FETÖ’nün MİT’e operasyonu ve yeni yetme gazetecilik...

Fetullahçı Terör Örgütü’nün ele geçirmek için en çok uğraş verdiği ancak en az sonuç aldığı devlet kurumu Milli İstihbarat Teşkilatı oldu. Elbette sızdırdığı elemanları üzerinden kumpas ve operasyonlar yaptı ama kurumsal karar alma süreçlerinde rol alamadı. Bunun teknik sebeplerinden birisi dar bir kadro ile çalışılması, ikincisi ise “kompartımasyon sistemi”...

Haberin Devamı

 

Bu sisteme göre herkes yetkileri ve görevi kadarını bilir, bir kişi hariç o da MİT Başkanı.

Dolayısıyla FETÖ’cüler MİT Başkanı kendilerinden olmadan MİT’i ele geçirmeyeceklerini biliyorlardı. O yüzden 7 Şubat 2012’den başlayarak, 2014 MİT TIR’larının durdurulması, Selam Tevhid kumpası ve 15 Temmuz gecesi doğrudan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kaçırılması girişimi bu amaca yönelik adım ve kumpaslardı. 15 Temmuz sonrası da MİT’e yönelik kumpas ve operasyonlardan vazgeçmediler. Hatta Türkiye içinde kullandıkları gazetecilere bilgi sızdırıp MİT operasyonlarını ve personelin kimliğini deşifre ettirdiler. Dördü, beşi bir anda aynı şeyi yazmayı gazetecilik zanneden bu aptallar, nasıl kullanıldıklarını sorgulayacaklarına sözde kahramanlık devşirmeye çalıştılar.

Haberin Devamı

FETÖ bu süreçte kullandığı gazetecilerle içeriden yapamadığını dışarıdan algı operasyonu, yalan ve iftira ile denemeye kalktı. Bu durum Hakan Fidan’ın Dışişleri Bakanı olmasından sonra İbrahim Kalın’ın MİT Başkanlığı döneminde de devam ediyor.

FETÖ’CÜ GÜVEN’İN ALGI OPERASYONLARI

Bunu firari FETÖ’cülerden eski polis Emre Uslu, Adem Yavuz Arslan gibi isimler yoğun biçimde yapardı. Son zamanlarda kumpas nöbetini Deniz Baykal’a kaset operasyonunun mimarlarından firari FETÖ’cü Cevheri Güven aldı. Aylardır MİT ile uğraşıyor. Sadece kurumsal olarak değil şahısları isim isim hedef alıyor. Gerçekle yalanın karıştığı birçok YouTube videosu yayınladı.

Bunlardan birisi de 4 Mart 2024 tarihli “Bu video MİT’e özel” başlığını taşıyordu. Türkiye’de veri sızdırma konulu videoda bir sosyal medya yayıncısının 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın kimlik görselleri ile ilgili paylaşımına da yer vererek, “Bu küçük bir bölümü” diyerek veri sızdırmanın çok daha büyük boyutlarını anlatıyordu.

FETÖ’cü Cevheri Güvendaha büyük ayrıntıyı” nereden biliyordu? Belli ki FETÖ’cüler bir zamanlar içinde oldukları devlet kurumlarından çaldıkları bilgi ve belgelerin bir kısmını servis edip yeni bir plan peşindeydi.

Haberin Devamı

MİT’E ÖZEL VİDEO

FETÖ’cü Cevheri Güven, 21 Temmuz 2024 günü ise “Hack bombası 850 MİT personeli ifşa” başlıklı bir başka video yayınladı. Videonun başlığı ise şuydu; “850 MİT personelinin kimliğini ele geçiren hacker’a operasyon yapıldı. Kimlik sorgu paneli işleten hacker ‘MİT sorgu’ butonu koyunca alarm zilleri çaldı. ‘İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgelerin ele geçirilmesine sebebiyet vermek’ suçlamasıyla gözaltına alınan hacker kim?”

FETÖ’cü Cevheri Güven, gerçek mi yalan mı kimsenin bilmediği detayları kaçtığı Almanya’dan aktarıyordu.

OPERASYON 13 AĞUSTOS

Oysa Anadolu Ajansı’na düşen bir açıklama ile 13 Ağustos günü Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinesinde Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) ve Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM) ile birlikte bir siber casusluk şebekesine yönelik ortak bir operasyon yapıldığı açıklanıyordu. Açıklama FETÖ’cü Cevheri Güven’in algı operasyonu yaptığını gösteriyordu: “Türkiye’nin de içinde olduğu dünya genelinde binlerce insanın kişisel verilerini ele geçiren siber casusluk ağı düzenlenen bu operasyon ile çökertilmiştir. Operasyonda şebeke içinde yer alan 11 kişi yakalanmıştır. MİT’in elde ettiği istihbarata göre, yurtdışı uzantıları da olan siber casusluk ağının birçok ülkeden ele geçirdikleri kişisel verileri terör örgütleri dahil talep eden herkesle paylaştığı tespit edilmiştir. MİT’in uzun süredir takip ettiği casusluk şebekesinin, özellikle terör örgütleri için hayati önem taşıyan bilgileri sağladığı belirlenmiştir...”

Haberin Devamı

FETÖ’nün MİT’e operasyonu ve yeni yetme gazetecilik...FETÖ’nün MİT’e operasyonu ve yeni yetme gazetecilik...

FETÖ’CÜ GÜVEN OPERASYONU SAHİPLENDİ

Nitekim FETÖ’cü Cevheri Güven aynı gün, yani 13 Ağustos 2024 günü X sosyal medya hesabından konuyla olan ilişkisini şöyle anlattı: “Kişisel verileri internet üzerinden satanlarla ilgili çok önemli videolar yayınladım, hatta birinin başlığı ‘Bu video MİT’e özel’ şeklindeydi. Nihayet MİT ve jandarma bir gruba operasyon yapmış, tutuklamalar olmuş ve web sitesi kapatılmış. Bu gruplar operasyonla bitmez. Yine tekrar edeyim, devlette veri tabanını sızıntıya açık halde tutanlara uzanmalısınız. Bahisten tutun, kara para transferine kadar her türlü suç organizasyonunun kalbi orada atıyor, yol verenleri orada.”

FETÖ’nün MİT’e operasyonu ve yeni yetme gazetecilik...

İKİ GÜN SONRA GARİP BİR MESAJ

Haberin Devamı

İki gün sonra, 15 Ağustos 2024 günü akşama doğru Cevheri Güven’in videosunda atıf yaptığı sosyal medya yayıncısı, X hesabından doğrudan mesaj atarak görüşmek istediğini yazdı. Konuyu sorduğumda, tuhaf biçimde “MİT personelleri ve MİT basın ekibinin çok ciddi bir konuyu basına bilgi sızdırması” olarak ifade etti. Bu sızdırma konusunu FETÖ’cü Cevheri Güven’in videolarını izleyenler bilir. Zaten konunun da FETÖ’cülerin anlattığı gibi olmadığı zamanla ortaya çıktığından kendisinin kullanılabileceğini düşünerek uyardım. O ise MİT’ten bilgi sızdırıldığı, bu durumu benim yetkililere haber verebileceğim gibi saçma ama bana göre tuzak ve kumpas olan bir karşılık verdi.

Haberin Devamı

YENİ NESİL GAZETECİLİK Mİ

Sonraki WhatsApp mesajlarında kendisinin yetkililere haber verdiğini yazarken neden benim içinde olmadığım, sadece FETÖ’cü Cevheri Güven’den duyduğum bir konunun içine çekmeye çalıştığını hâlâ anlamadım. Birçok tartışmalı haberle gündeme gelen bu kişi gerçekten de kendisi konuyu birçok yetkiliye de iletmiş.

Mesajlarında ne kadar tehlikeli bir tip olduğunu anladığımdan X hesabıma gönderdiği mesajlarını yayınlayıp onu takip edenleri özellikle de temas kurduğu gazetecileri uyarmak istedim. Hele şaibeli ve gazetecilik geçmişi belli birinin destek verdiğini görünce doğru bir karar verdiğimi anladım.

Benim kuşağımda, herkesin teyit edebileceği görünür gerçeklerle ilgilenir, istihbaratçıdan çok istihbaratçı, polisten çok polis, hâkimden çok hâkim, savcıdan çok savcı olmazdık.

Şimdi dijital dünya ile “yeni nesil gazetecilik” modası var. Mesleki geçmişi çok kısa olan ve dijital platformlar üzerinden aniden parlatılan, özellikle yabancıların itibar ettiği, haberden çok kendisini öne çıkaran, haberlerinde konudan çok kişileri hedef alan, haberden çok kendisini öne çıkaran böyle tiplere “yeni nesil gazeteci” falan diyorlar, eskiler bunlara “yeni yetme gazeteciler” derdi.

Yazarın Tüm Yazıları