İzmir bu meydanı mutlaka kazanmalı

İL Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, eski TEKEL tütün deposunun yerine yapılan özel idare binasının Büyükşehir Belediyesi’ne verilmesini önerdi. Önerinin asıl önemli yanı, şimdiki Büyükşehir binasıyla İlkkurşun Hasan Tahsin Anıtı’nın yıkılmasıydı. Değirmenci daha görkemli bir anıtla Hasan Tahsin Meydanı yapılmasını öneriyordu. Öneri, Merkez Bankası, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve Vergi Dairesi binalarının yıkımını da kapsıyordu. Düşünsenize, Orduevi’yle Konak Pier arasında tek bina kalmamasını. Öneri kısa sürede taraftar buldu. Hatta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Önce devlet binaları yıkılsın, sonra biz de yıkarız” dedi.
Ben bu öneriyi ve destekleri heyecanla karşıladım. Öteden beri kafamda İzmir’i simgeleyen bir meydan vardır. Konak Meydanı olanaklar çerçevesinde yarışmayla yapıldı, ama yanyana binalar varken bu kadar olabilirdi.

Piriştina’ya öneri
 
Ve bir anımı ileteyim. Ahmet Piriştina Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na son seçildiğinde önerdim:
“Büyükşehir Belediyesi’ni Alsancak’taki TEKEL’in eski sigara fabrikasına taşısanız. Mimari açıdan İzmir’e de çok yakışır. Ayrıca sizler kaptan-ı derya değilsiniz, deniz kenarında olmanız gerekmez. Mevcut binayı da yıksanız, ilk kazmayı da sen vursan. Sıra nasılsa yandaki binalara da gelir, İzmir meydanını kazanır...”
Kendine özgü kahkahasını atarak, “Dur bakalım, sırası gelir” demişti. Belliydi ki, onun da kafasında vardı böyle bir meydan.
Bence bu binalar mutlaka yıkılmalı, Büyükşehir ve kamu kurumlarına İzmir’de nasılsa yer bulunur. Ve İzmir, meydanına kavuşur.

YAKINMA YAKINMA

544 Evler’de bezdik artık

URLA’daki 544 Evler’le ilgili bir yakınma almıştım. O arada DHA’dan bizim Bahri Karataş da yaşadığını iletti. İkisini de aktarıyorum:
“1990’lı yıllarda oturulmaya başlayan 544 Evler, Altıntaş ve Yaka mahallelerinin bir parçası. Özel bir site de değil. Elektrik ve telefon hatları zamanında yer altından geçirilmiş. Fakat aradan geçen sürede yenilenmediği ve iyileştirme yapılmadığı için arızalar yaşandı. Altyapı sorunları, biz vatandaşları bezdirdi.

Sanki örümcek ağı

Bölgenin sokakları toprak altındaki telefon ve elektrik kabloları, içme suyu ve kanalizasyon hatları nedeniyle adeta örümcek ağı halini alırken, sık sık yaşanan arızalar oturanları çileden çıkarıyor. Ayrıca sokak altları çıplak kablolardan geçen elektrik nedeniyle adeta bomba gibi, ne zaman patlayacağı belli değil.
Yeni su şebekesinin de döşendiği 544 Evler’in sokakları neredeyse tamamen kazılmış halde. Bir kurum çalışma yaparken, diğer kurumun kablosuna veya hattına zarar veriyor, işin içinden çıkılamaz hale geliniyor. Örneğin kanalizasyon arızasını veya su patlağını gidermek için yapılan çalışma sırasında elektrik kablosu, telefon kablosu koparılıyor. Elektrik arızasını çözmek isterken de diğer altyapıya zarar veriliyor. Çoğu zaman bu arızalar giderilmeden üzeri kapatılıyor. Aradan zaman geçtiğinde sıyrılan kablo kopuyor veya delinen borudan kanalizasyon etrafa yayılıyor, bu defa arıza nerede bulunamıyor. Tekrar kazılar yapılıyor, bu kez de başka bir zarar veriliyor. Böylelikle kısır döngü içinde sokaklarda sürekli kazılar yaşanıyor.

Kurumlar birleşmeli

Yetkililerden isteğimiz, altyapıyla ilgili kurumlar gerek İZSU, gerek TEDAŞ, gerekse TELEKOM birleşip 544 Evler bölgesiyle ilgili koordineli bir çalışma yapmalı ve örümcek ağı gibi gibi olan toprak altını toplamalı. Bugün yeni şebeke suyu düşeniyor kazılıyor, yarın yeni kanalizasyon sistemi için kazılacak, öbür gün de telefon için kazılacak ve biz hiç rahat etmeyeceğiz.
Bölge sakinleri olarak birlikte hareket edip sesimizi duyuracağız. Sonuç olarak, bıktık artık.”
 

544 Evler Sakinleri
Ve söz Bahri Karataş’ta

“11 Ocak saat 22.00’de Erdoğan Ker Caddesi, Yaka Mahallesi, 544 Evler 15 numaradaki evimde asfalya attı. Evin otomatik asfalyalara ve saatteki şartele baktım, 15 evin bulunduğu caddedeki ana panodaki bölümünden şartelin attığını ve oradan açılması gerektiğini gördüm. Caddede iki kilit bulunan panodan şartelin açılması için önce Urla TEDAŞ Müdürlüğü’nün 0 232 754 12 88 numaralı telefonunu saat 23.15’e kadar sürekli aradım, hep meşgul sesi geldi. Elektrik Arıza’nın 186 numaralı telefonunu dört kez aradım. Telefona çıkan görevliye elektriğin kesildiğini, ana panodan şartelin açılması gerektiğini söyledim.

Komşumuz yetişti

Görevli, adres ve telefon numarası sormadan kapattı. Son aramada görevliye yaklaşık 1.5 saattir evimde elektrik olmadığını ilettim, arızanın neden giderilmediğini sordum. Görevli, ekiplerin başka bir bölgedeki arızayı gidermeye çalıştığını, adres ve telefon numarasını bırakmamı, Urla’ya bildireceğini söyledi. Gelen giden olmayınca, son çare olarak kilitlerini kırıp panoyu açmakta bulduk. Çekiç sesini duyan bir komşum, TEDAŞ’ta çalışan bir tanıdığı olduğunu, panonun anahtarının onda olduğunu söyledi. O görevliyle komşunun sayesinde karanlıktan kurtulduk. Ama TEDAŞ’tan ne arayıp soran, ne de gelip giden oldu.”

Direğin yerine yenisi gelmedi ortalık karanlık

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi sorumluluğundaki Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nın Konak’a yakın trafik lambalarının olduğu yerde altı ay önce kaza sonucu devrilen elektrik direğini görevliler alıp götürdü. Ancak yerine yeni direk konulmadı. Yol akşamları karanlığa bürünüyor. Bir ikazda bulunursanız sevinirim.
(1925 Amasya doğumlu Konak’ta ikamet eden Mehmet Muzaffer Gönensay.)