Juri ve Facto Kardeşler

Hayır, İzmirli değiller!
Bu iki kardeşten, en son geçenlerde değerli Ege Cansen bahsetmişti köşesinde.
Evrensel Hukukun “Roma kökenli” sabitleridir bunlar...
Bunlar birbirine benzemez; zaten pek geçinemezler de...

“De Juri”, (hukukî olarak) bildiğiniz “kitabına uygun” demektir,
“De Facto” (fiilî olarak) ise “emrivâki” bir nev’i...
Bazen, emrivâkiyi kitabına uydurmak için kanun çıkartılır.
Bazen de kanuna rağmen, emrivâki taraftar bulur.
Vaziyet bundan ibarettir ama İleri demokrasiler;
emrivâkiler ile kitabına uydurulmuş hallerin “sidik yarışı” değildir.

Biz çocukken “Andımız” yasak değildi hamdolsun; bizim kuşağı kötüye alıştırdılar yani.
İnsan gördüğünden kolay dönemiyor. Kazanılmış hak, caba...
Demem odur ki; göğsümü gere gere,
nerede ve ne zaman söyleyeceğim hakkında
bugüne kadar kimseden izin almadım.
“...Divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda”,
“Türküm... Hattâ, ne mutlu Türküm...” demek için,
bundan sonra da kimseden izin alacak değilim! İlânen duyurulur...

Seçim tarihi yaklaşıp da takvim kısalmaya başlayınca, türlü çeşitli başkanlıklara tâlip olan “aday adayları”nın da gündemdeki ağırlığı artıyor. Hergün konuşup haberleştiklerimiz var aralarında; mail alışverişi yaptıklarımız... Yolda karşılaştıklarımız var içlerinde; selam gönderenler, selam yolladıklarımız. Dertleştiklerimiz var. Mevcut aklımızla birlikte fikrettiklerimiz... Onların merak ettiklerine henüz yanıt bulamadıklarımız var. Sorduklarının, danıştıklarının ucundan tutmaya çalışıp da hiç cevap alamadıklarımız. Memleket saat ayarı gibi vaktinde geleni var; gecikenler de elbet... Unutan var, hatırlamayan var, görmezden gelen var, duymazdan gelen var... Siyasî arenamızda ciddi bir başkan enflasyonu vardır. Bazen, “metrekareye kaç başkan düşüyor?” diye hayret edersiniz. Madem ki partiler “start verdi” (?!) Ben de bir tarihte yazdığım “Mor Menekşe Partisi Müzikali”nin şarkılarına başlayayım. Bugün, “Başkanların Şarkısı...”

Soldan sağa saydım epeyce fazla
Doğru kumaş bulup yetinsek azla
Çürükleri ayır hesabı düzle
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Atanmışı, seçilmişi, ölmüşü
İteklenmiş, kucağında bulmuşu
Seçildikten sonra aşka gelmişi
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Çalışan var, boşta gezen, emekli...
Şortlu, kasket, pantolonlu, etekli,
Nasırlısı, basur, migren, sümüklü
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Kim kimin sırtını ödünç kaşıyor?
Kimler cami duvarına işiyor?
Kaç tanesi öldü, kaçı yaşıyor?
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Hiç kimseye sorulmamış mazisi
Kaşarlanmışı ve yanında tazesi
Çoğu bayatlamış küflü bazısı
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Anlaşıldı herkes koltuk peşinde,
Başkan olsam diye görür düşünde
Düzen bozuk kurulmuş en başında
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Çay içip pinekler üretmez fikir
Sırtını dayamış işleri tıkır
Bir kaç ağzı laf yapan var çok şükür
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Başkan oldun başın göğe erdi mi?
Tutuşmuş paçamız onun derdi mi?
Birikmiş aidatını verdi mi?
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Şişko, sıska, uzun, kısa, saçlı, kel
Kambur, göbek, kalın ense, ince bel
Gel vatandaş her çeşit var sen da gel
Metrekareye kaç başkan düşüyor?
Yırtık sökük tamir edip dikelim
Gerekirse gemileri yakalım
Son kullanma tarihine bakalım
Metrekareye kaç başkan düşüyor?