Nuran Çakmakçı

Tercihleri yaparken bu detaylara dikkat

1 Ağustos 2020
2020 kılavuzu uzun bekleyişin ardından yayımlandı. Kılavuz ile birlikte tercih takvimi de belli oldu. Sonuçların 28 Temmuz’da açıklanmasının ardından 6-14 Ağustos’ta tercihler yapılacak. Bu yıl devlet üniversitelerinde çok önemli bir kontenjan değişimi olmazken, vakıf üniversitelerinde az da olsa artış oldu. Eğitim uzmanı Salim Ünsal, kılavuzdaki değişiklikleri inceledi ve şu önemli ayrıntıları paylaştı:

Bu yıl hem yüz yüze hem de uzaktan eğitim modeli ile öğrenci alan programların kontenjanlarında nispi bir daralma oldu. Yüz yüze eğitim kontenjanları 836 bin 543’ten 827 bin 80’e, Açık ve Uzaktan Öğretim kontenjanları ise 192 bin 514’den 166 bin 315’e geriledi. Geçen yıl az tercih edilen programlarda kontenjanlar düşürülürken, çok tercih edilen programlarda kontenjanlar önemli artış gösterdi. 

İNŞAATIN KONTENJANI DÜŞTÜ PSİKOLOJİNİN ARTTI

Kılavuzda en kayda değer değişimlerin başında keskin kontenjan değişiklikleri yaşayan programlar var. İnşaat mühendisliği en çok kontenjan kaybına uğrayan, Psikoloji ise kontenjanını en fazla artıran programların başında geldi. İnşaat mühendisliği 12 bin 482 olan kontenjanının 3 bin 995’ini kaybederek 8 bin 487’ye geriledi. Kayıpta onu 1.253 kontenjan düşüşü ile makine mühendisliği takip etti. Elektrik-elektronik mühendisliği ve mimarlık gibi programlar da kan kaybetti.

Psikoloji’de açık öğretimdeki artıştan bağımsız bir artış oldu. 8 bin 765 olan kontenjanı bin 511 artarak 10 bin 276 ya yükseldi. Buna açıköğretimdeki bin 231 kontenjan artışını da eklediğimizde 2 bin 800’e varan bir artış olduğu görülüyor. Toplumun ruh sağlığını düzeltmeye yönelik bir girişim midir yoksa öğrenciler çok talep ettiği için mi bu programın kontenjanları bu kadar arttı zamanla sonuçlarını göreceğiz.

SAĞLIK BİLİMLERİ EN POPÜLER BÖLÜMLER OLACAK

Psikoloji’yi sağlık bilimlerindeki artışlar takip etti. Yaşanan pandemi sürecinin sağlık bilimlerine ilgiyi artıracağı düşünülerek yapılmış değişiklikler gibi dursa da zaten son yıllarda en çok rağbet gören programlar sağlık programlarıydı. Bu kapsamda tıpta bin 420, hemşirelikte bin 183, diş hekimliğinde bin 82 ve fizyoterapide de 729 kontenjan artışı oldu.

HUKUKTA BARAJ DÜŞTÜ KONTENJAN AYNI KALDI

Geçen yıl yargı reformu kapsamında hukuk fakültelerine girişte kullanılan 190 bin barajı düşürülerek 125 bine çekilmişti. Adaylar salgın sürecine yönelik bu baraj değişikliğini ertelemeyi talep etmişlerdi ama YÖK bu konudaki kararlı duruşunu değiştirmemişe benziyor. Bu yıl hukuk programına girişte adayların ilk 125 binde olmaları gerekiyor. Ancak hukuk kontenjanlarında bir daralmaya gidilmemiş. Bu da bazı vakıf üniversitelerinin ücretli ve kısmi burslu hukuk kontenjanlarını doldurmakta zorlanabilecekleri anlamına geliyor. YÖK, hukuk mezuniyeti sonrası yapılmak üzere önümüzdeki yıldan itibaren ‘Meslek İcra Sınavı’ adı altında bir yeterlilik sınavı yapacağını ve bunun da kapsamını genişleteceğini duyurdu. Mezuniyet sonrası hukukçu sıfatıyla göreve başlamak için bu sınavdan geçer puan almak gerekecek.

Yazının Devamını Oku

Doğa Koleji’nde İTÜ’lü dönem

25 Temmuz 2020
Aylarca öğretmenler maaş alamadığı için zor durumda kalan, eğitimi aksayan Doğa Koleji’nin İTÜ’ye geçişinde son aşama tamamlanmak üzere. 102 kampusta 8 bini öğretmen, 5 bini personel olmak üzere 13 bin çalışanı olan kurumda yönetimin başına geçen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü, İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji kurucu temsilcisi Prof. Dr. Mehmet Karaca ile son durumu konuştuk.

ARTIK İTÜ MARKASIYLA KALICI

Doğa Koleji’nin İTÜ ETA Vakfı’na devri tamamlandı mı?

Devir süreci tamamlandı. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan sonra Türkiye’nin en büyük okul ağına sahibiz. Devir işlemi 7-8 ay sürdü. 247 yıllık akademik birikimimizin yanı sıra özel okul sektöründe 20 yıllık birikime sahibiz. Doğa Koleji ile uzun soluklu bir yolculuğa çıktık. Artık İTÜ markasıyla kalıcı olduğumuzu velilerimizin bilmesini isterim. Sürecin zorlu olacağını biliyorduk, öyle de oldu. Ancak biz asla geri adım atmadık. 247 yıllık köklü akademik geçmişi ile İTÜ ETA Vakfı bünyesinde Doğa Koleji hız kesmeden ve güçlenerek yoluna devam edecek.

VELİLERE İADE, PERSONELE TAZMİNAT

Velilere yapılmayan iade, teşvik ücretlerine yönelik ödeme takvimi oluşturuldu mu? İşten ayrılan personel maaş ve tazminatlarını alacak mı?   

Devir işlemleri ile birlikte ödeme takvimini oluşturduk. Öncelik sıralamamız önce velilerin bekleyen iade ve teşvik alacağı sonra da işten ayrılan personel alacakları olacak. Kurban Bayramı’ndan önce ödemeleri yapacak şekilde bir takvim hazırladık. Doğa Koleji’nin kimseye borcu kalmadığı gibi İTÜ ETA Vakfı çatısı altında yapısını daha da güçlendiren bir eğitim kurumu olarak yoluna devam edecek.

Yaygın bir okul ağınız var. Okul kapatmayı ya da okul sayınızı arttırmayı planlıyor musunuz?

Yazının Devamını Oku

Evden ‘canlı sınıf’a bağlantı

24 Temmuz 2020
2020-2021 eğitim-öğretim yılı hem öğretmen hem de öğrenciler için çok farklı bir yıl olacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı en güçlü senaryo, ‘seyreltilmiş sınıf.’ Bakanlık, bütün çalışmalarını buna göre yapıyor. 3 gün okulda, 3 gün evde modelinde çocuklar evden ‘canlı sınıf’a bağlanacak.

Bakanlık yeni eğitim-öğretim yılında Bilim Kurulu’nun da tavsiyeleri doğrultusunda, ‘seyreltilmiş sınıf’ta hibrit ya da karma model denilen sistemi uygulamak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Buna göre bir sınıfın iki ayrı gruba ayrılan öğrencileri, üç gün yüz yüze eğitim aldıktan sonra evde kaldıkları üç günde de sınıf arkadaşlarından ayrı kalmayacak. Öğrenciler evdeyken de dersi takip edebilecek. Gerekirse öğretmen, ders aralarında bu öğrencilere soru soracak, hatta ödev verip ders sonrası online ödev ve projeleri takip edecek. Bu modelin uygulanabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı altyapı eksiklerini tamamlamaya çalışıyor. Öğretmen ve öğrencilerin bu modelde tam anlamıyla verimli ders işleyebilmesi için eylül ayında hazırlıkların bitirilmesi planlanıyor. Çalışmalar tamamlanırsa aynı anda 1 milyon öğrenci, evlerinden canlı olarak dersi takip edecek. Birkaç saat sonra diğer 1 milyon öğrenci bu şekilde eğitime devam edecek. Böylece toplamda 18 milyon öğrenci evde de olsa öğretmenine canlı olarak ulaşabilme imkânı bulacak. Canlı olarak derse katılamayanlar ise EBA ile yine televizyondan dersleri takip edebilecek.

CUMARTESİ OKUL GÜNDEMDE

Eğer senaryo gerçekleşirse bu yıl eğitim takvimine cumartesi günü de eklenmiş olacak. Bakanlığın planı ya rutin içinde bu eğitimi cumartesi gününe yaymak ya da sınava hazırlanan 8 ve 12’nci sınıflar için sınav hazırlığı yapmak.

SERVİS VE TENEFFÜSTE MESAFE

Seyreltilmiş sınıf uygulamasına geçilmesinin en önemli nedeni de okula az sayıda öğrencinin gelmesini sağlamak. Bu da aynı zamanda servis, yemekhane ve teneffüste daha az sayıda öğrencinin olması demek. Böylece sosyal mesafe daha rahat sağlanmış olacak. Öğrenciler sırayla teneffüse çıkıp, yemekhaneye gidecekler. 

İKİ ÖĞRENCİ ARASI BİR METRE

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un CNN Türk’te Tarafsız Bölge programında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlarken vurguladığı gibi, öğrenci sayısı yarıya indiği zaman sınıflardaki bir metre kuralı da ancak sağlanacak. Bakan canlı yayında, “Bizim sınıflarımız 50 metrekare civarında. 30 kişilik sınıfım varsa 15 kişiyi ben o sınıfa rahat oturturum. Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçütüne uyuyoruz. 1 metre kuralına uymak zorundayız” dedi.

ÜCRETSİZ YIKANABİLİR MASKE DAĞITILACAK

Yazının Devamını Oku

Okullarda 2 senaryo

22 Temmuz 2020
Milli Eğitim Bakanlığı okulları 31 Ağustos’ta açmak için hazırlık yapıyor ancak salgının seyri her şeyi değiştirebilir. Okulların açılması ya da açılmaması üzerine farklı senaryolar hazır. Birinci senaryo, uzaktan eğitim. Okulların açılmaması üzerine kurgulanan bu modelde öğrenciler canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak.

İkinci senaryo ise yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu hibrit model. Haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek. Sınıflarda öğrenci sayısı azaltılacak. Öğrenciler bölünerek pazartesi-çarşamba-cuma ve salı-perşembe-cumartesi okula gelecek. Özel okullar da kendi planlarını hazırladı. İşte okullarda yapılan hazırlıklardan bir kısmı:

BAKANLIĞIN hazırladığı senaryolardan biri uzaktan eğitim. Okulların açılmaması üzerine kurgulanan bu modelde öğrenciler daha aktif olarak canlı sınıf uygulamaları üzerinden eğitim alacak. Bakanlığın tercih ettiği ise yüz yüze eğitimin ağırlıkta olduğu hibrit model. Haftalık 40 saatlik dersler 20 saate indirilecek. Sınıflarda öğrenci sayısı azaltılacak. Öğrenciler bölünerek pazartesi-çarşamba-cuma ve salı-perşembe-cumartesi okula gelecek. Özel okullar da kendi planlarını hazırladı. İşte okullarda yapılan hazırlıklardan bir kısmı:

KARMA MODEL HAZIRLIĞINDAYIZ

Sevinç Atabay (TED Genel Müdürü)

Her türlü senaryo hazırlığı yapıyoruz. Yüz yüze olması en büyük isteğimiz. Dünyada online lise modelleri uygulanmaya başlandı. Biz de olası durumlara karşı “karma model” denilen bir kısım yüz yüze, bir kısım uzaktan eğitimi düşünüyoruz. Çocukların değişimli geldiğini düşünerek seyreltilmiş sınıf modeline geçeceğiz. Evde devam edip, ertesi gün yüz yüze devam etmesini planlıyoruz. Diğer planımız da belli, bir süre uzaktan eğitim devam ederse temel dersler dediğimiz akademik derslerle birlikte görsel sanatlar, sanat, spor ve müzik ile ilgili daha aktif online kullanım sağlamak. Uzaktan beden eğitimi dersleri planlıyoruz.

TEK KİŞİLİK SIRALARA DÖNDÜK

Fatih Öztürk (Bilfen Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanvekili) Sınıftaki mevcutları düşürebileceğimiz oranda düşürdük. Tek kişilik sıralara döndük. Eğitimde teknolojiyi daha verimli kullanacağız. Sınıflarda dolapları çıkartarak metrekareleri büyüttük. Okullar açılsa bile çocuklar isterlerse aynı dersi evde, uzaktan takip edecek, isterse yüz yüze izleyecek. O anki sağlık durumuna göre hareket edeceğiz. Yeni sınıfları 20 kişide dondurduk. Yeni bir yemekhane düzenine geçiyoruz. 2-3 parti halinde yemekler yenecek. Bir kısım öğrenci paket olarak sınıfta yemeğini alacak. Milli Eğitim Bakanlığı onaylarsa ders saatlerini kısaltabiliriz. Uygulamalı derslerde temas halinde sıkıntı yaşanabilir. Kendi pandemi bilim sağlık kurulumuzu oluşturduk.

4-5 MODEL ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

Yazının Devamını Oku

20 soruda LGS tercihi

18 Temmuz 2020
Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonuçları açıklandı. 16-29 Temmuz tarihleri arasında özel ortaöğretim kurumları ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okullar, 20-29 Temmuz’da ise Anadolu ve fen liseleri için başvurular başlıyor. Peki tercih yaparken nelere dikkat etmeli. İşte 20 soruda LGS tercih rehberi...

LGS’nin üçüncü yılında da sınava giren öğrenci oranı artmaya devam etti. 2019’da 8’inci sınıftan mezun olan öğrencilerin yüzde 85,08’i merkezi sınava girerken, bu yıl 1 milyon 671 bin 337 öğrenciden 1 milyon 472 bin 088’i sınava girdi ve bu oran yüzde 88,08’e yükseldi. 16-29 Temmuz tarihleri arasında özel ortaöğretim kurumları ile yetenek sınavıyla öğrenci alan okullar, 20-29 Temmuz’da ise Anadolu ve fen liseleri için başvurular başlıyor. Yerleştirme sonuçları 10 Ağustos’ta açıklanacak. Ardından nakiller başlayacak. Bu yıl özel okula kesin kayıt yaptıran tercih yapamayacak ve herkese yerel tercih zorunlu olacak. İşte tercihle ilgili merak edilen 20 soru ve yanıtı:

1) Kaç tercih yapılacak?

Öğrenciler üç ayrı alanda toplam 20 okul tercih edebilecek. Yerel yerleştirme ekranından ve puanla en fazla 10 okul seçilecek. Tercih başvurusunda bulunacak adaylara öncelikle yerel yerleştirme butonu açılacak, bu alandan tercih yapmayana diğer alanlar açılmayacak. Yerel yerleştirme zorunlu hale geldi. Öğrenciler; Merkezi Sınav Puanı İle Öğrenci Alan Okullar, Yerel Yerleştirme İle Öğrenci Alan Okullar ve Pansiyonlu Okullar olmak üzere 3 (üç) grupta tercih yapacak. Merkezi sınava girmeyen öğrenciler ise ‘Yerel Yerleştirme İle Öğrenci Alan Okullar ve Pansiyonlu Okullar’ olmak üzere iki grupta tercihte bulunacak. İlk olarak Yerel Yerleştirme İle Öğrenci Alan Okullar ekranından tercih listesi oluşturulacak. Yerel yerleştirme tercihlerinde ilk üç okulu kayıt alanından seçmek şartıyla en fazla beş okul yazılacak. Yapılan tercihlerde; aynı okul türünden (Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi) en fazla 3 (üç) okul seçilebilecek. Yerel yerleştirme ile öğrenci alan okullar için tercihlerini yaparak kayıt işlemini tamamlayan öğrenciler, istemeleri hâlinde merkezi sınavla öğrenci alan okullar için açılacak Merkezi Sınavla Öğrenci Alan Okullar ekranından en fazla on okul, pansiyonlu okullar tercih ekranından da en fazla beş olmak üzere toplam yirmi okul tercihi yapılacak.

2) Yerel tercih listesi yapmak zorunlu mu?

LGS puanıyla yani sınavla öğrenci alan okulları tercih edebilmek için de yerel tercih yapmak zorunlu. Yerel tercih yapmayana LGS puanıyla alan okulların ekranı açılmayacak. Özel ortaöğretim kurumlarına ve yetenek sınavı ile öğrenci alan okullara kesin kayıt işlemini tamamlamış öğrenciler, tercihte bulunamayacak. Sınava katılmayanlara da sınavla öğrenci alan ekran açılmayacak.

3) Yerel yerleştirme tercihi nasıl olacak?

İlk üç okul, yeşil renkle gösterilen kendi kayıt alanınızdan, iki okul, mavi renkle gösterilen komşu kayıt alanından veya kırmızı renkle gösterilen diğer kayıt alanlarından seçilecek. Ayrıca aynı okul türünden en fazla üç okul tercihi yapılacak. Örneğin; en fazla üç Anadolu Lisesi veya Mesleki Teknik Lise ya da İmam Hatip Lisesi)

4) Yerel yerleştirmede listeye yazılmayan okula kayıt yaptırılır mı?

Yazının Devamını Oku

Öğrencilerin umutları artık sömürülmeyecek

11 Temmuz 2020
Son yıllarda eğitim sisteminin en tartışılan konularından olan pedagojik formasyon kaldırıldı. Hürriyet’e konuşan Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Dönmez, “Pedagojik formasyon eğitimi kazanç kapısı olarak görülüyordu. Öğrencilerin umutları sömürülemeyecek, paraları alınamayacak” dedi.

PEDAGOJİK formasyon son yıllarda eğitim sisteminde en çok tartışılan, en az anlaşılan ve çözümü en zor konulardan biri haline geldi. Toplumun tüm kesimlerini yakından ilgilendiren bu konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığı uzun süredir çalışıyordu. Kısa bir süre önce de milyonlarca öğretmen adayını ilgilendiren kararı açıkladı. Artık özellikle lise öğretmeni olmak isteyen adayların bir kez daha düşünmesi gerekiyor. Çünkü bundan sonra pedagojik formasyon alarak öğretmen olma kapısı kapandı. Öğretmen olmak isteyenler ya eğitim fakültesinden mezun olacak ya da tezsiz yüksek lisans yapacak. Konuyu yıllardır bu alanda çalışan ve emek veren Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Dönmez ile konuştum. Konu hakkında merak edilen birçok soruyu sordum. O da tek tek yanıtladı.

Pedagojik formasyonu niçin kaldırdınız?

Pedagojik formasyon eğitimi kazanç kapısı olarak görülüyordu. Öğrencilerin paralarının ve umutlarının sömürülmesine ‘dur’ demek için kaldırdık. Her yıl formasyon belgesine sahip öğretmen adaylarının sayısı katlanarak artıyor ve çoğunluğunun atanma imkânı yok. Çünkü ülkemizde öğretmen ihtiyacı neredeyse doyum noktasında. Ama çeşitli nedenlerle ayrılanların yerine, çok başarılı adayları seçerek alabiliriz. Bu da puanların giderek daha fazla yükseleceği anlamına geliyor. Bu nedenle bu gidişe bir dur demek gerekiyordu.

Her yıl kaç öğretmene ihtiyacınız olacak?

Önümüzdeki yıllarda büyük ihtimalle biz sadece emekli olanların yerine atama yapabileceğiz. Hatta önümüzdeki yıllarda emekli olacaklara bakarsak mevcut öğretmenlerin yüzde 87.71’i, 50 yaşın altında. 60 yaşın üzerindekilerin oranı sadece yüzde 1.48. Bu nedenle yıllık atanacak öğretmen sayısı giderek azalacak. 10 bin civarında olabilir.

650 BİN ÖĞRENCİDE FORMASYON VAR  

Yılda kaç kişi pedagojik formasyon alıyordu?

Yazının Devamını Oku

Sınavdan erken çıkarılan öğrencilere puan formülü

4 Temmuz 2020
ÖSYM, YKS’nin ilk bölümü olan Temel Yeterlilik Testi’nde (TYT) 12 öğrencinin sınavdan 30 dakika erken çıkarılması ile ilgili formül arayışında. ÖSYM ya bu adaylara yeniden sınav yapacak ya da ek puan verecek. Ek puan vermek de tüm sıralamayı değiştirmek demek.

Sınava Küçükçekmece Eşref Bitlis Anadolu Lisesi’nde giren bir grup öğrenci, yarım saat kala “Süre bitti” diye dışarı çıkarılmıştı. Gözetmenin sınavda bu yıl pandemiye özel olarak yarım saat ek süre verildiğini bilmemesi nedeniyle erken çıkardığı 12 öğrenci mağduriyetlerinin giderilmesi için Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) kararını bekliyor. ÖSYM, her ne kadar “Sınavla ilgili tüm tutanaklar ve dilekçeler kurumumuza ulaşıp incelendikten sonra, adaylarımızı mağdur etmeyecek çözüm üretilecektir” diye açıklama yaptıysa da adaylar tam bir haftadır merakla sonucu bekliyor.

ÖSYM’NİN ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VAR

ÖSYM’nin bu durumda önünde iki seçenek bulunuyor. Birincisi bu 12 adaya eşdeğer sınav yapmak. Bu da aslında tartışmaya neden olacak bir karar olur. Çünkü adaylar kendilerinin neden olmadığı bir hata yüzünden tekrar aynı stresi yaşamak istemeyebilir. İkinci seçenek ise daha mümkün görünüyor. Bu da 12 adayın birim zamanda sınavda çözebileceği soru sayısını hesaplama yöntemi. 12 adayın her birinin 135 dakika süre içinde yaptığı doğru soru sayısına bakılarak sanal 30 dakika verildiğinde kaç soruyu daha doğru cevaplayacağı tahmin edilip, ona göre puan verilebilir. Örneğin adayın 135 dakikada 60 soru çözdüğü varsayılarak 30 dakikada 15 soru daha çözeceği düşünülür. Burada şuna da dikkat etmeli. Sınavın ilk dakikalarında adaylar genellikle kolay soruları cevaplar, son 30 dakikaya zorlandığı soruları bırakır. Belki de bazı sorulara hiç doğru cevap veremeyecek.

GEÇMİŞTE ‘YUVARLAMA’ YÖNTEMİ YAPILMIŞTI

Geçmiş yıllarda birkaç dakika erken çıkarılan adayların puanı ‘yuvarlama yöntemi’ ile bir- iki puan arttırılmıştı. Bu yılki sınavda söz konusu olan 30 dakika hem 12 kişinin, hem de sınava giren diğer adayların sıralamasını etkileyecek ve belki birinden diğerine hak geçecek. Ek puan verilirken de teraziyi çok iyi ayarlamak gerekiyor. Çünkü çok fazla puan verilmesi halinde tüm adaylar bundan etkilenecek.

BİR SORU, 20-30 BİN kişinin ÖNünE GEÇİREBİLİR

Normalde bir soruyu doğru yapmak 20-30 bin adayın önüne geçmek demek. Öte yandan bir öğrenci bir soruyu cevaplayamadığında sıralaması 20-30 bin geriye düşebilir. Yarım saatlik zaman diliminde öğrenciler en fazla 21 soru az yapmış olabilir. Her soru 3 puansa aday 63 puan kaybetmiş olur. Bu da yaklaşık 300-400 binlik dilimde olması demek. Adayların büyük ölçüde hakkı yenmiş olur. Tabii bütün soruları kalan 30 dakikada doğru cevaplandırdığı varsayılırsa.

Yazının Devamını Oku

Uzmanlar test test yorumladı

29 Haziran 2020
Hürriyet, dünkü sınavda sorulan soruları uzmanlara yorumlattı. Uzmanlara göre sözel bölümde tarih, sayısal bölümü biyoloji ve fizik, eşit ağırlıkta matematik testleri eleyici olacak.

Yaklaşık 2.5 milyon öğrencinin başvurduğu Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) tamamlandı. Bilfen Liseleri Bölüm Başkanları, Uğur Okulları, Bahçeşehir Koleji, Nesibe Aydın Okulları ile İTÜ ETA Vakfı Doğa Koleji öğretmenleri soruları değerlendirdi. Adaylar, 28 Temmuz’da açıklanacak sonuçların ardından yüzdelik dilimlerine göre tercih yapacak. İşte test test sınavın analizi:

* MATEMATİK: Temel bilgilere sahip, işlem yeteneği güçlü ve dikkatli adayların başarılı olabileceği bir sınav. 3-4 soru dışında önceki yıllarda yapılan LYS’de sorulan sorulara benzer test. 9 ve 10’uncu sınıf müfredatından fazla soru yer aldı. Sorular öğrencinin konulara ait temel bilgileri bilip bilmediği ve bu bilgiyi kullanarak işlem yapabilme gücünü ölçecek nitelikte.

* GEOMETRİ: Analitik ağırlıklı, bilgiyi sorgulayıp yorum yaparak çözüme ulaşmayı gerektiren bir test oldu. Soruların zorluk derecesi orta düzeyde.

* FİZİK: Sayısal alandakilerin sonucunu etkileyecek bir test. Günlük yaşam problemleri ile ilişkilendirilerek hazırlanan sorulardan oluştu. Bilgiyi güncel hayat ile özdeşleştirerek sorgulayan sorular yer aldı. Konuları tam özümsemeyen, soru ezberlemeye çalışan öğrenciler için sınavın zorluk derecesi bir kat daha fazla oldu. 14 sorunun 10’u 11’inci sınıftan, 4’ü ise 12’nci sınıftan. Seçici sorular yer aldı. Okuduğunu anlayan, kazanımlara uygun temel bilgisi olan, bilgilerini deney ve etkinliklerle pekiştiren, günlük hayattaki olay ve gözlemler ile birleştirebilen öğrencilerin başaracağı bir sınav.

* KİMYA: Kimya testi orta seviyede ve temel kimya bilgisini ölçen sorulardan oluştu. Yalın ve anlaşılır bir dil kullanıldı. Adayların temel bilgilerinin sorgulandığı test, müfredata uygun. Grafik, sayısal ve öncüllü sorulara da yer verildi. Sınavda 11’inci sınıf ünitelerinden, 9 ve 12’nci sınıf ünitelerinden 4 soru yer aldı. Soru çıkması beklenen ‘çözünürlük dengesi, periyodik cetvel, elektroliz’’ gibi konulardan soru sorulmamasına rağmen “atomun kuantum modeli, sulu çözeltiler” gibi bazı ünitelerden 2 soru çıktı.

* BİYOLOJİ: Testteki 8 soru 11’inci sınıftan, 5 soru da 12’nci sınıf konularından soruldu. Bilgi ağırlıklı ancak bazı sorularda yoruma yönelik hazırlandı. Güncel yaşamla ilişkilendirilen sorulardan oluşan testte öğrenciler zorlandı. Özellikle DNA replikasyon mekanizması ve popülasyon dağılım soruları sınav için belirleyici olabilir.

* TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: 6 anlam bilgisi, 18 edebiyat sorusu ile öğrencilerin alan yeterlilikleri sınandı. Geçen yıla göre 2 edebiyat sorusu azaltılıp, anlam bilgisi artırılmış. Türk edebiyat dönemlerinin temel taşlarını oluşturan sanatçılar, eserler ve dönem bilgilerinin sorgulandığı sınav, 9’uncu sınıftan 12’nci sınıfın birinci dönemine kadar belirlenen ders kazanımları sorgulandı. Şiir bilgisi, söz sanatları, halk edebiyatı, divan edebiyatı soruları yer alıyor. Modern dönemi ele alan sorular ise oldukça az. Bu durum müfredata her bakımdan hâkim olmak için çaba gösteren öğrencilerde hayal kırıklığı yaratabilir. Zorluk derecesi çok yüksek olmayan, ölçücülüğü ise tartışmalı bir test. Edebiyat testiyle ilgili temel şikâyet “eski dil” olacakmış gibi görünüyor.

Bazı sorularda doğrudan bilgi vererek değil, öğrencilerin bilgilerini kullanıp parçayı yorumlayarak doğru cevaba ulaşması istenirken, bazıları da temel bilgiler kullanılarak çözülebilecek kadar kolaydı.

Yazının Devamını Oku