“Emniyet Şeridi”nde “Kamu Görevi…”

“…Ramazan Bayramı tatili dolayısıyla, tatil öncesinde ve bayram boyunca,
vatandaşların huzur ve güven içerisinde seyahat edebilmelerini sağlamak amacıyla,
şehir merkezlerinde ve şehirlerarası yollarda, gerekli önlemler alınarak uygulamaya konuldu...”
“…Genelgeye göre görevliler, etkin, duyarlı ve kesintisiz trafik tedbirleri uygulayacak…”
“…Trafik polisi, yola çıkacak vatandaşların güvenliğini sağlamak için, denetimlerini artırdı…”
“…Helikopter destekli uygulamada ekipler, özellikle yolcu otobüslerine yönelik çalışma yaptı…”
“…Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüslerin terminal çıkış noktalarında,
-Yol Kenarı Ortak Denetim Noktaları-nda ve dinlenme tesislerindeki mola yerlerinde de,
sürekli denetlenecekleri açıklandı; denetimler sırasında trafik görevlilerince,
yolculara bilgilendirme yapılarak, eğitici broşürler de dağıtılacağı aktarıldı…”
“…Bayram boyunca sadece İstanbul’da, 1400 personelin görev yapacağı söylendi…”
“…Bazı mıntıkalarda şehirler arası yolların her 10 kilometresi ekiplere zimmetlendi…”

Yukarıdaki satırlar, bayram trafiği için “kuru sıkı atan manşetler”den derlendi. Aşağıdaki satırlar ise, yıllar önce yine bir bayram sonrasında yazılmıştı. “Basit sorunları çözme konusundaki beceriksizliğimiz”de inanılmaz bir istikrar var; Hiç değilse buna sevinebilirsiniz…

***

Henry Ford'un, bütün zamanların en çok satan otomobillerinden biri olan, efsanevi "T Modeli" için uydurduğu reklam sloganı, "Sizi getirir ve götürür"den ibaretti...
Bir bilene sorduğunuzda, dünyada ilk araç yolunun,
M.Ö. 3500 civarında tekerleğin bulunması ile birlikte Mezopotamya'da,
ilk taş kaplamalı yolun ise yine M.Ö. 1500 yılında,
Girit Adası'nda yapıldığını söyleyecektir.
Ama "emniyet şeridi" kavramına ilk kez ne zaman ihtiyaç duyulduğu meçhul.

Bu bilinmezi, resmi bir metnin satır aralarına girip,
eksikleri tamamlayarak tümüyle ortadan kaldıralım:
"Otoyol, sadece motorlu taşıt trafiğine ayrılmış,
en az iki şeridi bulunan, geliş ve gidiş yönlerinin birbirinden ortadaki refüjle ayrıldığı karayoludur. (Buna rağmen, gidiş yönünde bile karşıdan araç gelip gelmediği kontrol edilmelidir.)
Otoyollarda giriş ve çıkışlar az sayıda ve denetimlidir.
(Ancak, özellikle bayramlarda ipin ucu kaçar, denetim-menetim kalmaz)
Keskin viraj ya da büyük iniş-çıkışlar gibi araba sürmeyi zorlaştıran yol koşulları ortadan kaldırılmıştır. (Bunun yerine, araba sürmeyi zorlaştıran çok sayıda sürücü yola sokağa salınmıştır.)

İzmir Polisi'nin "trafikle ilgili genel bilgiler" verdiği web sitesinde, çok güzel derlenmiş ayrıntılar var.
"Otoyolda duraklama ve park" başlığı altında şöyle deniliyor: "Zorunlu durumlarda yolu trafiğe açık bırakacak şekilde emniyet şeridine girilerek durulur." Birlikte yorumlayalım. Öncelikle bir zorunlulukla karşılaşmış olacaksınız ve yolu "ambulans, itfaiye vd. başka zorunlu haller için trafiğe açık bırakacaksınız." Bu standart, tayyare meydanı gibi otoyollar için ihtiyaç olduğuna göre, duble yollarda haydi haydi önemsenmesi gerektiği anlamak için, sadece –akıllı sürücü- olmak yeter sanırım…
***

Bayramda, evlerine dönen, hem de 7000 yıllık kent kültürünün imbiğinden süzülmüş oldukları iddia edilen hemşehrilerim başta olmak üzere, necip milletimin kural tanımaz sürücüleri, İzmir’in Menderes girişinde, yollardaki herkesten daha uyanık oldukları için, “emniyet şeridi”ni yine “yolgeçen hanı”na çevirdiler Efendim. Ben de diğer bazı sürücülerin alkışları arasında, zaman zaman emniyet şeridini istilâ ederek hem emniyete aldım, hem de sürekli açık kalmasını sağlayıp, bu kendini bilmezlere aklımca müdahale ettim. Sürücülerin beden dillerinden anladığım kadarıyla; şans eseri, hırpalanmadan kurtulduk. Bu “kamu görevi”ni, "emniyet şeridi ihlâlleri"ne “dur” diyecek “bir tek trafik aracına, görevlisine, helikopteri vs.”ye rastlamadığım için üstlendim.

Neyse ki 420 “akıllı kavşak” hizmete giriyor.
Sıra, yeterince “akıllı sürücü” için de ihaleye çıkmaya geldi demektir !