Kendi masalını kendin yaz

Aynı hikáyeyi 50’nci kez anlatmaktan bıktıysanız, kendi hikáyenizi kendiniz yazın. Çocuğunuzla birlikte hayal ettiğiniz bir dünya yaratıp, onun yaratıcılığını ve hayal dünyasını da harekete geçirin.

Zaman zaman aynı hikayeyi anlatmaktan, Külkedisi masalına 77’nci kez kuş kondurmaktan bıktığım oluyor. Aynı öyküyü kelimesi kelimesine tekrar etmek ne kadar korkunç bir şeydir, bilemezsiniz.

Biraz hayal gücümüzü harekete geçirmek, biraz da beyin tembelliğinden kurtulmak için kızımı da ortak ettiğim bir hayal oyunu oynarım. Nehir attığım oltaya hemen takılır. Nehir’e gözlerini kapamasını söylerim ve başlarım anlatmaya;

‘Deniz kenarında kumların üzerinde kale yapıyoruz. Ne eğlenceli değil mi?’

Farkındaysanız, Nehir’i oyunun içine direkt çeken cümleyi en başta söyledim.

Nehir artık anlattıklarımın hepsini dinlemek ve kafasında canlandırmak zorunda kalacak. ‘O kadar büyük kaleler yapıyoruz ki, etraftaki çocuklar meraklanıp, bizi izliyorlar. Güneş tepemizde. Güneşin sıcaklığını hissedebiliyor musunuz?’

‘Evet, anne çok sıcak.’ ‘Tamam öyleyse, şapkanı ıslatıp kafana tak.’ ‘Taktım anne’. ‘Aferin kızım. Bu oyuna Nehir bayılıyor. Hiç bitmesin istiyor. Otele dönüyoruz, duşumuzu alıyoruz, akşam yemeğine iniyoruz, dans ediyoruz, uyuyup, yeniden kumdan kaleler yapıyoruz.

Sürekli müdahale ediyor

Bazen oyunu tam tersine çeviriyorum. Ben gözlerimi kapatıyorum, Nehir beni başka diyarlara götürüyor.

Benim çocuğum, canım kanım ama Nehir bazen çok sinir bozucu oluyor. Yıllardır anlattığımız masallar Hollywood’da ete kemiğe bürününce, bu durum omuzlarıma ünlü yönetmenlerden bir adım daha öne geçme sorumluluğunu yüklüyor.

Külkedisi Sinderella, Pamuk Prenses ya da Yedi Cüceler filmini seyrettikten sonra aynı ayrıntıları tek tek anlatmamı bekliyor.

Masala sürekli müdahale edilince de bu işin keyfi kalmıyor. ‘Külkedisinin faresinin adını yanlış söylüyorsun. Üvey annesi Pamuk Prensesi önce zehirli saç tarağıyla öldürmek istedi.’

Offf be çocuğum, anlattıklarıma biraz göz yumsan olmaz mı? Senin dikkat ettiğin ayrıntılara ben dikkat etmiyorum. Hem sen böyle sürekli anlattıklarıma müdahale edersen nasıl uyuyacaksın? Kapat gözlerini, ne anlatıyorsam kabullen.

Yakın arkadaşı Necus

Kısacası ben uyuma saatlerinde biraz salak, biraz dikkatsiz, biraz göz yuman bir çocuk istiyorum. Nerdeee? Fırsatını bulsa, yanlış anlattım diye gözümü oyacak. Ayrıca 6 yıldır aynı şeyleri oku, aynı şeyleri anlat, ben de bıktım. Bir an önce okuma-yazma öğrenip, kendi masalını kendi okusa keşke.

Oyun kurmada çocukların üstüne kimseyi tanımam. Minicik bir peluş aslanı ormanlar kralı yaparlar, yerde bulduğu küçücük bir kağıt parçasıyla bir gemiyi okyanuslardaki renk renk balıklarla birlikte yüzdürürler.

Bunu gerçek gibi algılayıp, oyuna dökmeye ancak bir çocuk başarabilir. Çünkü çocukların elinde hayal gücü denen kuvvetli bir silah var. Hayal gücü onların en doğal yanlarından biri. Onlar bu doğal yeteneklerini her ortamda ve şartta kolayca ortaya çıkarıp kullanıyorlar.

Zaman zaman benim de bu oyunlara eşlik etmemi istediğinde ‘hayır’ dememeye çalışırım. Yaşantısının ilerleyen yıllarında hayal gücünden yoksun bir birey olmasını engellemek istemem.

Bazen işi şımarıklığa dökerim. İşte o zaman kızımdan sıkı bir zılgıt yerim doğru düzgün oyun oynamam için. Oyun oynarken hiç ‘Aman dikkat et, ev dağılmasın. Kağıtları, boyaları etrafa saçma’ demem. Çocuk bu; oynayacak, dağıtacak, sonra beraber toplayacağız.

Bu oyunları oynarken sıkılmayın. Hem çocukluğunuza dönmek için bundan daha iyi bahane olur mu?

Hayal gücü için ne yapabilirsiniz

Çocuğunuzla oyun oynarken oyunu onun yönlendirmesine izin verin.

Oyun içinde sık sık sorular sorup, neden niçin diyerek oyunu bölerseniz tüm büyü bozulur.

Çocukların hayal gücünü desteklemek çok önemlidir çünkü bu sayede yaratıcılığın temellerini atmış olursunuz.

Çocukları yaratıcılık sürecinde serbest bırakın.

2-3 yaşlarındaki çocuklar büyük kağıtlara resim yapmayı severler. Odasının tüm duvarlarını gazete ya da paket kağıtları ile kaplayabilirsiniz.

Sizin ‘etrafı kirlettiğini’ düşündüğünüz şeyler, çocuğunuzun yaratıcılığını arttırır.

Her zaman somut ürünler ortaya çıkarmasını beklemeyin. O keyif aldığı şeyi yapsın hatta sizde ona eşlik edin.

Oyuna siz de katılın

Yaşamın getirdiği stresi atmanın yolunu arıyorsanız, çocuğunuzun oynadığı oyunlara dahil olmaya çalışın. Yarım saatte ne stres ne yorgunluğunuz kalır. Oyun oynayacaksanız çocukların koyduğu kurallara göre oynayın ki, tadı çıksın.
Yazarın Tüm Yazıları