Ve şimdi “Seçim Otobüsü” zamanı

Haberin Devamı

Adaylar belli oldu; Şimdi “Seçim otobüsü” zamanı! Başka bir şeydir “Seçim Otobüsü”. Bir sevda, bir fenomen, bir ideal, bir müsabaka, bir takıntı, bir gösteri, bir gösterge... Hani “Çeşme’de yazlığı olmak” var ya; veya “Alaçatı sokaklarında sıkışmak”, nefes alamamak. “Mavişehir’de oturmak” ya da... Hani İzmirli’nin “sosyal statü saydığı kutsallar” var ya; Onlar gibi bir şey yani!

Hani, miting için Genel Başkan’ın üstünde konuşacağı otobüs. Hani, onu havaalanından alıp getiriyorlar ya? Müzikli otobüs var ya, “gürültü kirliliği” abidesi otobüs... O işte!

İşte o otobüs, bazı partililerin her şeyidir. Adeta yaşama sebebi...
O otobüste olmak “bir ayrıcalık, bir taltif, bir kayırılma”;
“seçilmişlik ve tercih edilmişlik parantezi”nde, “sen bizdensin...” demektir.
Bazen “sus payı”, bazen “pantolon yerine gömlek verelim” çıkarımına açık bulunsa da,
partide eskiysen “vefa nişanesi”, yeniysen “parlak istikbal göstergesi”dir.
Okumuşsan, “kurmay takımından sayılmak”,
ümmi isen, “halktan biri olarak ötekleştirilmemek” anlamına gelir.
O otobüste, Genel Başkan’la yan yana çekilmiş bir fotoğraf, dünyalara değer.
Ben diyeyim, “Legion d’honneur”, sen de, “İstiklâl Madalyası...”
Kimine göre “Nobel”, kimine göre “Oscar”dır hatta.
Oysa bütün memleket, şehir şehir, sokak sokak dolaşıldığından,
Partili için “unutulmaz” olan,
Genel Başkan için, “hatırlanmaya bile değmez...” hükmündedir mecburen.
Otobüsün üstündekiler için “cakalanma”,
yanında yürüyenler için “sürtünme”,
yakınına kadar gelebilenler için ise, “ikramlardan sebeplenme” fırsatıdır.
Bazı partililer, bu otobüslere “hep binerler”; bazısı ise “hiç binemez”.

Haberin Devamı

Vesileyle, “Mor Menekşe Partisi Müzikali”nde, “Seçim Otobüsü”ne hiç binemeyen ve hep atlatılan “kronik-taraftar” partilinin, tatlı sert bir şekilde dolaşarak söylediği ve “nakaratlarda, parmağıyla çevredeki –otobüse hep binen- partilileri gösterdiği” şarkıyı hatırlatmak geldi içimden:

“Başkanım bu çok önemli / yoksa etmem hiç şikaâyet
Gururuma dokunuyor/ ve içerliyorum gayet
Benim de kendime göre / bir muhitim var nihayet
Vallahi burama geldi / ben binmezsem kim binecek ?
Eksiğim yok ki fazlam var / ben binecem o inecek...” (Nakarat)
Ben yıllardır bekliyorum / bunca zaman binemedim
Günlerce hazırlandım da / mahalleme dönemedim
Her mitingde mahcup oldum / şöyle böbürlenemedim (Nakarat)
Eğer icap ediyorsa / otobüse kat çıksınlar
Sıkışmak gerekiyorsa / kemerlerini sıksınlar
Her deliğe girsin biri / beni bir yere tıksınlar (Nakarat)
Ev sahibine yer yok mu?/ kimin gözüne batarım ?
Boyum kısa göbeğim yok / hem daha az yer tutarım
Nefes almam sesim çıkmaz / ayakta bile giderim (Nakarat)
Tam tekmil hazırlanırım / yama, yırtık, söküğüm yok
Şapka, bayrak, kaşkol, rozet / yakışırım malzemem çok
Kumanya dahi istemem / çişim gelmez ve karnım tok...” (Nakarat)

Yazarın Tüm Yazıları