Seçim sonrası KOBİ’leri neler bekliyor?

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ne diyor? Bankaların her fırsatta üzerlerine maliyet yüklediklerini, eskiden sadece kredi faizleri ile oynarken şimdilerde işlem ücreti belası çıkardıklarını söylüyor ve “Bankalar, unutmayın, KOBİ’ler varsa siz varsınız” diyor.
Niye diyor? Çünkü yıllardır reel sektör –ki, yüzde 90’ı küçük ve orta boy işletmelerden oluşuyor- üretip, büyüyebilmek için ucuz ve uzun vadeli kaynak bulmakta zorlanıyor. Kaynak bulsa maliyeti yüksek oluyor. Maliyete katlansa, ekonomideki ufak dalgalanmada, ‘banka krediyi çağırır mı?’ endişesi taşıyor. Kendi yağı ile kavrulup, işi çevirmeye kalksa bu sefer de ne uzuyor, ne kısalıyor.
Oysa herkes KOBİ’lere, sürekli teknoloji üretmelerini, büyümelerini, istihdamı artırmalarını, rekabet etmelerini öğütlüyor. Peki, nasıl olacak? Onu söyleyen yok. Valla bu KOBİ milletinin işi çok zor!

PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMELERİ

Bir araştırma yaptım; 2014’te bankaların reel sektöre kullandırdığı kredi toplamı 884 milyar TL ki, bunun 551 milyarı ticari ve kurumsal kredilerden, 333 milyar lirası da KOBİ kredilerinden oluşuyor. Banka dışı finansal kuruluşların yani, faktoring ve leasing şirketlerinin geçen yıl reel sektöre sağladığı fon toplamı ise 140 milyar lirayı bulmuş. Kabaca 2014’te reel sektör, finans kurumlarından 855 milyar liralık kaynak bulmuş. Düşünün, ekonomiyi çevirmesi beklenen reel sektörün bunları yapabilmesi için bulabildiği kaynak işte bu kadar.
Birileri eminim, ‘KOBİ’ler için milyarlarca lira dış kredi imkanı sağlandı, onu niye atlıyorsun?’ diyecektir. Ben de diyeceğim ki, hangi işletmeler, kaç işletme, ne için kullanıldı?
Neyse, bu polemiğe girdik mi çıkamayız; devam edelim. Partilerin seçim beyannamelerine baktım, reel sektöre sağlanacak finansman desteği hakkında ne taahhütlerde bulunmuşlar diye. Tüm partiler, beyannamelerinde, KOBİ’lere büyük yer ayırmış. Özel destek programlarından finansal destek sistemlerinin geliştirileceğine, KOBİ’lerin finansman kaynaklarına erişimini kolaylaştırmaktan yeni teşvik programları uygulanacağına kadar taahhütler birbirinin benzeri. Temel amaç, KOBİ’lerin ekonomik büyümeye daha fazla katkı sağlamaları. Peki, nasıl olacak; işte onun izahı ya da somut bilgisi yok.

SORUN DA ÇÖZÜM DE BELLİ

Şunu açıkça belirteyim reel sektöre katmadeğeri olan ürünler üret, teknoloji üret, daha çok ihracat yap, ekonominin yükünü daha çok üstlen demekle bu işler olmadığı gibi; yeni teşvikler getireceğiz, vergide indirimler yapacağız demekle hiç olmuyor. Zaten yıllardır aynı söylemlerle oldurulmaya çalışılıyor; olan da bu kadar.
Daha net ve somut taahhütler gerekiyor. Sorun belli; ucuz ve sürdürülebilir finansman kaynağına erişimi sağlamak. Bu kaynağın nereden sağlanacağı da belli, finans kurumlarından. KOBİ’lere bu kaynağı sağlayan kurumların işleyişinde bazı düzeltmeler yapılabilir. Örnek mi? Reel sektörün finansman ihtiyacının neredeyse yüzde 20’sini sağlayan banka dışı finans kurumlarında, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ve Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) gibi hem yükümlülükler var hem de oranlar yüksek. Haliyle şirketlerin kaynak maliyetleri artıyor, bu da KOBİ’lere yansıyor. Buralarda yapılacak düzenlemeler reel sektöre ucuz finansman yaratır. Bu sadece bir tanesi, örnekler çoğaltılabilir. Önemli olan, yıllardır süregelen söylemler yerine yapılacakları somut biçimde ortaya koymak.