Benden söylemesi bu iş daha bitmedi

Geçen yazılarımda, ticari araçların trafik sigorta primlerinin yüksekliğinden şikayet eden Türkiye Şoförler Otomobilciler Federasyonu (TŞOF) ile Esnaf Sanatkarları Konfederasyonu’na çağrıda bulunarak, “Söyledikleri gibi hasarsız ve nedensiz hangi minibüs ya da taksinin primi bin liradan 12 bin liraya çıkmışsa; yazsınlar, araştırıp, buradan duyuracağım” demiştim.

Haberin Devamı

Beklenen cevap geldi. TŞOF Başkanı Fevzi Apaydın, hem bir açıklama yollamış hem de ikisi taksiye ikisi minibüse ait; söylendiği gibi de yüksek primli dört tane poliçe örneği göndermiş. Poliçelere geleceğim ama önce Apaydın’ın açıklamasını kısaca paylaşayım:“Trafik sigortası primleri, esnafımız için çok yüksek tutarlara ulaşmış, primleri karşılanamaz, ödenemez hal almıştır. Sigorta yaptırmakta güçlük çeken esnaf, faaliyetlerini yapamaz duruma düşmüşlerdir. Sigorta şirketleri ise trafik sigortası nedeniyle zarar ettiklerini belirterek, primleri yükseltmenin yanı sıra poliçe düzenlememe yönünde politikalar uygulamışlardır. 2007’den beri yaşanan bu sıkıntılar, sınırlı sermayesi ile geçimini sağlamaya çalışan esnafımız için sorunlara neden olmuş; adeta ikinci bir vergi durumuna gelmiş, vergiden de fazla mali yük getirmiştir. Neticede, Hazine tarafından, 28.10.2015 tarihinden itibaren düzenlenecek poliçelerde, sigorta şirketlerince belirlenecek azami brüt prim tutarlarına sınır getirilmiştir. Yapılan düzenleme haklılığımızı ortaya koymaktadır. Amacımız ne esnafımızın ne de sigorta şirketlerinin zarar görmesi değildir. İstediğiniz zaman zatı-âlinizle bir araya gelip, çözüm bulma konusunda orta yolun bulunması için gayret gösterebiliriz.”

Haberin Devamı


MİNİBÜSÜN YAPTIĞINA BAK!


Elbette, bu açıklamaya bir şeyler söyleyeceğim ama önce poliçe örneklerine değineyim. İki minibüsten birinin primi 12 bin, diğerinin ise 11 bin lira. Doğru, yüksek, ama niye yüksek? Sordum, soruşturdum. 12 bin lira prim ödeyen minibüs, iki büyük kazaya karıştığından primi yükselmiş. Yani, sistemde hasarlı sürücü statüsünde. 11 bin lira prim ödeyen minibüs ise çok ilginç; her sene hasar yapmış. Bakmış, durum kötü, minibüsü aile içinde birisine satmış ki, araç yeni giriş yapsın, prim düşsün. Taksilere gelince. Bir taksinin primi 4 bin, diğeri 3 bin 600 lira. Her iki sürücü de hasarsız. Sordum, İstanbul’da taksiler için bu primlerin normal olduğunu öğrendim. Hasarlı taksilerde ise primler 7 bin liralara kadar da çıkıyormuş.Daha da ilginci; bahsi geçen bu minibüsler var ya; yeni düzenlemeden yani, azami brüt prim tutarları uygulaması başladıktan, sonra hepsi poliçelerini iptal ettirmiş. Çünkü yeni uygulamada sigorta şirketleri minibüslerden en yüksek 3 bin 300 lira prim alabilecek. Yani adam her yıl hasar yapmış, primi 11 bin liralara çıkmış; daha da kaza yapıp, fiyatın daha da artacağından korkmuş, aracı el değiştirtmiş; şimdi de poliçeyi iptal edip, yenisini 3 bin liraya yaptırmış. Açıkça söyleyeyim, yeni dönemde bu adamın sisteme verdiği zararı, hasarsız sürücüler ödeyecek. Nasıl mı, primleri artacak da ondan. 

Haberin Devamı


TİCARİLERİN TRAFİK PRİMİ


İşte, TŞOF’nun, ‘haklılığımız kanıtlandı’ dediği uygulama önümüzdeki dönemde böyle bir garabet yaratacak. Ayrıca, Fevzi Apaydın’nın açıklamasındaki, ‘sınırlı sermayesi ile geçimini sağlamaya çalışan esnafımız’ lafına da; kusura bakmasın takıldım. Bugün bir taksi plakasının bedeli 2 milyon liradan (eski parayla 2 trilyon) aşağı değil. Lafı uzatmayayım. Geçen yazımda Fevzi Apaydın’a, öneride bulunup, sigorta şirketi kurmalarını tavsiye etmiştim. Ses çıkmadı. Belli ki, kabul görmedi. Yeni bir öneride bulunayım. Aydın, ‘amacımız ne esnafımızın ne de sigorta şirketlerinin zarar görmesi değildir’ diyor ya; ben de diyorum ki, bu iş burada bitmeyecek ve bu konu önümüzdeki dönemlerde de sorun olmaya devam edecek. Her zaman da böyle devlet desteğini arkalarına alamazlar ya da sürekli devletin kapısını çalamazlar.Ticari araçların tamamı bu Federasyona kayıtlı. O zaman Federasyon olarak, çok kazaya karışıp, hasar yapan sürücülerine yönelik bir uygulama başlatsınlar. Mesela, caydırıcı olması için, bu sürücülere cezai yaptırım uygulasınlar ya da başka bir önlem alsınlar. Ne yapacaklarını kendileri daha iyi bilir. Bunu da sigortacılarla masaya oturup, konuşarak, yapınlar. Çünkü hangi sürücü, hangi araç çok kaza yapıyor, bunların hepsinin istatistikleri sigorta şirketlerinde var. Daha açık bir anlatımla; madem tüm taraflar zarar etmesin diyorsunuz, bu taşın altına siz de elinizi koyun, bir şeyler yapın.

Yazarın Tüm Yazıları