Sinan doğduğu zaman, mümkün olduğunca uzun süre emzirmem gerektiğini biliyordum ama bir yaşına kadar bal ve inek sütü gibi bazı besinlerin verilmemesi gerektiğinden haberim dahi yoktu.
Zamanla sadece ben değil, bütün anneler pek çok şey öğrenmiş olduk. Ben yaşarken öğrendim ama artık pek çok anne, daha adaylık aşamasındayken her şeyi biliyor. Yine de ara ara bazı hatırlatmalar yapmakta fayda var.
Geçenlerde tanıştığım bir anne, uzun süre bebeğinin beslenmesinde ne kadar büyük sıkıntı yaşadığını anlatmıştı. Sürekli hasta olan ve nefes almakta bile zorlanan çocuğun vücudunda kızarıklıklar oluyordu. Yapılan alerji testlerinde inek sütü ve ürünlerine alerji çıkmış.
O yaşadıklarını anlatırken, biz alerji sorunumuzu ne kadar rahat atlatmışız diye düşündüm. İnek sütüne alerjik olmak, gerçekten zor bir durum. İnsan alternatifi olduğunu bile düşünemiyor.
Oysa ki keçi sütü, kulağa biraz itici de gelse, çocuklar için özellikle böyle durumlarda büyük bir kurtarıcı.
Size yukarıda bahsettiğim anne Ahu Gönültaş Tuncer, kendi çektiği büyük sıkıntılardan sonra bu konuda bir şeyler yapması gerektiğini düşünmüş. Kendi çocuğu için bulduğu çözümü iş haline getirmiş, keçi sütü maması ithal etmeye başlamış.
Keçi sütü, isminin verdiği etkinin aksine son derece yararlı. Anne sütüne en yakın süt olarak kabul ediliyor. Bebeklerin ihtiyacı olan yüksek kalitede protein, esansiyel yağ asitleri, vitaminler ve mineraller içeriyor. Diş ve kemik gelişimi için gerekli olan kalsiyumu da yeterli miktarda içeren keçi sütü bazlı mamalar, bebek gelişiminde güvenli ve etkin bir besin kaynağı. Daha küçük pıhtılar oluşturması nedeniyle daha kolay ve rahat sindiriliyor. İçinde doğal olarak bulunan poliaminler, besinsel alerjenlere karşı duyarlılığı azaltmada da rol oynuyor.
Aslına bakarsanız bunu kullanmak için çocukların alerjik olmasına gerek yok. İnek sütüyle sorunu olmayan çocuklar da arada bunu deneyebilir. Tabii siz yine isterseniz doktorunuza sorun; bilginin fazlasından zarar gelmez.
Yarın yetenek yarışması var
Yarın, İstanbul Bostancı’daki Green Park Otel’de, Mini Star Yetenek Yarışması var. Saat 11.00’de çeşitli aktiviteler ile başlayacak yarışmayı, özellikle 0 - 6 yaş arasında çocuğu olanların kaçırmamasını öneririm. Etkinlikten elde edilen gelir, Uluslararası Lions Dernekleri Anadolu Yakası Kulüpleri tarafından, yapımı süren Eğitilebilir Engelli Çocuklar eğitim okuluna aktarılacak. Destek olmak isterseniz, eğlence akşam 17.00’ye kadar sürecek.
Peki neler olacak? Yarışmanın ön elemeleri vakıf merkezinde yapılmış, 20 finalist belirlenmişti. Yarın bu 20 çocuk, resim, karate, bale, masal, şiir, şarkı gibi dallarda yeteneklerini sergileyecek. Konuklar için de çeşitli gösteriler, eğlenceler ve hediyeler var.
Heykel yapan zarif anne
Günnur Özsoy ile tanışır tanışmaz birlikte azan, coşan, kopan iki arkadaş olmuştuk. Daha üniversite öğrencisiydik. Şimdi ikimizin de kocaman çocukları var. Tabii ki evlenmek ve İstanbul’un farklı yakalarında oturmak, görüşmemizi azalttı ama eski arkadaşlıkların sağlam bir direği oluyor.
Günnur heykeller ve heykel gibi yüzükler yapardı. Hatta bende bir yüzüğü vardır ki, özellikle kavga edeceklerin parmağına takmasında fayda var! O kadar kocaman, iddialı ve agresif objeler...
Bu ay yeni bir sergisi açıldı. Daha önce alüminyum, bronz, polyester gibi pek çok farklı malzeme kullanarak ürettiği organik formlardaki heykellerinden tanıdığımız sanatçı, bu kez doğal kök boyalarla renklendirdiği yassı çakıl taşı formundaki keçe işleriyle karşımızda. Onları görünce şunu düşündüm: "Vaaayy, annelik çılgın Günnur’umun da hatlarını yumuşattı."
Pek çok kadın, anne olduktan sonra işini, evini, hayatını ister istemez değiştiriyor. Çocuklar biz kadınları gerçekten değiştiriyor. Arkadaşım bunun aksini iddia etmeye kalkabilir. Ama ben onda bunu görüyorum.
Sergi 30 Kasım’a kadar Pg Art Gallery’de izleyicilerle buluşacak. Yolunuz düşerse gezin isterim. www.pgartgallery.com