Bugüne kadar çocuklarla birlikte yatmanın zararlı olduğu söylendi.
Ama İngiliz bir araştırmacı özellikle 5 yaşına kadar çocuklarla birlikte yatılmasını öneriyor. Çocukların stres hormonlarının çalışmasını engellemek için onlarla birlikte yatabilirmişiz. Yaşasın...
Bugüne kadar birlikte yatma konusu her gündeme geldiğinde başımı öne eğdim, sessizliği tercih ettim. Nehir’le yatmanın, bu bağımlılığın yaratacağı sonuçların neler olacağını düşündükçe endişelendim. Geçen yıl bir televizyon programına konuk olduğumuzda Nehir, birlikte yattığımızı ağzından kaçırıverdi. Ben "ehem, kem küm" desem de durumu kurtaramadım. Arada bir yatağımızı ayırsak da çoğunlukla kızımla aynı yatağı paylaşıyoruz. Onun mu bana daha çok ihtiyacı var, yoksa benim mi ona bilemiyorum.
Bu durumu dürüstçe söyleyen çok az. Çünkü, söylesen bir dert, söylemesen bir dert... Söylediğin anda küçümseyen gözler üzerine çevriliyor. Bu yüzden uzmanlarla konuşurken zaman zaman kızımla aynı yatağı paylaştığımı ama önümüzdeki günlerde yataklarımızı ayıracağımı söylüyorum. Annem de bize çok kızıyor. Nehir yüzünden benim rahat uyku uyuyamadığıma inanıyor. Ama Nehir’in kokusuna ve sıcaklığına öyle çok alıştım ki, ayrı olduğumda uyku tutmuyor.
Uzmanlar, karı kocanın yatağında yatmanın, çocukların bağımsız ve ahenkli biçimde gelişmesini engellediği görüşünde. Hatta "Ebeveynleriyle uyuyan bazı çocuklar ayrılık endişesini ayrı uyuyan çocuklara göre daha uzun yaşarlar" diyorlar.
Çalışan anne ve babalar, çocuklarının kendileriyle yatmalarına izin vererek, gün içinde geçiremedikleri zamanı telafi etme yoluna gidiyor. Geceleri birlikte olarak kendilerini daha az suçlu hissediyorlar.
Stresi azaltıyormuş
Bir taraftan uzmanlar ’ayrı yataklar’ diye vurgulasalar da tüm reklamlar bunun aksini söylüyor. Çocukların anne-babanın yatağına gelmesini öyle eğlenceli gösteriyorlar ki, bu reklamları izlerken Nehir’in ağzının sularının aktığını fark ediyorum.
Aslında bu konuda farklı görüşler var. Bazı uzmanlara göre anne babasıyla birlikte yatan çocuk yalnız uyuyanlara göre daha sık uyanıyor, yaşam boyu kendi yataklarından hoşnut olmuyor ve kendi başlarına uykuya dalmayı öğrenemiyor. Ama İngiliz bir uzman, bu konuda radikal denecek bir açıklama yaptı.
İngiliz çocuk ruh sağlığı uzmanı Margot Sunderland, anne babalara eski alışkanlıklarını bir kenara bırakıp çocuklarının 5 yaşına kadar kendileriyle birlikte uyumalarına izin vermelerini tavsiye etti. Londra’da bir ruh sağlığı merkezinde eğitim direktörü olan Sunderland, bugüne kadar 20 kitap yazmış. Sunderland’ın yazdığı son kitabın adı ’The Science of Parenting’ yani Ebeveynliğin Bilimi. Bu tavsiyesini 800 bilimsel araştırmaya dayandırdığını söyleyen Sunderland, birkaç haftalık çocuklara yalnız uyumayı öğretmenin zararlı olduğunu, anne babadan ayrılmanın bebekte stres hormonlarını arttırdığını savunuyor.
Nehir, İngiliz uzmanın bu tarifine birebir uyuyor. Ne zaman "Kızım bu gece ayrı uyuyalım" desem, Nehir’in stres katsayısı tavan yapıyor. Huzursuzlaşıyor, uykuya daha zor dalıyor, sık sık uyanıyor.
Kendi adıma Sunderland’ın ’birlikte yatabilirsiniz’ tavsiyesine harfiyen uyduğuma, bir süre daha uyacağıma söz veriyorum. Kötü örnek oluşturduğumu söyleyenlerden biraz insaflı olmalarını rica ediyorum. Çocuk psikolojisi konusunda çalışma yapan tüm uzmanların Sunderland’ın çizgisine yaklaşmalarını diliyorum. Kızımdan da (artık yazılarımı kendisi okuyor) "Nehir ayrı yatmanın zamanı geldi kızım. Aşağıdaki bölümü birebir uygulayalım" tavsiyesinde bulunduğumda mızmızlanmamasını istiyorum. Bu konuda yalnız olmadığımı biliyorum. ’Kelin ilacı olsa başına sürer’ dememenizi, uzmanından çocuğunuzla yatağınızı ayırmanın yollarını okumanızı tavsiye ediyorum.
Çilek Odası’ndan danışmanlık
Sektöründe bir ilke daha imza atan Çilek Odası, ailelere yönelik pedagoji desteği vermek amacıyla Uzman Psikolog Alanur Özalp ile çalışacak. Psikolog Özalp, tasarım ekibini çocuk psikolojisi, ihtiyaçları ve çocukların sağlıklı gelişimlerinde odalarının önemi konusunda aydınlatacak. Alanur Özalp her ay bir Çilek Ailesi’ne konuk olacak, çocukların sorunlarını paylaşacak. Özalp’i evlerinde konuk etmek isteyen aileler, danışman psikolog hattı (0212) 352 09 43 veya danisman.psikolog@cilek.com.tr mailto:danisman. psikolog@cilek.com.tr’ den Alanur Özalp’e ulaşabilecekler.
Yatağa geçiş tavsiyeleri
Erişkin yatağına geçmek küçük bir çocuk için heyecanlı olacaktır. Ancak, bebeklikle arasındaki son bağının kopup gitmesinden üzüntü duyabilir.
Bu nedenle geçişi dikkatle planlayın. Bebek yatağını atıp yeni yatağını koymayın.
Eğer çocuğunuzun ruh hali uygun değilse (yeni bir kardeş gelmişse, anaokuluna başlamak üzereyse, tuvalet eğitiminin ortasındaysa, memeden ya da biberondan kesiliyorsa), yatağa geçişi bir süre ertelemekte fayda var.
Küçük bir çocuğun yatağa geçişini anlatan bir öykü kitabı bulun ve bu kitabı birkaç kez okuyun. Zaman zaman öyküyü kişiselleştirin.
Yatak alırken çocuğunuzu yanınızda gezdirmeyin. Dükkán dükkán gezmek küçük çocuğunuzun ruh halini olumlu yönde etkilemez.
Eğer çocuğunuz sık sık yatağınızı ziyaret ediyorsa, ona yatağınızı değil rahatlığınızı teklif edin.
Gece sizin için ağlarsa, yanına gidin, sırtını sıvazlayın ve yatağınıza geri döneceğinizi söyleyin.
Eğer davetsiz olarak yatağınıza geliyorsa onu kendi yatağına geri götürün.
Bu konuda tutarlı olun. Bir gece odasına geri götürürken, başka bir gece yorgunluğunuzu bahane edip götürmüyorsanız, bu durumu kullanacaktır.
Eğer aile yatağındaki birlikteliği özlediğini fark ederseniz, programınıza göre her sabah ya da yalnızca hafta sonları sabah kucaklaşması için çocuğunuzu yatağınıza davet edin.