Karnesi kırık dolu olan çocuğunuza başarının formülünü öğretebilirsiniz. Ona alternatif sunun; "Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin!"
Uzun sömestr tatilinin iki haftasını geride bıraktık. Almanya seyahatim nedeniyle okula başladığı ilk gün Nehir’in yanında olamadığım için dinmeyen vicdan azabımı karne günü sonlandırmak istedim.
Park yeri bulamadığım için okulun etrafında deli danalar gibi üç tur attıktan sonra sınıfa ulaştığımda bütün veliler çoktan gelmişti. Koca kafamı velilerin arasından uzatıp Nehir’e varlığımı hissettirmemle birlikte, kızımın yüzünde güller açtı.
Karnesi güzeldi ama daha yolun başındayız. Zannediyor ki, önündeki okul hayatı, bu yıl olduğu gibi kolay geçecek ve dersleri hep böyle olacak. Olmama ihtimali yüksek. Çünkü acele ediyor, kendine fazla güveniyor, yaptıklarını kontrol etmiyor, hızla bitirmeyi marifet sanıyor, anlamadan okuyor, soruyasoruyla karşılık veriyor...
Başarısızlık için bunlar yeterli sebepler. İki hafta boyunca Nehir’in fren sistemini çalıştırma alıştırmaları yapacağım. Bunun için yararlandığım bir kitap var.
MÜTHİŞ SLOGANLAR VAR
Kişisel gelişim uzmanı Mümin Sekman’ın ’Her Şey Seninle Başlar’ adını taşıyan kitabından öğrendiklerimi uygulayacağım.
İnsanların çoğu yaşadığı hayattan memnun değil ama bunu değiştirmeye dönük güçlü bir çaba içerisinde de değil. Peki, onları durduran ne?
Mümin Sekman, işte bu sorudan yola çıkarak, öğrenilmiş başarısızlığı nasıl başarıya çevireceğinizin formülünü veriyor. Bu tavsiyeleri önce kendiniz öğrenin, sonra çocuğunuza öğretin.
Her birimiz nedense içimizdekini söylemeyi değil, kendi kendimize söylenmeyi öğreniyoruz. Oysa hayatta başarılı olmak için sloganımız şu olmalı:
"Hayatta ya tozu dumana katarsın ya da tozu dumanı yutarsın. Seçim senin!"
Ayrıca çocuğunuz elinden geleni yaptığı ama sonucun değişmediği konusunda ısrarlıysa ona şunu söyleyin:
"Sınırsız sayıda denemeyi göze alabildikten sonra, başaramayacağın şey çok azdır. Denediğin zaman kazanabilir ya da kaybedebilirsin. Ama denemediğinde kesinlikle kaybetmiş olursun."
SEN TAVUK DEĞİLSİN
Mümin Sekman, başarılı olmanın adımlarını şöyle özetliyor; Mevcut hayatınız ne durumda? Yaşadığınız hayat ile yaşamak istediğiniz hayat arasındaki farklar neler? Bu farkları kapatmak için yapılması gerekenleri yapın. İlk adımı atın. Kişisel kurtuluş savaşınızı başlatın.
Başarmanın, kazanmanın nasıl bir şey olduğunu ve beraberinde neler getireceğini çocuğunuza iyi anlatın. Ona şu Kızılderili hikayesini anlatın:
Bir kartalın yumurtası tavuk yumurtalarına karışmış. Yumurtadan çıkan yavru kartal, tavuk olduğunu zannederek onlar gibi yürür, yem yermiş. Bir gün gökte süzülen bir kartal görmüş. Hayranlıkla söylenmiş.
’Ne muhteşem bir kuş! Ne kadar yüksekten uçabiliyor. Keşke ben de onun gibi olabilsem!’
Yanındaki civcivler ona gülmüşler. ’Biz bir tavuğuz, o ise bir kartal. Boşuna hayallere kapılma. Onun gibi yükseklerde uçamazsın.’
Kartal yavrusu çok üzülmüş. Ona bir kartal olduğunu söyleyen çıkmayınca, hayatı boyunca tavuklar arasında bir tavuk olarak yaşamış.
Siz çocuğunuza bir kartal olduğunu hatırlatın.
Her şey seninle başlar
Kişisel gelişim uzmanı Mümin Sekman, başarının öğrenilebilir bir şey olduğunu savunuyor. Anne baba olarak bunu çocuğunuza öğretmek için harekete geçin. Başkaları yapabildiyse, siz, hatta çocuğunuz da yapabilir.
Başarının anlamı
4 yaşındayken başarının anlamı: Altına kaçırmamaktır.
12 yaşındayken başarının anlamı: Kalabalık bir arkadaş grubuna sahip olmaktır.
20 yaşındayken başarının anlamı: Cinsel hayatınızın aktif olmasıdır.
35 yaşındayken başarının anlamı: Zengin olmaktır.
60 yaşındayken başarının anlamı: Cinsel hayatınızın aktif olmasıdır.
70 yaşındayken başarının anlamı: Kalabalık bir arkadaş grubuna sahip olmaktır.
80 yaşındayken başarının anlamı: Altına kaçırmamaktır.
İlk çocuklukta hareketli çocukla yaşamak
(1-3 yaş)
Enerjik çocukla nasıl verimli bir şekilde başa çıkılabilir?Öncelikle unutulmamalıdır ki bu dönemde çocuk anne-babasını memnun etmek ve onlarla ortaklık oluşturmak için isteklidir. Ancak, keşfetme ihtiyacı çok güçlü olduğundan, istediği halde kendini durdurma konusunda yetersizdir. Ebeveynlerin oluşturmaları gereken strateji, kabul edilemez davranışların etrafında kademe kademe kontrol geliştirme şeklinde olmalıdır.
Bunu başarabilmek için öncelikle ne yapması gerektiğini bilmeyen çocuğunuza yaptıkları için öfkelenmemeyi başarmalısınız. Sürekli başınıza dert açtığı yolundaki inanç ya da söylemler, başa çıkmanızı zorlaştırır ve çocuğunuzun kendini kötü hissetmesine neden olur. Çocuğun belli bir hareketini ufak bir açıklama ile durdurmasını söyleyerek çocuğun davranışları ve etkileri arasındaki bağlantıyı öğrenmesine yardımcı olabilirsiniz. Örneğin;
- "Başına bir şey gelmesinden çok korktum. Seni çok seviyorum ve başına bir şey gelmesini istemiyorum."
- "Sana söylediğim bir şeyi yapmamandan hoşlanmıyorum"... "Sana durmanı söylediğimde durmalısın."
Sözcükler genellikle yeterli değildir ve çocuğu durdurmak için kararlı bir hareket yapmanız ve aynı anda neden yaptığınızı kısaca açıklamanız gerekir. İlk çocukluk döneminde çocuklar, ebeveynlerinin sözlerinden çok koruyucu hareketlerinden daha iyi öğrenirler.
Çocuklar dürtülerini deneyimleriyle dengelemek için kararlı ebeveyn duruşuna ihtiyaç duyarlar. Belirsiz bir şekilde söylenen "Bunu yapma" komutu, çocuğa inandırıcı gelmez. Eğer ebeveyn hareketle desteklenmiş net komutlar verebilirse, çocuk bunu ciddiye alır. İtaat için tehdide gerek yoktur, çünkü anne-babanın onayı yeterince etkili bir teşviktir.
Çocukla çekişmeyi en aza indirgerken aynı anda çocuğun ihtiyaçlarını takip etmenin pek çok yolu vardır.
- Evin içinde ve dışında çoğunun enerjisini harcamasını mümkün kılan oyun alanları yaratın.
- Sessiz anların ve kısa sarılmaların tadını çıkartın. Çocuk dinlendiği zaman siz de dinlenmeye çalışın.
- Aktif çocuk, yeniliği arzular. Sizi ve çocuğu sıkılmaktan kurtaracak yeni fikirler bulmaya çalışın. Siz yemek yaparken, ona da salata yapması için malzemeler verebilirsiniz ya da su ve unu karıştırıp ona bu hamurla "ekmek" yapabileceğini söyleyebilirsiniz. Oynamaktan sıkıldığı oyuncaklarını saklayın ve bir hafta sonra tekrar ortaya çıkarın.
- Özel hayatınızda eğlence, yemek ve ev işleri hatta eğer kaldırabilirseniz iş hayatındaki standartlarınızı olabildiği kadar düşürün. Çocuğunuz diğer uğraşlarınıza engel teşkil etmediği dönemde, bu aradaki açığı kapatabilirsiniz.
- Çocuğunuzla olan çekişmelerinizde dikkatli olun, konu saçma bir hal alırsa geri çekilmekten korkmayın. Ne de olsa çatışma ve geri çekilme ortaklığın bir parçasıdır. Çekişmenin ortasında kendinize sorun: Bunun amacı ne? Bu soruya cevabınız "doğru bir şey yapıyorum" ise, bu kararınızdan dönmeyin. Eğer soruya cevabınız "uyumlu olmaya çalışıyorum" ise bundan vazgeçmeye çalışın.
Ara sıra geri çekilmeniz alışkanlık haline gelmediğinde, çocuğunuzu şımartmaz. Tam tersine, çocuğunuza anlatmak istediği konuyu dile getirmesi için gereken güvene sahip olabilmeyi öğretirsiniz. Ayrıca ilerdeki daha ciddi savaşımlarınız için, enerjinizi boşa harcamamış olursunuz.
Çocuğunuzda iç gerginlikleri azaltmak için yani oyun dilini kullanın.