PKK/DEM işbirliği ve CHP’nin girdiği çıkmaz yol

PKK terör örgütü, HDP ile ittifak üzerinden politikalarını belirlediği CHP’nin, DEM üzerinden ne tür adaylar çıkarması gerektiğini belirleyecek noktaya geldi.

Haberin Devamı

Böylece, siyasi olarak HDP/DEM üzerinden meşruiyet elde edemediği taleplerini de CHP üzerinden uygulamaya sokacağa benziyor.

CHP’in bu hale gelmesi, 2010 yılında FETÖ’nün Deniz Baykal’a kurduğu kaset kumpasından sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı olmasıyla başladı.

2011 seçimlerinde Bolu Milletvekili seçilen Tanju Özcan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi PKK/HDP çizgisine çekme amacını şöyle anlatmıştı; “2012 yılında genç milletvekilleri yemeği vardı. Kılıçdaroğlu da bu yemeklerin bazılarına katılıyordu ve sürekli şu kelimeyi kullanıyordu ‘Yeni CHP’. Tokat milletvekilimiz ‘Yeni CHP’den ne anlamalıyız?’ diye sordu. Kılıçdaroğlu, ‘Sayın Baykal bu partiyi, merkezle MHP arasına konumlandırmaya çalıştı. Ben oradan alıp merkezle HDP’nin eski adı olan BDP ile arasında bir çizgiye konumlandırmaya çalışıyorum’ dedi.”

Haberin Devamı

FETÖ KUMPASI İLE GELDİ

Kılıçdaroğlu politika değişikliğinin işaretlerini genel başkan olur olmaz verdi; 2011’de Hakkari’de “Yerel yönetimler özerlik şartını olduğu gibi kabul edeceğiz. Anadilde öğrenim konusunda da mücadelemizi hep birlikte yapacağız” açıklaması yaptı. CHP’de Atatürkçü ve ulusalcı bilinen isimleri uzaklaştırdı, Atatürk’e hakaret eden, bölücülere yakın, liberal isimleri partide etkili yerlere getirdi. Kılıçdaroğlu, 2014 yılındaki kurultayda da CHP iktidarında yerel yönetim özerklik şartını mutlaka getirecekleri sözünü verdi.

Kılıçdaroğlu 13 yılın sonunda; PKK/HDP ile ortak hareket eden, Irak ve Suriye’de teröre karşı çıkartılan tezkereye ‘hayır’ oyu veren, özerklikten yana, PKK’ya yardım yataklık eden belediyelere kayyum atanmasına, PKK’nın siyasi şubesi ve suç ortağı HDP’nin kapatılmasına karşı, PKK ilişkili KHK’lıların iadesini isteyen, PKK sözcüsü Demirtaş’ı savunan bir kıvama gelmişti. İşin ilginci CHP seçmeni de bunları içine sindirecek noktaya getirildi.

2018 ANAYASA PLANI

Kılıçdaroğlu, 2018’de CHP’li hukukçu İbrahim Kaboğlu başkanlığında CHP, İYİ Parti, HDP ve Saadet Partisi’nin hazırlattığı “Anayasal Demokrasi Çalışması Yol Haritası” metninde görüldüğü gibi Anayasa’dan ‘Türk’, ‘Türk milleti’, ‘Yüce Türk Devleti’, ‘ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’, ‘vatan’ gibi kavramların çıkarılıp “çift dilli eğitim”, “üniter yapının değiştirilmesi” maddeleri girmesini istiyordu. FETÖ’cülerle işbirliği yanında FETÖ destekçilerini milletvekili de yaptı ama siyasi ömrü CHP’deki çöküşü sağlamaya yetmedi. Kısmet, yıllarca yanında tutup kendisini hançerleyen Özgür Özel ile elinden tutup İBB Başkanı yaptığı Ekrem İmamoğlu’naymış...

Haberin Devamı

KANDİL İTTİFAKI

Kılıçdaroğlu’nu destekleyenleri tek tek eleyen ama bıraktığı siyasi mirası hiç değiştirmeden devralan Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ikilisi 31 Mart 2024 seçimlerine giderken PKK/DEM’in şantajına teslim olarak artık ortak aday belirleme noktasına kadar geldiler.

Şantaj olarak ortaya sürülen Başak Demirtaş’ın dağdaki PKK’lı teröristlerden Mustafa Karasu’nun “İttifak konusunda herkes hassas olmalı. Ortaklaştırarak, ittifaklarını güçlendirerek, var olan ittifakları sahiplenerek, var olan ittifaklara değer vererek bu mücadeleyi yürütmek gerekiyor” sözlerinden sonra geri çekilmesiyle CHP açısından yeni bir süreç başladı. İmamoğlu’nun seçilmesini zorlaştırdığı düşünülen Başak Demirtaş geri çekilirken yerine “tavşan adayMeral Danış Beştaş getirildi. Sıra CHP’lilerin ne vereceğine geldi.

Haberin Devamı

PKK/HDP ADAYI CHP’DE

PKK/DEM’lilerle yapılan uzlaşma ile İstanbul Esenyurt’ta ilan edilen CHP’li aday Ali Gökmen geri çekildi, 2015’te PKK/HDP’den Van milletvekili aday adayı Ahmet Özer getirildi. Ahmet Özer, CHP’liden çok PKK’lıların taleplerini dile getiren çok tipik PKK/HDP-DEM’li birisi. Yine işbirliği yaptıkları Mersin’in Toroslar ilçesi CHP’li aday Abdurrahman Yıldız da CHP’den çok PKK/HDP-DEM’lilere yakın.

İşin gülünç tarafı PKK/DEM’ciler “Kent uzlaşısı” adını verdikleri işbirliğini olabildiğine açık ederlerken CHP’li Özgür Özel bunu inkâr ediyor, hatta CHP Genel Başkanı Özgür Özel gazetecilere PKK/DEM ile işbirliğini gizlemek için “DEM bu seçimde ise gücünü muhalefete de gösterme çabası içinde. Gerekirse kaybettirme üzerine bir stratejileri var” diyor. Oysa PKK/DEM sözcüsü Ayşegül DoğanMersin, Akdeniz, Esenyurt’ta kent uzlaşısı sağlandı. Adana ve İstanbul’un bazı ilçelerinde görüşmeler sürüyor” açıklamasından sonra, İBB Başkanı adayı PKK/DEM’li Meral Danış Beştaş, Esenyurt ve Mersin’de kent uzlaşısı sağlandığını söyledi. PKK/DEM’li Eşbaşkan Tuncer Bakırhan, “Kent uzlaşısı çerçevesinde Esenyurt değerlendirildi” dedi. Sadece bu değil PKK/DEM’liler CHP listelerinden belediye meclis üyeliklerine girecekler. Tüm bunlar da CHP’nin Atatürkçü ve ulusalcı seçmenlerinin oylarıyla olacak.

Haberin Devamı

PKK/DEM’E PEŞKEŞ

Tüm başarısı İmamoğlu’nun kazanmasına yönelik bu adımların sadece CHP değil Türkiye için de nasıl tehlikeli olduğunu ileride daha çok göreceğiz. Bunu görüp uyaranlardan biri CHP eski milletvekili, 1992’de CHP kurucusu ve bakanlık yapmış olan Mersinli İstemihan Talay.

Deneyimli siyasetçi Talay, CHP’yi, PKK/DEM ile yaptığı işbirliği konusunda şu sözlerle uyarıyor:
“Emperyalist devletler tarihsel süreçte PKK’ya dört önemli görev yüklemiştir;

  1. Kuzey Irak’tan ve Suriye’den uzanan bir koridoru ele geçirmek,
  2. Akdeniz’e açılmak,
  3. Bu bölgede kendileri için terör üretecek bir garnizon devletçik oluşturmak,
  4. Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkelerini taciz etmek, mümkünse de parçalayıp bölerek küçültmek.

PKK’nın Akdeniz’e açılmak ve orada bir yer tutmak hayali ilk olarak 1999 yerel seçimlerinde uygulamaya konulmak istenmiştir. Dört dönem milletvekilliğini yaptığım Mersin’in Büyükşehir Belediyesi HADEP tarafından kazanılmış gibi ilan edilmiş, ancak Kültür Bakanı olarak yaptığım itirazlar ve yeniden sayım sonucunda HADEP’in seçimi kazanmadığı tespit edilmiştir.

Haberin Devamı

Böylece Akdeniz’e açılım hayalleri önlenmiştir... Akdeniz’e komşu diğer ilçe ise Toroslar ilçemizdir. HADEP’in devamı olan DEM Partisi’nin CHP ile uzlaşmak için yüzlerce ilçe arasından Akdeniz ve Toroslar ilçelerini şart koşmaları basit bir seçim stratejisi değildir. Mersin’de emperyalist hayallerinin kaldığı yerden devam ettirildiğinin açık bir göstergesidir.

Burada kabul edilmesi mümkün olmayan durum, büyük Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bugünkü yöneticilerinin koltuk uğruna bu iki ilçemizi DEM’e peşkeş çekme kararı almaları ve Mersin’i emperyalist hayallere teslim etmeleridir.”

Fazla söze gerek yok...

Yazarın Tüm Yazıları