75 milyon liraya evde yeni anne hizmeti

Acemilik ve o yoğun duygular yeni annenin ilk günlerinin hatta aylarının zor, sıkıntılı geçmesine neden olur.

Bebeği nasıl tutacağından bile emin olamayan yeni anne, onu nasıl banyo yaptırabileceği konusunda teoride sonsuz bilgiye sahip olsa da pratikte vahim durumdadır. Ayrıca hastalık en büyük kábusların başında gelir.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri annelere bu döneminde yardımcı olmak amacıyla müthiş bir program oluşturdu. 'Nurtopu, Anne ve Bebek Sağlığı' adı verilen bu program acemi annelerin dünyasını aydınlatan bir gelişme. Nurtopu programı kapsamında anne ve bebekleri evlerinde ziyaret ediliyor, uzman bebek hemşirelerle anneye yenidoğan bakımıyla ilgili tüm detaylar uygulamalı olarak öğretiliyor.

Nurtopu için profesyonel hemşirelerin yardımıyla iki program hazırlandı. Nurtopu Mono Paket'te doğumdan sonra ilk hafta içinde yapılan ilk ziyaret üç etapta tamamlanıyor. Birincisi annenin genel bakımı ve kontrolü: Kanama kontrolü, dikiş, yara bakımı ve kontrolü, vital bulguların kontrolü, göğüs bakımı, uterus ve batın kontrolü, beslenme ve lohusalık psikolojisi hakkında bilgilendirme.

İkinci etap bebeğin genel bakımı ve kontrolünü içeriyor: Burada ev ortamı değerlendirmesi, boy-kilo-baş çevresi kontrolü, sarılık, vital bulguların kontrolü ve ağız, göz, burun, kulak, tırnak ve alt bakımı yapılıyor. Son olarak da küçük bir eğitim veriliyor: Anneye, babaya ve varsa bakıcıya bebeğin yıkanması, emzirilmesi, beslenmesiyle ilgili uygulamalı eğitim veriliyor ve ilkyardım teknikleri gösteriliyor.

Bunlar kulağa son derece sıradan ve bilinen şeyler gibi gelebilir ama gerçekten ne kadar zor ve zahmetli olduğu iş uygulamaya gelince anlaşılıyor. Her ne kadar anneanneler, babaanneler, teyzeler, yengeler yanlarında da olsa anneleri tatmin eden cevaplar kolay kolay onlardan çıkmıyor. Her dakika doktorla da yaşanamayacağı için hemşireler bu konuda annelerin en büyük yardımcıları olabiliyor.

41. GÜN ZİYARETİ

Nurtopu Multi Paket çok daha geniş kapsamlı. Yukarıdaki detayların da olduğu birinci paketin haricinde 41. gün ziyareti var. Bu günde, bebeğin genel bakımı ve gelişim kontrolü, kelebek masaj eğitimi ve bebeğe uygulanması, doğum sonrası egzersizlerinin anneye uygulamalı öğretilmesi, bebeğin aşı takvimi kontrolü ve uygulamalar hakkında bilgilendirme, doğum sonrası aile planlaması eğitimi ve anne sütüyle emzirmenin önemi konusunda bilgilendirme yapılıyor.

Bu pakette ayrıca 6. ay veya 7. ay ziyaretleri var. Bu dönemlerde bebeğin büyüme ve gelişme takibi, diş çıkaran bebeğe yaklaşıma yönelik bilgilendirme, ek gıdalara geçiş döneminde izlenmesi gereken yöntemler ve bunlara başlangıç sürecine yönelik bilgilendirme, ek besinlerin hazırlanması ve hazırlama teknikleri ile kazalardan korunma için yapılması gerekenler anlatılıyor. Programa üye olanlar ayrıca seçkin bebek mağazalarından indirim imkanından da faydalanabiliyor.

Eczacıbaşı Sağlık Hizmetleri Ocak 2002'den bu yana anlaşmalı sigorta şirketleri müşterilerine sunulan bu programla İstanbul'da 3 bin 500 anne ve bebeğe ulaşmış durumda. Nurtopu'nda hasta ya da prematüre bebekler için özel bakım programları da bulunuyor.

Arzu edenler Nurtopu paketlerini doğum yapmış yeni anneye hediye olarak da satın alabiliyor. Nurtopu Mono Paket'in fiyatı 75 milyon TL. Detaylı bilgi için, 0212 317 25 00

Bebek hemşiresi Duygu Çötür (25)

Eğitimleri kameraya çeken aileler var

Loğusa dönemindeki anneler çok gergin, kırılgan ve alıngan oluyor. Artık bebek yanlarında ve buna alışmaları kolay değil. Bebeğin gelişini kabul etmeleri hormonal değişikliklerin de yaşandığı lohusalık döneminde anneyi gerçekten zor durumda bırakıyor. Annelerin en çok soru sordukları ve sıkıntı çektikleri konu emzirme. Bebeğin yeterli beslenip beslenmediğini bilmek, doğru teknikleri kullanıp kullanmadıklarından emin olmak istiyorlar. Bir de göğüs ucu yaralanmaları söz konusu olabiliyor. Dana sonra da uykuyu düzene sokma ve banyo ile ilgili sorular çıkıyor karşımıza. Zaten bebeğin banyosunu yapıyoruz. Bazen biri anlattıklarımızı ve uygulamalarımızı videoya çekiyor. Sıkıştıkları zaman tekrar tekrar izlemek için.

Anne olmak insanı değiştirir mi?

Annelik her hafta değişik duygular, maceralar yaşatıyor insana. Yeni yıla ateşli giren Sinan Bey nihayet biraz toparladı ve ben de rahatladım. Her zaman dediğim gibi asla hastalanmalarına, ateşlenmelerine, hırıltılı uyumalarına alışılmıyor işte.

Neyse o düzelince ben de kendi kendime düşünme fırsatı bulabiliyorum. Son birkaç gündür de anneliğin gelişimini düşünmeye başladım. Her röportajda sorulan bir soru: Annelik sizi değiştirdi mi, geliştirdi mi...

Ben bunun cevabını değil de, anneliğin ne olduğunu düşünüyorum daha çok. Mesela hamileyken epey heyecanlı ve büyük beklentiler içinde bir dönemde oluyoruz. Hayatımızın değişeceğini biliyor ve bunun sanki önemli bir şey olmayacağını düşünüyorsunuz. Ve ilk bebeği elinize verdikleri an için şartlıyorsunuz farkında olmadan kendinizi: Ah ah ah, kutsal, duygusal, tarif edilemez...

Öyle mi gerçekten? Kimisi öyle hissettiğini söylüyor. Ben öyle hissetmemiştim. Anlamamıştım, daha çok beni nelerin beklediğini, nasıl başa çıkacağımı, her şeyi nasıl yerine oturtacağımı düşünüyordum.

Acemilik sevmediğim bir dönem. Dolayısı ile bunu bir an önce atlatma ve hakimiyetimi kurma amacında idim.

Şimdi geriye dönüp baktığımda oğlumun hakimiyeti nasıl eline geçirdiğini görürken bu hakimiyetin benim onayladığım çerçeveler içinde olması hoşuma gidiyor. Evet, onun dediği oluyor, onun istediği şekilde oluyor ama bütün bunlar benim sınırlarım dahilinde yerleşmiş. Bunu ben mi becerdim, kader mi bilemiyorum.

Kendimi tamamen oğluma adadığım, bir kitap bile okumadığım, kesintisiz bir film bile seyredemediğim üç seneye yakın dönem sonucunda Amerikan filmlerindeki kadar olmasa da fazla başımı ağrıtmayan bir çocuğum oldu. Tabii ki sinirlerimi kopartan çok an oluyor ama sonuç itibarıyla geçinmesi kolay bir çocuk. Bir de hálá inatla 'Teşekkür ederim' demiyor. Ve bu da içten içe benim çok hoşuma gidiyor. (Ufacık çocuklara robot gibi teşekkür ettirmek çok anlamsız geliyor da bana!)

Ama ben ne oldum? Eski halimi yakinen tanıyan insanlar için nasıl bir değişim gösterdim. İnsanları kahkahalarla güldürebilen ben, acaba sıkıcı ve sürekli yorgun bir hale gelmiş olabilir miyim?

Bir lokantaya girip yine benim gibi çocuğuyla gelen bir anne ile yan yana oturup sohbet edebiliyor, yeni insanlarla klasik muhabbetler edebiliyordum ama benim için çok önemli bir yere sahip olan eskiler, benden memnun mu acaba? Bunun cevabını en iyi Nur Çintay verir sanırım. Ne var ki onu da o kadar az görebiliyorum ki!!!

Herkes için böyle mi oluyor acaba? Annelik insanı değiştirmeli mi? Ağırlaştırmalı, olgunlaştırmalı mı? Bazı şeyleri artık yaptırmamalı, bazı etekleri giydirmemeli mi?

ANNEMİN KÖŞESİ

Annem ve Firdevs'in benzerliği

Çok sıkı bir Popstar takipçisi olarak ilk haftalardan beri görümcemle hemfikir olarak Firdevs'i (ki kendisi bir numaralı favorimdir. Gümbür gümbür sesi çıkıyor kızın...) anneme benzetmiştik. Popüler merakları daha farklı alanlarda olan anam, başta bize ilgi göstermedi hatta kimden bahsettiğimizi bile anlamadı. Ama geçen gece beni arayıp 'Nora, bu kız benim 30 sene önceki halime çok benziyor ya. Onu görünce bir garip oldum. Senden, kendi kızımdan daha fazla bana benziyor,' dedi.

Kesinlikle doğru. Gözleri ve burnu müthiş aynı!

Fiziksel olarak olmasa da tavırlarımla anneme benzediğimi söylerler. Ben göz şeklimi ondan almak isterdim. Ben alamadım ama Firdevs bir yerden bulmuş, almış.

Ve bu gerçeği göz önüne alarak her geçen hafta daha da güzel görünerek büyük yol kateden Firdevs'in 30 sene sonra çok ama çok daha hoş bir kadın olacağını size garanti edebilirim.

Peki Firdevs'e, 'Sizi çok sevdim, size kardeşim diyebilir miyim?'

Diyebilir miyim!

Bir çocuğu da siz ısıtın

İstanbul Gayrettepe Rotary Kulübü ve Gaziantep Kavaklık Rotary Kulübü'nün ortak projesiyle bu kış bir çocuğu üşümekten kurtarabilirsiniz. Her bir çocuk için yün başlık, kaşkol, kazak, eldiven, çorap, pantolon ve ayakkabıdan oluşturulan set 15 milyon TL'ye mal edildi. Yani yapacağınız 15 milyonluk bağışla bir çocuğa bu setin ulaştırılmasını sağlayabileceksiniz. 31 Ocak akşamına kadar toplanan bağışlarla mümkün olduğunca fazla bu giyim seti hazırlanacak. Bu giysiler Gaziantep Kavaklık Rotary Kulübü tarafından Diyarbakır, Mardin, Urfa, Adıyaman, Siirt ve Batman'da bulunan ilköğretim müdürlükleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri birlikleri aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine dağıtılacak. Dağıtımla ilgili bilgi ve resimler, toplanan bağış miktarı, nereye, nasıl sarf edildiği bilgileri Gayrettepe Rotary Kulübü’nün internet sitesinde görülebilir.

www.gayretteperotary.org/tr.html

Bağış için; Türkiye Garanti Bankası Ortaklar Caddesi Şubesi. Hesap No: 6298704 (Şube kodu: 357 İstanbul)
Yazarın Tüm Yazıları