Çocuklar neden okula gitmek istemiyor?

Aslında okula devam bir üst kademeye geçişte ilk kez önemli bir kriter haline geliyor. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2017 Faaliyet Raporu’nda örgün eğitimde 20 gün ve üzeri devamsızlık yapan öğrenci oranı çok yüksek ve bunu daha aşağıya çekmek istiyor.

20 gün ve üzeri devamsızlıkta yüzde 39.81 ile mesleki ve teknik liseler ilk sırada yer alırken, onu sırasıyla yüzde 30.96 ile anadolu imam hatip liseleri, yüzde 29.95 ile genel liseler, yüzde 10.64 ile ortaokullar, yüzde 6.86 ile imam hatip ortaokulları ve 6.21 ile ilkokullar izliyor.

İLKOKULDA BİLE DEVAMSIZLIK VAR

Kendisi de sınıf öğretmeni olan eğitimci Alaaddin Dinçer ise bu kritere itiraz ederek, şunları söylüyor:

“Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel görevi öğrencilerin mazerete dayalı olmayan devamsızlıklarını önlemek, onların okula devamını sağlamak. Öğrencilerin devam-devamsızlık durumu, üst düzey okula geçiş sürecini belirleyecek bir kriter olma aşamasına ve sayısına ulaşmışsa bir yerlerde sorun var demektir. Oysa 4+4+4’lük sistem 12 yıllık zorunlu eğitimi öngörüyor. Bu sisteme göre de çocuklar 12 yıl boyunca okula devam etmek zorunda.

Bakanın açıklamalarından ve MEB’in faaliyet raporlarında yer alan bilgilerden devamsızlığın salt liselere özgü bir sorun olmadığını, ilkokul ve ortaokulları da içine aldığını anlıyoruz. 2017 MEB istatistiklerine göre, ilkokullarda 342 bin, ortaokullarda 564 bin öğrenci devam etmiyor.”

Dinçer, “Devamsızlık sorununun çözümünü bir üst öğretim düzeyine geçişin ölçütü yapmak suistimallere ve şaibeye açık durumların yaşanmasına, aksi etki yaratmaya neden olabilir. Devamsızlığın bir ölçüt olarak değerlendirilmesinin üzerinde yeniden düşünülmeli. Başka seçenek ve alternatif yöntemlerle çocukların örgün eğitim ortamlarında kalmasını sağlayacak tedbirler geliştirmek mağduriyetleri azaltacak bir işlev görür” diyor.

Dinçer, itirazında haklı aslında. Ailelerin çocuklarını okula göndermeme ve çocukların okula isteksizliklerinin nedenleri iyice araştırılmalı. Açık ortaokul ve lise geçişlerinin artışlarına dikkat edilmeli.

Bugün bu sorun önemsenmezse çok ciddi bir durumla karşılaşmak mümkün. Okul-aile iletişimi sağlanmalı. Okulların çocuklarda farkındalık yaratacak iklim oluşturmaları da şart. Bakanlığın ceza yerine okula gitmeyi teşvik edecek, okulu sevdirecek önlemler alması daha sağlıklı.