Kızımın uzun hayat yolculuğu başladı

Nehir, üç yıllık anaokulu serüvenini noktaladı. Kızım, Atatürk Kültür Merkezi’nin sahnesinde beyaz bir kelebek gibi bale yaparken, kendisini bekleyen uzun hayat yolculuğundan bihaber, çok mutluydu.

Üç aydır hummalı bir şekilde süren provalar nihayet bitti. Kızım, 285 arkadaşıyla birlikte yıl sonu gösterisinde AKM sahnesinde şarkı söyledi, dans etti.

Kızların saçları sıkı topuz yapılmıştı. (Sevgili kuaför arkadaş, bir çocuğun saçı o kadar sıkılır mı? Gece eve dönüşümüzde tokaları, firketeleri ve lastiği çıkarınca kızım dakikalarca ağladı. Alacağınız olsun!) Erkeklerin saçları ise jöleliydi. Hepsi beyazlar giymişti. 285 çocuk arasında kızımı bulmak, sahnedeki yerini tespit etmek için en az yarım saat gözlerim fır döndü.

3 yaşından beri bale yapan kızım, 150’ye yakın kız arkadaşıyla sahnedeydi. Kuzguna yavrusu güzel görülürmüş misali, bence hepsinin içinde baleye en yakışan benim kızımdı. O zarafet, o ellerini kaldırış, başını bir kuğu gibi dik tutuş hiç kimsede yoktu. (Diğer veliler lütfen beni taşlamayın. Bu çok özel bir gün ve yazma özgürlüğüm varken gönlümce sallamak istiyorum.) Koroda Nehir’in performansına da diyecek yoktu!

Sürpriz yaptılar

Bilfen Okulları yöneticileri büyük sürprizi en sona saklamıştı. Ferhat Göçer velileri mest etti. Çökertme türküsüyle finali yapan Ferhat Göçer’e çocuklar eşlik etti.

Çocukların sahnede yer almasından itibaren her anne-babanın yüzündeki ifadeyi sözlerle anlatmak mümkün değil. Sanki her bir çocuk Nobel kazanmış ve sahneye çıkmış gibi ağızlardan ‘aslan oğlum, prenses kızım, ay parçam’ sözleri dökülüyordu.

O akşam şunu fark ettim. Çocuklar gerçekten dünyamızın merkezindeler. AKM’yi dolduranlar, dışarıdaki hayattan tamamen kopmuşlardı. Dünyanın merkezi sahneydi. Özellikle belli bir yaşın üzerindeki anne babalarda heyecan fazlaydı.

Hayal kurdum

Nehir, yarın akşam da kep giyme ve karne töreniyle anaokulu serüvenini sahnede noktalayacak. Üç yıl boyunca kızıma emek veren, başını kendi evladıymış gibi okşayan, okulu sevmesine, okuluna koşarak gitmesine neden olan, o sevgiyi hissettiren, paranoyak bir anne olarak benim bile gözümün arkada kalmamasını sağlayan Acıbadem Bilfen Anaokulu’nun yöneticilerine, öğretmenlerine, personeline yürekten teşekkür ederim. Çünkü en az benim kadar kızımın üzerinde emekleri var.

Yarın akşam kep törenimiz var. Nehir, arkadaşlarıyla birlikte kepini havaya fırlatacak. Bu görüntüyü hayal ettiğimde birden gözümde başka bir görüntü daha canlandı. Kızımı Boğaziçi Üniversitesi’nin birincilik kürsüsünde görür gibi oldum. Nehir’in mutluğunu hiçe saydığımı iddia eden bazı okurlarım hemen celallenmesinler.

Akademik başarıyı, mutluluğun önünde tutan hain annelerden olmadığıma sizi inandırmak için ‘kızım, sınıflarda kalırsın, hiç takdirname yüzü görmeyesin, karnen kırıklarla dolu olur inşallah’ mı diyeyim? Kusura bakmayın ama asıl bunu isteyen haindir. Gelin ortasını bulalım; Ben başarı beklentimi biraz aşağılara çekeyim, siz de beni ‘hain annelik’ kategorisinden silin. Anlaştık değil mi?

Karne gününü bir kabusa dönüştürmeyin

Bugün 13 milyona yakın öğrenci karne alıyor. Devamsızlığı olan, çalışmayan, notlarından emin olmayan çocuk için karne günü kabusa dönüyor.

Eğer çocuğunuzun kapasitesi vasat, sizin beklentiniz çok yüksekse sorun yaşayabilirsiniz. Ona kızmayın.

Uzmanlara göre özellikle 13 - 19 yaş gurubundaki öğrencilerde okul başarısızlığı, yalnızlık, arkadaş ilişkilerinde başarılı olamama, küçük düşme gibi sebepler, depresyon, manik depresif ve şizofreni gibi pek çok ruhsal hastalığın tetikleyicisi olabiliyor. Aman dikkat!

Çocuğunuz kötü karne getirse bile ilgi ve sevginizi eksik etmeyin. Dayak, ceza, şiddet, tehdit kesinlikle kabul edilemez davranışlar. Ancak, çocuğunuzu bazı haklardan mahrum edilebilirsiniz.

Artık şunu iyi anlayın. Dünya karneden ibaret değil. Çocuğunuzun sağlıklı ve mutlu olması her şeyden daha önemlidir.

Türkiye’nin çocuk ve çevre sağlığı eylem planı hazır

Sağlık Bakanlığı, Ulusal Çocuk Çevre Sağlığı Eylem Planı çalışmasını tamamladı. Eylem Planı’nda, çocukların temiz havası olan çevrelerde bulunmasını sağlayarak iç ve dış ortam hava kirliliğine bağlı hastalıkların azaltılması; gebelik, çocukluk ve ergenlik dönemde maruz kalınan tehlikeli kimyasallar, gürültü ve olumsuz çalışma koşullarından kaynaklanan sakatlık ve hastalıkların azaltılması amaçlanıyor. Eylem Planında, şu hedeflere yer veriliyor:

Bütün çocuklara yeterli ve sağlıklı suyun sağlanması.

Çocukların yararlandığı su kaynaklarının sistemli, düzenli olarak izlenmesi.

Riskli bölgelerde kullanılan sularla ilgili araştırmaların yapılması.

Çocukların yararlandığı sularda temel ve gerekli minerallerin bulunması.

Evde gıda hijyeninin sağlanması.

Çocukların açıkta satılan yiyecekleri yemelerinin engellenmesi.

El yıkama alışkanlığı kazandırılması.

Çocuklara sudan yararlanılarak yapılan temel hijyenik alışkanlıklarının kazandırılması.

Yeterli çocuk parkının ve çocuk oyun alanının sağlık ve güvenlikle sağlanması.

Çocuk park ve oyun alanlarının evcil hayvanlarca kirletilmesinin önlenmesi.

Çocukların okul ve trafik kazalarından korunması.

Oyuncakların uygun maddelerden yapılması.

Çocukların kapalı ortamlarda elektromanyetik alan etkileniminde kalmalarının önlenmesi.

Çocukların internet kafelerde kapalı ortam kirliliği altında kalmalarının önlenmesi.

Oyuncakların yaş grubuna uygun olmasının sağlanması. n ANKARA

NOT

Öss adayları Tempo alın

ÖSS’ye girecek adaylar 15 Haziran Çarşamba günü Tempo dergisi alın. Tempo, iki hocanın geliştirdiği, aspirin gibi işe yarar bir teknikle yoruma dayalı Türkçe, coğrafya ve felsefe sorularında doğru yanıtı bulmanın formülünü sunuyor. Sınava girmeden önce bu haberi ve tekniği dikkatlice okuyun, uygulayın, işe yarayacaktır.
Yazarın Tüm Yazıları