Paylaş
3 yıl sonra zorunlu hale gelecek okulöncesi için öncelikle altyapının hazırlanması gerekiyor. Kaç öğretmen ve dersliğe ihtiyaç olduğu iyi saptanmalı. İyi bir yatırım bütçesi hesabı çıkarılmalı. Bildiğim kadarıyla Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çalışmalarını sürdürüyor ve yatırım bütçesi bile hazır. Benim araştırmalarıma göre okulöncesi eğitimin zorunlu hale getirilmesiyle 20 bine yakın öğretmene ihtiyaç duyulacak. Bu da okulöncesi öğretmenlik mezunları için yeni bir fırsat. Bu alan mezunlarının fırsatı iyi değerlendirmesi, atama dönemine kadar kendilerini birçok yönden geliştirmesi şart.
İSTANBULLU VELİLERE EĞİTİM
İSTANBUL’da hemen her ilçedeki velilere aile içi iletişimden okul kurallarına, ailede demokratik ortamdan şiddete kadar birçok konuda eğitim verilecek. ‘Veli Akademisi’ adı verilen projenin ilk eğitimi 7 Kasım’da Bağcılar Kongre Merkezi’nde yapılacak.
Eğitim, İstanbul’daki resmi okullarda okulöncesi, ilkokul, ortaokul, ortaöğretim ve özel eğitim-öğrenim gören öğrencilerin velilerine yönelik olacak.
Okul-veli arasında iletişimi ve işbirliğini güçlendirmek için yapılan bu eğitimin tüm ilçelerdeki okullarda yapılacağını söyleyen İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, amaçlarının velileri bilinçlendirerek çocuklarının sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak olduğunu belirtiyor.
Akademisyen, psikolog, doktor, çocuk gelişim uzmanları, halk eğitim merkezleri, Yeşilay, müftülük, okul rehber öğretmenleri, yazar, sanatçı, sporcu, kültür ve bilim insanlarının vereceği eğitimlerden bazı konu başlıkları şöyle: Aile içi iletişim, bağımlılıklardan korunma, bilinçli teknoloji kullanımı, aile ahlakı ve çocukta ahlaki gelişim, çevre bilinci, görgü kuralları, hijyen ve sağlıklı beslenme, israf, okul kuralları, okul–aile işbirliği, okuma kültürü, psikolojik sorunlar, trafik kuralları, akademik başarı ve şiddet.
Velilerin çocuğun eğitim ve okul hayatı süreciyle ilgili olarak bilgilenip bilinçlenmesi, veli–çocuk arasında iletişimin güçlenmesi, ailede yaşanan kuşak çatışmalarının olumsuz etkisinin azalması, okullarda yaşanan disiplin olayların ve istenmeyen davranışların azalması ve okul başarısının arttırılması gibi birçok hedefi olan bu eğitimlere bakalım veliler yeterince ilgi gösterecek mi?
MESLEKİ EĞİTİMDE BÜYÜK HEDEF
MESLEKİ eğitim ülkemizin geleceği için çok önemli. İşte bu nedenle daha fazla güçlendirilmeli. Sektöre duyarlı, ülkemizin önceliklerine göre kendisini sürekli güncelleyen bir mesleki eğitim düzenine geçilmesi gerekiyor. Eğitim-üretim-istihdam ilişkisi tam olarak sağlandığında yükseköğretime olan talep daha makul ve gerçekçi bir çerçeveye oturacak.
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Mahmut Özer’e mesleki eğitimle ilgili hedefleri sordum. Özer, 2019 yılında mevcut döner sermaye geliri olan 217 milyon TL’yi üç katına çıkarmayı hedeflediklerini belirtiyor. Özer, 3 bin 636 kurumdan sadece 774’ünde döner sermaye kapsamında üretim yapıldığını söylüyor:
“Hedef büyük. Ancak bunu gerçekleştirebilecek altyapı ve kapasitemiz var. Bunu sağlarsak öğrencilerimiz yaparak öğrenecek, sektörün talep ettiği becerileri eğitim aşamasında kazanacak ve mezun olduklarında istihdamları da kolaylaşacak. Ayrıca öğrenciler üretime katkıları nedeniyle asgari ücret kadar bir miktar para alabilecekler. Bu da dolaylı olarak öğrencilerin ve ailelerinin mesleki eğitime ilgisini arttıracak. Diğer taraftan okul birim payı ile üretim altyapısı sürekli iyileştirilecek”.
Her yıl mesleki ve teknik eğitimden yaklaşık 300 bin öğrenci mezun oluyor. Mezunlar genellikle kendi alanlarının dışındaki hizmet sektöründe istihdam ediliyor. Mesleki eğitim diğer eğitim türlerine göre daha pahalı bir yatırım. O nedenle yeniden yapılandırılırken çok iyi planlanmalı.
Paylaş