Ebru Şallı ‘Kocam, oğlumdan önce gelir’ diye açıklayınca ünlü annelerin tepkisiyle karşılaştı.
Ünlü anneler, ünlü mankeni ‘daha iyi anne’ olmaya davet etti. Ebru Şallı’ya kızanlara soruyorum, siz ne kadar annesiniz? Anneliği ölçmenin bir yolu varsa, bana da öğretin.
İki hafta önce Kelebek’te Sema Denker’in ünlü manken Ebru Şallı ile yaptığı röportaj enteresandı. Ebru Şallı, o röportajında şunları söylemişti; ‘Harun’a hálá deliler gibi aşığım. Beren benim bebeğim, her şeyim, onu çok seviyorum ama Harun benim için oğlumdan daha önce gelir. Bunu da bir anne olarak tüm içtenliğimle söylüyorum. Bir annenin bunu söylemesi herhalde yürek ister. Benim için Harun çocuğumdan önce geliyor!’
Ebru Şallı’nın bu sözlerine ünlü anneler tepki gösterdi. Kimine göre Ebru Şallı, bir anne olarak talihsiz bir açıklama yapmıştı, kimine göre bir anne için önce çocuğu gelmeliydi. Bu ünlü anneye neden kızdıklarını anlamış değilim.
Sonuçta, Ebru Şallı anneliği bu şekilde algılıyor, yaşıyor ve bundan da tatmin oluyor. Kime ne? Ayrıca anneliğin bir ölçü birimi var mı? Uzunluğu ölçülüp, ağırlığı tartılabiliyor mu?
Ebru Şallı, bugün sürpriz, şaşırtıcı bir açıklama yapmadı ki!
Hamileliği sırasında formu bozulmasın diye yemek yemedi. O dönem ünlü mankeni bebeğini yeterince besleyememekle suçlayanlar olmuştu. Şallı, kendisini eleştirenlere ‘Sekiz ayda tam 240 kilo kivi yedim. Hatta bebeğime o kadar iyi baktım ki bebek gelişimini çabuk tamamladığı için sekiz aylıkken doğuverdi’ yanıtını vermişti. Hastaneden çıktığında ise sadece ve sadece iki kilo fazlası vardı.
GECELERİ UYANMIYOR
Ebru Şallı, oğluna olan bağlılığını ve sevgisini göstermek için oğlunu 7 ay sütüyle beslediğini söylüyor. Hatırladığım kadarıyla, doğumdan hemen sonra kocasıyla birlikte gece gezmelerine çıkmıştı. Magazin muhabiri arkadaşlar, Ebru Şallı’ya oğluyla arasının nasıl olduğunu, çocuk bakımının altından kalkıp kalkamadığını sorduklarında ‘Akşamları yatmadan önce sütümü makine yardımıyla sağıp biberonu evdeki kadına veriyorum. Sonra da bebeğin bakıcısı, küçük Beren her ağladığında fırlayıp bu biberonla karnını doyuruyor. Böylece bizim uykumuz bölünmüyor. Evdeki kadın izinli olduğu günlerde Harun’la birlikte bebeğimizin altını değiştiriyor, hatta beraberce banyosunu bile yaptırıyoruz’ demişti.
Tamam, Ebru Şallı’nın söylediklerini ve yaptıklarını alt alta koyduğunuzda size komik ve eğlenceli gelebilir. Ama o kadar. Komik ve eğlenceli...
Ben, ‘çocuğundan önce kocasının’ geldiğini söyleyen Ebru Şallı’yı eleştiren ünlü annelere katılmıyorum. Çünkü, Ebru Şallı, annelikten ne anladığını, kendisi için ne ifade ettiğini, hamileliğinin ilk günlerinden itibaren açıkça ortaya koydu. Bundan da sapmadı. Bebeğinin beslenmesi için her şeyi yemek yerine formunu ön planda tuttu. Yani kocasından da önce, kendisi çocuğundan önce geliyordu. Geceleri uykusunu bölmedi. Bunları da açık yüreklilikle anlattı.
Ebru Şallı’ya kızanlar önce etraflarındaki annelere ya da kendilerine dönüp bir baksınlar. Herhangi bir nedenden (başka bir erkek, kariyer, daha refah bir yaşam v.s.) dolayı çocuklarını terk eden bir anne, Ebru Şallı’dan daha mı anne? Ya da hiçbir sağlık sorunu olmadığı halde, sadece maddi imkansızlıkları öne sürüp çocuklarını yurtlara bırakan annelerin durumuna ne ad vermeli? Kusura bakmayın ama annelik ne zamandan beri kiloya vurulur, boyu ölçülür hale geldi?
KİM ALİYE’Cİ
Bir yılı aşkın süredir, herkes Aliye dizisini nefesini tutarak izliyor. Çocuğundan ayrılan her anneye artık ‘Aliye’ deniyor. Aliye, kadınlar arasında bir simge oldu. Son dönemde sanat camiasında bir çok kişi ‘Ben de Aliye’yim’ diye ortaya çıktı. Artık nereye dönsem bir Aliye’ye çarpıyorum. Çocuğundan ayrılan bu kadınların neden, kendilerine ‘Aliye’ denmesine tepki göstermediklerini anlamıyorum. Benim ölçülerime göre de Aliye iyi ve yeterli bir anne değil.
Senin iki çocuğun elinden alınacak, aynı şehirde yaşadıklarını bileceksin, onları bulmak, bağrına basmak, hem kendi hem çocuklarının acısını dindirmek yerine depresyona girmeyi tercih edeceksin...
Yok ya... O kadar uzun boylu değil. Ben Aliye’nin yerinde olacağım, o adamın iki ciğerini yerinden söker, çocuklarımı alırım. Görüldüğü gibi anneliğin bir ölçüsü yok. Kimin kime göre daha anne olduğuna karar vermek zor.
Bu kararı en doğru verecek olanlar, etrafımızdaki insanlar olamaz. Ne zaman, çocuğunuz, iki elinizi avucunun içine alıp, gözlerinizin içine bakarak ‘Canım annem, sen benim her şeyimsin. Sen iyi bir annesin’ der, işte o zaman anneliğiniz tavan yapmış demektir.
Annelikleri tartışılır
Ebru Şallı, oğlundan önce kocasının geldiğini söyledi. Aliye ise çocuklarını aramak yerine depresyona girdi. Şimdi sizce hangisi ‘daha anne?’. Bu konudaki yorumlarınızı bekliyorum.
Bu yılbaşında bir çocuğa hediye verin
Kalyon Hotel, bu yılbaşının, Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Bolluca Çocuk Köyü’ndeki 0-18 yaş arasındaki çocuklar için özel olması için desteğinizi bekliyor. Otelin lobisinde yılbaşı ağacının kurulmasıyla başlayan hediye kampanyası 25 Aralık’a kadar sürecek. Ağacın altında toplanan hediyeler, 26 Aralık günü küçük dostlar için düzenlenecek yeni yıl partisinde sahiplerine ulaşacak. İsteyen, partiye katılıp, çocukların sevinçlerini paylaşabilecek.
Ev hanımları da İngilizce öğreniyor
Yurtdışına çıktığında rahat alışveriş yapmak, yabancı TV kanallarındaki programları anlayabilmek, İngilizce eğitim alan çocuğuna yardımcı olmak ya da iş arayışı döneminde İngilizce dil bilgisi eksiğini ortadan kaldırmak isteyen ev hanımları, 5 ay gibi kısa bir süre içinde ‘elementary’ seviyesinden ‘upper-intermediate’ seviye sonuna kadar İngilizce öğrenebiliyor.
NLP Değişim tarafından verilen bu İngilizce eğitimleri, ev hanımlarından yoğun ilgi gördüğü için, program kapsamında Ocak 2006’da yeni bir sınıf daha açılıyor. NLP Değişim Kurucu Başkanı Tamer Dövücü tarafından geliştirilen ve bugün yalnızca Yeditepe Üniversitesi Acıbadem İSTEK Vakfı tesislerinde uygulanan yöntemin başarısı, bireylerin yabancı dil öğrenme konusundaki engellerini ortadan kaldırmasında.