Cezalandırma yöntemleri

Siz yoksa hálá anne babanızın cezalandırma yöntemini mi kullanıyorsunuz? Şaka bir yana çocuklara ceza verilmesi çok tartışılan konuların başında geliyor. Çocukları cezalandırırken biraz da insaflı olmak lazım.

Geçen hafta Nehir babasını, babası da onu aramadı. Her ikisi de birbirinden telefon beklediği için top ortada kaldı. Cumartesi sabah kahvaltısından sonra neşe içinde telefona sarılan kızım, babasına "Öğleden sonra buluşalım mı?" teklifini yaptı. O dakikaya kadar öyle keyifliydi ki, babasıyla birlikte geçireceği hafta sonu keyfine keyif katacaktı. Ama duyduğu her söz, yüzünün asılmasına neden oldu, sadece "hı hı" diyebildi.

Telefonu kapattığında gözlerinden sicim gibi yaşlar boşaldı. Ne olduğunu sormaya cesaret bile edemedim. Beş dakika sonra babasının "Beni bu hafta içi hiç aramadığın için seni cezalandırıyorum, seninle görüşmeyeceğim" dediğini söyledi. O anda babası yanımda olsa ne yapardım bilmiyorum.

"Neden yanıt vermedin?" diye sorarak, telefonu yeniden ona uzattım. Numaraları çevirdi. Gözyaşları içinde babasına "Beni çok kırdın, kalbimi çok kırdın" diyebildi. Konuşmasını daha uzatmadı. Sonra da "Bıktım artık, yeter" diye isyan etti. 7 yaşındaki bir çocuğun nasıl isyan edebildiğini görmüş oldum.

Pazar günü 23 Nisan’dı. Piyale sponsorluğunda Hilton ParkSA’da düzenlenen ’Kurabiye Kursu’na gittik. Nehir, otelin executive şefi, Piyale’nin lezzet danışmanı Eyüp Kemal Sevinç’le çilek aromalı kurabiyeler yaptı. Yaşıtı çocuklarla sihirbaz gösterisi izledi, önceki gün babasıyla yaşadığı tatsız olayı unuttu.

Özür diledi

Biz büyükler daha mı kinciyiz neyiz, ama ben bir gün öncesini unutamadım. Eve döndüğümüzde annem, babasının Nehir’i aradığını söyledi. Nehir hiç tepki vermedi. Dijital santraller sayesinde artık arayan numarayı görme şansınız oluyor. Sesini duymak istemediğiniz kişi olursa, telefonu açmayabiliyorsunuz.

Pazar öğleden sonra babası üç kez daha Nehir’i aradı. Ama ben hiçbirinde telefonu açmadım. Nehir, neden açmadığımı sorduğunda da "İşyerinden hoşlanmadığım bir arkadaşımın aradığını, şu anda konuşmak istemediğimi" söyleyerek geçiştirdim. Babasının kızına ne yaptığını bilmesini istedim.

Popstar jürisiyle röportaj için dışarı çıkınca evdeki kontrolü kaybettim. Bana kalsa, o telefonu bir hafta boyunca hiç açmazdım. Cezalandırmanın ne olduğunu gösterirdim. Ama olmadı. Eve döndüğümde Nehir, babasının kendisinden özür dilediğini, çok üzüldüğünü söylediğini anlattı. Bir gün önce kendisini çok üzen bu olayı unutmuştu. Çocukların kin tutmadığını gördüm. Ama benim kızgınlığım hálá geçmedi.

Babası, görüşmeyerek Nehir’i cezalandırdı. Sonunda o da yaptığının yanlış olduğunun farkına vardı ama iş işten geçti. Bu tür manevi ceza yöntemine şiddetle karşıyım. Zaten günlük akıp giden hayat içerisinde anne babalar farkında olmadan çocuklarını cezalandırıyor. 6 aylık bir çocuğa kaş çatılması bile bir cezalandırma şekli.

Ödül ve ceza sistemi, uzmanların en çok kafa yorduğu konulardan biri. Çünkü anne babanın yersiz ve aşırı tepki ortaya koyması veya tutarsız bir şekilde cezalandırması çocukta yeni davranış sorunlarının ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Devamlı kontrol edilmeye çalışılan ve bu kontrol havası içerisinde gerginliğe itilen çocuklarda psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor.

Bu yüzden bebekken dahi anne babanın çocuğa uyguladığı cezalandırma şekli büyük önem taşıyor. Cezalandırmalar, çocuğun kişilik gelişiminde, sosyal gelişiminde ciddi izler bırakıyor. Uzmanları endişelendiren önemli noktalardan biri de ceza konusunda anne babaların bilinçsiz uygulamalarda bulunması. Anne-babalar kaş yapayım derken göz çıkarıyor.

Güven sarsmayın Anne babalar, kesinlikle yapamayacağı cezalandırma yöntemini çocuğa söylememeli, ancak cezalandırmayı yapmak istemedikleri veya yapamadıkları zamanda hafifletici sebepler ile affetmeli.

Neden az ceza verilmeli

Ceza, çocuğun iç dünyasında ezilmişlik duygusu oluşturabilir. Çocuk, kendisini cezalandıranı cezalandırmak isteyebilir.

Ceza, hırs doğurup bir başka kötü davranışın tetikleyicisi olabilir.

İstediği bir davranışı ceza korkusu ile sergileyemeyen çocuk, iç dünyasındaki istek ile dış dünyadaki ceza arasında sıkışıp kalabilir. Bu ise çocuğun samimi olamamasına sebebiyet verir.

Ceza, küçük yaşta ’öfke ve nefret’ duygularına sebep olabilir.

Cezalandırmada doğru aşama ve yöntemler

á Çocukların ilk yaptığı hata eğer çok büyük değilse, anne baba uyarı şeklinde müdahalede bulunmalı. Bu müdahale, yeri geldiğinde anlık bir kaş çatılması şeklinde de olabilir.

á Yapılan hatanın şiddeti artmış ise veya tekrarlanan hatalar ise çocuk ile yaşına uygun bir şekilde konuşulmalı.

á Hatanın büyüklüğü ne olursa olsun, anne baba çocuğu ile sevgi ve ılımlı bir ortam oluşturmalı, çocuğa yönelik aşırı tepki ve yargılamadan kaçınmalı.

á Hatalı davranışın tekrarı halinde ne türlü cezaları alabileceği söylenmeli.

á Cezalandırma ikazlarına rağmen devam eden yanlışlarda anne babanın ısrar ile bahsettiği cezayı uygulaması gerekir.

á Anne babalar, kesinlikle yapamayacağı cezalandırma yöntemini çocuğa söylememeli, ancak cezalandırmayı yapmak istemedikleri veya yapamadıkları zamanda hafifletici sebepler ile affetmeli.

á Uzmanların önerdiği cezalandırma yöntemi, çocuğun sevdiği şeylerden mahrum edilmesi şeklindedir.

á Fiziksel cezaların çocuklara uygulanması son derece sakıncalıdır. Bu durum çocukların anne baba ile ilişkisini zedeler, ortamı daha gergin hale getirir.

á Erken yatma, odasında yalnız olarak iki-üç dakika bekletmek, parka götürmemek gibi basit cezalandırma tekniklerinin kullanılması uygun olur.

á Tüm önlemlere rağmen sıkıntı devam ediyorsa bir uzmana başvurmak gerekir. Çünkü bu durumlara davranış bozukluğu, karşı gelme bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite durumu, çocukluk çağı depresyonları, uyum güçlükleri gibi sorunlar eşlik ediyor olabilir.
Yazarın Tüm Yazıları