Dünyayı sarsan yeni diyet : Forking

Bu basit ve aynı zamanda oyun oynamak kadar eğlenceli metodun kaşifi Ivan Gavriloff. Ünlü metod uzmanı ve kaos danışmanı, kilo problemine de el attı ve araştırmaları Fransız doktor ve uzmanlardan oluşan bir kadro tarafından desteklendi.

Şimdi "forking"in ana prensiplerini keşfetmenin ve ardından size en uygun metodu seçmenin zamanı: "soft forking" ya da sıkı diyetçiler için "forking"... Tatlarına varabilmek için sadece çatal kullandığınız tarifleri ya da mönüleri deneyin. Göreceksiniz, bu diyet sadece orijinal değil aynı zamanda mükemmel bir şekilde işliyor.

Belki akşamları sadece çatalla yenebilen gıdalarla beslenmek size ilk bakışta biraz çılgınca görünebilir. Ancak bu fikir fazla kilolarından kurtulmak isteyen ve hedefe hızlı ulaşmada bir takım sınırlamalar getiren sayısız diyet prensibinin önüne geçiyor. Ivan Gavriloff’un "forking"i anlattığı kitabı; "Dîne avec une fourchette", aslında her şeyi söylüyor: "Akşam yemeğini çatalla ye"

Akşamın anlamı; "forking" prensibinin sadece akşamları geçerli olduğunu gösteriyor. Diğer öğünler alışılagelmiş şekilde yeniyor. Çatal, bu metotun en önemli enstrümanı. Akşam yemeklerinin, gündüzün fazla kaçırılmış yemeklerini midede yeniden düzenlemek için az yenmesi gerekiyor. Bunun için de çatal en önemli yardımcımız olarak öne çıkıyor.

"Forking" aynı zamanda oldukça eski bir prensibi yeniden göz önüne çıkarıyor; "Kahvaltıları bir kral gibi, öğlen yemeklerini bir çiftçi gibi akşam yemeklerini de dilenci gibi yap..." Bu metodla iştah anları otomatik olarak uzamış oluyor. İştah doğal olarak sabahları en üst düzeyde oluyor. Öğle sırasında daha ölçülü kalıyor ve akşamları ise en aza indirgeniyor. "Forking" kesinlikle zorlayıcı bir diyet değil. Derin etkileri zaman içinde ortaya çıkıyor.

YEMEYİ AZALTIYOR

"Forking" farklı nedenlerden dolayı kilo kaybını kolaylaştırıyor:

n Organizmanın normal şartlarda depolamaya en müsait olduğu yağ ve hızlı şeker alımını akşam yemeklerinde azaltıyor.

n Alınan besinin miktarını azaltıyor. Her çatal darbesiyle azalan limit yenen porsiyonun kısıtlanmasına, vücudun ve beynin de bu duruma kendilerini alıştırmasına yardımcı oluyor.

n Gün içinde küçük açlık krizleri ve yol açtığı ’jojo’ efekti bu sayede kısıtlanmış oluyor.

Onun güzelliği

genlerinde

Hollywood’un efsane ismi Ingrid Bergman’ın torunu, oyuncu ve model Isabella Rossellini’nin kızı Elettra Rossellini-Wiedemann’ın tabii ki, top model olmaktan başka bir seçeneği yoktu. Kısa bir süredir önemli lüks deri markalardan biri olan Lamarthe için kamera karşısına geçti ve yıllardır annesinin birlikte çalıştığı kozmetik markası Lancôme’un yeni yüzü olarak karşımıza çıkıyor.

Elettra için güzellik aslında bir aile geleneği. Ancak bu plastik ya da soğuk bir güzellikten öte iç güzelliği. Bu özelliğiyle birçok insanı büyüleyen Elettra güzelliğinin yanı sıra sahip olduğu karizmayla baştan çıkarıcı bir kadına dönüşüyor. 2007’den itibaren markanın makyaj ve bakım ürünlerinin reklam kampanyalarında onu görmeye başlayacağız.