Paylaş
Elon Musk, Twitter’ı aldıktan sonra ülkesindeki geleneksel medyaya savaş açtı ve hâlâ Amerikan medyasının ne kadar güvenilmez olduğunu anlatmaya çalışıyor. Twitter’ın, CIA, FBI, Pentagon ve ABD Dışişleri Bakanlığı kontrolünde sansür, yalan ve dezenformasyon amacıyla kullanıldığını şirket içi yazışmalara dayanarak isim isim ifşa ettiriyor.
ELON MUSK NEYİN PEŞİNDE?
Twitter’i alma aşamasında öldürülebileceğini dahi ima eden Elon Musk ve yaptıkları öyle bir tartışma yarattı ki; 21 Şubat 2023’te “Benim hakkımda istediğin şeyi söyleyebilirsin ama ben, 44 milyar dolara dünyanın kâr amacı gütmeyen en büyük kuruluşunu satın aldım” diye mesaj attı.
Elon Musk Twitter’ı, kendisinin de şikâyetçi olduğu sahte ve BOT hesapları bitirmek, yalan ve dezenformasyonu engellemek için mi aldı yoksa kendisi de bu mecrayı bir başka operasyon için mi kullanacak, bunu zaman gösterecek.
PEKİ TWİTTER NE KADAR GÜVENLİ?
Peki 44 milyar dolar verip aldığı Twitter bugün itibarıyla ne kadar güvenilir?
6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin hemen ardından, mevcut olmayan nükleer santral ve barajların patladığı haberleri başta olmak üzere yüzlerce yalan akıl almaz hızla yayıldı.
2021 yılında meydana gelen orman yangınları sırasında, ünlü-ünsüz birçok gerçek hesap sahibi ile terör örgütlerinin BOT hesaplarının yürüttüğü, Türkiye’yi aciz gösteren “Help Turkey” kampanyasının sahte ve BOT hesaplar tarafından başlatılarak büyütüldüğünü ortaya çıkaran İngiliz bilişim uzmanı Marc Jones, yaşadığımız deprem sonrası sosyal medyadaki yalan rüzgârını da inceledi.
“Help Turkey” etiketi için dünya genelinde 46 bin hesaptan yapılan 160 bin etkileşim üzerine yaptığı ağ analizinde; etiketle en fazla paylaşım yapanların sahte ve bot hesaplar olduğunu tespit eden Jones, Kahramanmaraş merkezli deprem esnasında, farklı ülkelerde oluşturulmuş dört sahte sosyal medya profili üzerinden dezenformasyon amaçlı yaklaşık 30 bin tweet atıldığını belgeledi.
YALANI YAYMANIN ÜÇ AŞAMASI
Twitter’da yalan ve dezenformasyon son derece organize biçimde başlatılıp yayılıyor. Çoğu zaman gerçek hesap sahiplerinin de inandığı, hatta bazen kurbanı olduğu bu yalan üç aşamada yayılıyor.
Birinci aşamada, Twitter’da öncelikle çok sayıda hesap oluşturuluyor.
İkinci aşamada, oluşturulan bu çok sayıda kullanıcılar eşzamanlı olarak belirli büyük hesapların paylaşımlarını paylaşıp beğenerek büyük bir dezenformasyon kümesi oluşturuyor.
Üçüncü aşamada, oluşan bu dezenformasyon kümeleri üzerinden dezenformatif bilgiler, doğru bilgilerden çok daha hızlı bir şekilde yayılıyor.
Örneğin, 6 Şubat depremi sonrası bazı büyük hesapların AFAD’ın bölgede etkin olmadığına dair paylaşımları, büyük dezenformasyon kümeleri arasında peş peşe paylaşıldı.
Bu süreçte Twitter’dan yayılan yalanlar insanların hayatına mal oldu. Baraj yalanıyla yüzlerce arama kurtarma çalışması durdu. Bununla birlikte kimi operasyon merkezleri bot hesaplar aracılığıyla aynı adres ve mesajları yüzlerce kere tweet’leyerek tüm bilgi akışını aksattı ve bilgi alma ortamını adeta zehirledi. Arama kurtarma çalışanları gittikleri adreslerde saatlerce boşa zaman harcadı.
FETÖ VE PKK DEVREYE GİRDİ
Bir de işin FETÖ ve PKK’lılar boyutu var. İlk andan itibaren toplumu tahrik eden paylaşımlar yaparak depreme müdahale eden herkesi hedef almaya ve çalışmalarını aksatmaya dönük çaba içerisine girdiler. Yardım eden kurum, kuruluş ve kişileri hedefe koyarak, bir kesimin yardımseverlik duygularının harekete geçmesini engellediler. Çok katı bir saldırganlıkla yarattıkları algı ve oluşturdukları şüphe ile bir kesimi konsolide ettiler.
Yüz binlerce Suriyelinin sınırdan geçmesi, Alevilere bilinçli yardım yapılmaması, Kürt mahallelerine ayrımcılık yapıldığı iddiaları başlı başına ulusal güvenliği tehdit eder noktaya geldi çok kısa zamanda.
SİBER DAİRE DEVREYE GİRDİ
Başından itibaren devletin kurumları devreye girdi. Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı bugüne kadar, 985 hesap yöneticisini tespit etti, 570’i hakkında adli işlem yapıldı. 140 kişi gözaltına alındı, 27 kişi de tutuklandı.
TWITTER YALANIN ÖNÜNÜ AÇTI
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile BTK yetkilileri, bu süreçte Twitter yönetimini ilk andan beri defalarca kez uyardı ancak dikkate alınmadı. Twitter yetkilileri yalanın önünü açtılar. Kışkırtan, ayrıştıran tüm hesapları daha görünür kılmaya devam ettiler. Ancak Türkiye ne zaman ki bant daraltmaya gitti, sonrasında Türkiye kamu otoritesini dikkate almaya başladılar ve bu türden hem insan hayatını tehlikeye atan hem de ulusal güvenliği tehdit eden içeriklere müdahale etmeye başladılar.
TWITTER İLE TOPLANTI VE TALEPLER
Twitter Küresel Hükümet İlişkileri Başkanı John Huges ve Twitter Türkiye’den sorumlu Kamu Politikaları Direktörü Ronan Costello ile yapılan video konferansta, Twitter’dan şunlar talep edildi:
- Dezenformasyona yol açan içerikleri barındırmayın.
- Yalan haber ve dezenformasyona karşı duyarlı olun.
- Mahkeme kararlarını uygulayın, yalan ve dezenformasyon konusunda illa ki mahkeme kararı beklemeden müdahale edin.
- Özdenetim kapsamında da gönderilen içerikleri yayından çıkarın.
- Yalan ve dezenformasyon konusunda işbirliğine açık olun.
Bu taleplerin kabul edilmesi ve Twitter’ın attığı bazı adımlar sonucunda bant daraltma uygulaması kaldırıldı.
Bu nedenle ilk günlerdekine göre yalan ve dezenformasyon içeren tweet’lerin sayısında hayli azalma görüldü.
TWITTER’IN ATMASI GEREKEN ADIM
Ancak Twitter’ın atması gereken başka adımlar da var: FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin yalan, dezenformasyon ve propaganda alanına dönüşen Twitter’ın bu tür organize suç yapılarıyla mücadeleyi etkinleştirmesi ve dünyanın en çok Twitter kullanıcısı olan ülkelerinden birisi olan Türkiye’de bir an önce kurumsal yapılanmasını tamamlaması gerekiyor.
Paylaş