olur neler...
LİSELERE GİRİŞ DE ÇOK BİLİNMEYENLİ
Liselere giriş için havada bir sürü model uçuştu, benim hatırladığım Milli İzleme Sınavı (MİS), yüzdelik dilim, sınavsız geçiş azıcık azıcık açıklandı, önceki hafta pazar günü Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz “nitelikli-niteliksiz lise” ayrımı ile tarihin tozlu yapraklarına adını yazdırdı. Ve “ennn son”değişiklik yapıldı yapılmasına ama ayrıntılar hâlâ netleşmedi.
Ne okul isimleri, ne eğitim bölgeleri belli. Yani değişikliğin de değişikliği yapılacağı ufukta görünüyor.
Bir de küçücük çocuklara “Sınav sistemi değişse de çalışın” diyoruz ya hep bir ağızdan. Ne yapsın çocuklar, büyüklerinin bu değişimlerini sessizce köşede izliyorlar. Çünkü onların ne hissettiği, bütün bunlardan nasıl etkilendiği kimsenin umrunda değil.
İyi ki liselere giriş sisteminin “üç harfli adı” henüz belli değil, neme lazım o da değişir, sonrasında toparlamak daha zor.
Ne oldu bizim eğitim şuralarına, pilot bölge uygulamalarına, paydaşlara danışmaya? İyisi mi büyükler siz önce oturup bir karar verin. Aksayan yönleri bulun. İyi giden şeyi bozmayın. Değişecek kısımları da önce pilot olarak uygulayın, başarısına göre yaygınlaşıtırıp yaygınlaştırmayacağınızı düşünün.
Artık bir karar verin. Çünkü yazık oluyor bu çocuklara, çok yazık!
KULAĞA KÜPE
TIMSS’e göre Türkiye’de 4’üncü sınıfta okula aidiyet oranı yüzde 81.
Paylaş