Paylaş
Aynı toplantıda, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de yaptığı konuşmalarda iklim değişikliğinin tarımda etkilerine ve tarımda sürdürülebilirliğin önemine dikkat çekti. Hazır tarım ve sürdürülebilirlik konusu gündemdeyken, ben de size tarımın bir başka boyutunu anlatayım. Pek de bilinmeyen boyutunu. Kamuoyu tarafından pek bilinmese de açıkça söyleyeyim, tarım sigortası olmasa; fındıktan buğdaya, üzümden ayçiçeğine, mısırdan patlıcana, biberden patatese kadar birçok ürünü ne tüketebiliriz ne de ihraç edebiliriz. Nasıl mı, anlatayım.
YARISI DEVLETTEN
Çiftçi için hibe desteği, kredi ne kadar önemliyse, devlet destekli tarım sigortası da o kadar önemli. Bir tespitte bulunayım, bana göre krediden, destekten daha önemli. Onu da anlatacağım. Nedir devlet destekli tarım sigortası? En basit anlatımla; çiftçi ürününü ya da hayvanının sigortalıyor, primin yarısını devlet karşılıyor –ki, bazı ürünlerde devlet desteği yüzde 67’ye kadar çıkıyor- başta afetler olmak üzere ürün zarar görürse de TARSİM çiftçinin zararını ödüyor. Çiftçi de, ‘mahsulüm gitti, ben ne yapacağım, borcumu, kredimi nasıl ödeyeceğim, nasıl geçineceğim?’ diye dertlenmiyor, gelecek yıl ürünü ekmeye devam ediyor.
İşte, tarımda sürdürülebilirlik tam da budur. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde yaptığı açıklamada, “TARSİM ile üreticimizin alın terini, doğal afetlere karşı koruduk, koruyoruz. TARSİM’le, sigorta poliçe bedellerini yüzde 67’ye varan oranlarda biz karşılıyoruz” diyerek, tarım sigortasına değinmişti.
ÇİFTÇİYİ AFET VURDU
Biraz rakamlardan bahsedeyim ki, ne demek istediğim daha iyi anlaşılsın. 900 bine yakın çiftçi, ürününü devlet destekli tarım sigortası ile sigortalıyor ve her yıl sigorta yaptıran üretici sayısı artıyor. Toplam üretilen ürünün ise yüzde 40’ı sigortalı ki, bazı ürünlerde sigortalılık oranı çok daha yüksek.
Devlet destekli tarım sigortası uygulaması başladığından bu yana geçen 18 yılda ürünü zarar gören üreticiye TARSİM, 21 milyar TL hasar ödedi. Geçen yıl ödenen hasar tutarı 8 milyar TL, sadece bu yılın ilk beş ayında ödenen hasar tutarı 5 milyar TL. Bu hasarlar neden ödenmiş? Üreticinin mahsulü selden, fırtınadan, hortumdan, dondan, doludan, kuraklıktan zarar görmüş de ondan. Yani afet kaynaklı zararlar ki, son yıllarda iklim değişikliğinin neden olduğu afet zararları ciddi artıyor. Zaten bunu gören çiftçi de sigortanın peşinde koşuyor.
9.2 MİLYAR TL DESTEK
Merak edenler için şu devlet desteğine de kısaca değineyim. Mesela, en çok sigortalanan ürünlerden biri buğday. Üretici bir dekardan 500 kilo verim alıyor ve bunun bedeli 4 bin 500 lira. Bu bir dekar ürünü sigortalatmak için üretici 54 lira prim ödüyor, devlet de 54 lira katkı yapıyor; ürün zarar gördüğünde TARSİM üreticiye 4 bin 500 lirayı ödüyor. Çiftçinin cebinden 54 lira çıkıyor, karşılığında 4 bin 500 lira hasar alıyor. Bugüne kadar da devlet, yani Tarım ve Orman Bakanlığı 9.2 milyar TL, üreticiye prim desteği vermiş.
Ne mi demek istiyorum? Üretici sigorta yapmasa, devlet destek olmasa, TARSİM hasar ödemese; biz patatesinden kayısısına, üzümden domatese kadar birçok ürünü bulmakta zorlanırız.
Paylaş