Paylaş
Bunu okuyorsanız yaşıyorsunuz
Maya takvimine göre bugün hepimiz yok olacakmışız.
Bu satırları okuyabiliyorsanız ya henüz saati gelmedi, ya da takvim hesaplarında sapma oldu. Kimbilir belki de haritada bir küçük hata oldu ve bulunduğumuz bölge kurtuldu.
Bu takvim taraflı
Takvime bakılırsa sadece Şirince’dekiler kurtulacak. Marduk Gezegeni, dünyaya çarpacak. Bu sırada M şeklindeki Maya Dağı’ndan bir gemi çıkacak. Bu gemiye binenler dünyanın bundan sonraki sahipleri olacak. Maya takvimi bile gemiye binebilecekleri zenginlerden ve ünlülerden seçmiş. Şirince’ye geleceği iddia edilenlere bakın. Afetler sınıf, din, ırk, cüzdan, ünlü, ünsüz tanımaz diye bilirdim. Ama belli ki Maya takvimi maddi durumu iyi olanlara öncelik tanımış. Ünlüler, sanatçılar, işadamları, mankenler kurtulacak, biz yok olup gideceğiz.
Gemiye nasıl binecekler
Tam bu noktada aklıma bir önemli soru daha takılıyor: Peki, bu gemiye nasıl binecekler? Maya Dağı’ndan çıkacak gemiye binebilmek için biraz atik, sağlıklı olmak gerekmez mi? Brad Pitt, Angelina Jolie, Jennifer Lopez daha şanslı. Yaşı daha ileri, kilosu fazla olan, diz ve eklem sorunu yaşayanlar bu gemiye nasıl tırmanır, düşünün.
Demek ki burada yeni bir sorun çıktı: Sağlıklı, genç ve atletik olanlar kurtulacak. Diğerleri yok olup gidecek.
Çok yoğun program var
Son söz: Ben 21 Aralık’ta ne yapacağım? Valla benim için çok yoğun bir program var. Sabah randevulu birçok hastam var. Öğlen, “on yaş daha genç” programıyla ilgili bir konferans vereceğim. Öğleden sonra yine çekap yaptıran hastalarımın test sonuçlarını göreceğim. Akşam da her cuma olduğu gibi, kızım ve eşimle sinemaya gideceğiz. Çıkışta da bir, iki kadeh şarap yudumlarım. “Kırmızı Şirince” iyi olabilir.
Dr. Ülkümen RODOPLU
(Herkes İçin Sağlık Derneği Başkanı)
Bugün gerçekten dünyanın sonu mu
TÜKETİM tuzaklarından birine daha yakalandı herkes, çık çıkabilirsen işin içinden. Yaşayan Mayaları dahi dinleyen yok. Bu bir takvimin sonu sadece. Maya bilgelerinin çoğu yok olduğu için biten takvim yenilenmedi, ama şu anda pek çok takvim devam ediyor dünyada.
Dünyamızın doğal kaynaklarını insafsızca yok ediyoruz. Yeşil alanlar, su ve yiyecek kaynakları yenilenmeden tükeniyor. Bırakın dünyayı, uzayda bile çöplük oluşturduk. Hala renk-dil-din-ırk ayrılığı gözetiyoruz.
Silah, uyuşturucu satıcılarının her türlü oyununa geliyor, gencecik insanları, masum çocukları heba ediyoruz. Politikacıların hala söyledikleri, vaatleri ile yaptıkları birbirini tutmuyor.
Aldatıyor, aldatılıyoruz.
Gene de kendimizi kurban statüsüne koyup acınmaktan medet umuyoruz.
Kimseye sevgi ve şefkatimizi vermeyi beceremiyor, ama bizi çok sevsinler istiyoruz.
Vermeden almak, aldıkça almak, kullanmadığımız halde var olanları saklamak istiyor, paylaşmıyoruz. Ruhlarımız manevi değerlerle beslenemediği için, kendimizi boşlukta hissediyor ve değersizlik duygumuzla baş edemiyoruz, kendi öz kaynaklarımıza yönelmektense çakma guruların peşinde dolanıyoruz.
Kıyamet içimizde kopuyor, farkında değiliz. Bir küçük şirin köyde kurtulacağız sanıyoruz. 22 Aralık’ta da felaket telalları yeni tarihler verecek bize hiç şüphem yok.
Bugün isteyenler şu çalışmayı yapabilir:
Rahat bir yere oturun, derin nefes alıp verin. Sonra tam göğsünüze -iman tahtanız üstüne- yumuşak bir şekilde, kendinizin de ekler yapabileceğiniz olumlamaları yineleyin:
Ben sağlığım, ben dengeyim, ben şansım, ben bolluk ve bereketim, ben başarıyım, ben mutluluğum, ben barışım, ben huzurum, ben sabırım, ben tokum, ben onaylayan ve onaylananım, ben seven ve sevilenim, ben değerli ve önemliyim, dünyam güvendedir, tüm çevrem de öyledir, bütünün özel bir parçasıyım, yaratanıma şükürler olsun.
Uzm. Dr. İnci Erkin
(Enerji psikolojisi teknikleri master/eğitmeni)
Buradaki de farklı bir kıyamet korkusu
Geçenlerde Göztepe 82 Sokak’ta (Kilise Sokağı) bir inşaat için yapılan kazının yol açtığı endişeyi dile getirmiştik. Sokak sakinlerinin endişesi sürüyor. Sokağın bir bölümü trafiğe kapandı. Sokak sakinleri toplan-tılar yapıyor, alkışlı eylem sergiliyor. O sokak için kıyamet kopuyor bile. Etkililere, yetkililere duyurulur.
Paylaş